Mahir Damatlar: PKK Evren’in gayrı meşru çocuğu

Darbe davasına müdahilliği mahkemece kabul edilen Damatlar, “Duruşmada gördüğümüz işkenceleri değil, ‘PKK’yı neden himaye edip büyüttünüz’ diye soracağım” dedi.

Mahir Damatlar: PKK Evren’in gayrı meşru çocuğu
Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi, Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’nın yargılanacağı 12 Eylül Darbe Davası’na, dönemin MHP ve ülkücü hareketi üyesi 10 isim müdahil olarak kabul edildi. 4 Nisan 2012’de görülecek ilk duruşmaya katılacak. 12 Eylül’de Ülkü Ocakları yöneticisi olarak tutuklanan ve aylarca işkence gören Damatlar davaya müdahil olma gerekçelerini STAR’a anlattı:

MAHİR DAMATLAR KİMDİR?

1978’de Muhsin Yazıcıoğlu’nun isteği üzerine Ülkü Ocakları Genel Merkezi’nde görev alan Damatlar, 12 Eylül’de yakalandığında Mamak’ta C-5 adı verilen özel sorgu odasına götürülerek 32 gün boyunca Filistin askısında elektrikli işkence gördü. 1983’de Denizli’ye, 1984’de İzmir’e götürülen Damatlar buralarda da işkence gördü. Yazıcıoğlu’nun BBP’sinde bir dönem millvetvekilliği ve Genel Başkan Yardımcılığı yaptı.

Bana 12 Eylül mağduru demeyin


Benim için ‘12 Eylül mağduru’ ifadesinin kullanılmasını istemiyorum. 12 Eylül’de Türkiye mağdur edilmiştir. Bazı alçaklara karşı mağdur olmayı kabul etmiyorum. Ülkücü hareketin üst düzey yöneticisiydik. Çok canlar gitti. Bekir Bağ bunlardan biridir. Ankara Mamak’ta C5’te yanımızda öldürüldü. Başında namaz takkesi vardı diye Hüseyin Kurumahmutoğlu copla başına vurula vurula öldürüldü. Bütün bunlar varken biz mağdur olduk dersek onların hatıratına saygısızlıktır.

Mesele Evren’in hapse girmesi değil

90 yaşındaki Evren’in bir gece bile soğukta kalmasına gönlüm razı olmaz. Ama ‘Bir daha yapmayın’ mesajı önemli. Sembolik de olsa, o zihniyet yargı önüne çıkmalı, mahkum edilmeli. Gelecekte birileri darbeyi kafalarından geçirirse, ‘Beni 90 yaşımda da olsa bulup hesap sorarlar’ demeli.

Zavallı ihtiyarları fazla üzmemek lazım ahir ömürlerinde ama en azından ‘niye yaptınız?’ diye sorulsun. Cevabı bizi ilgilendirmiyor. Ama bu soru sorulmalı. Bizim hakim karşısına çıkmamızla, onların hakim karşısına çıkması çok farklı şey. Sahip oldukları gücü milleti korumak için kullanmayıp, namluyu neden millete çevirdikleri sorulmalı.

Hepsi kapatıldı PKK palazlandırıldı

12 Eylül’den itibaren silahların susmasıyla Türkiye’deki bütün sağ ve sol örgütler toplandı, cezaevlerine kapatıldı. Ama bir örgüt özellikle palazlandırıldı, beslendi ve piyasaya sürüldü. Bu örgüt 12 Eylül döneminde Urfa ile Silvan arasına sıkıştırılmış bölücü PKK. O dönemde Kuk, Rojevelat gibi PKK’dan daha güçlü örgütler kapatılarak, PKK bayrağı altında toplandı ve gizli gizli PKK güçlendirildi. İhtilal sonrasında toparlanarak, 1984’te Eruh ve Şemdinli baskınlarıyla piyasaya çıktı. PKK 1970’lerin sonunda Ankara’da, ‘kozmik oda’ bağlantılı olarak kurulmuştur.

PKK Evren’in gayrı meşru çocuğu


12 Eylül yönetiminin bir nesli kıyımının yanında, bu memlekete en büyük zararı PKK’yı palazlandırmasıdır. PKK, Kenan Evren ve yönetiminin gayrimeşru çocuğudur. Bu davada PKK’yı palazlandıran, güçlendirenler de hesap verecek. Evren ve arkadaşları bunun hesabını verecek. Orada konuşma fırsatı olunca hapishanede gördüğümüz işkenceleri anlatmayacağız. PKK’nın ve yıllarca dökülen kanın hesabını soracağız.
Yakup Bulut /
Star