LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN

Konumuz sigara. Sigara içen arkadaşlarım, lütfen hemen savunma psikolojisine geçmeyin ve bu yazıyı önyargısız bir şekilde sonuna kadar okuyun.

LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN
MEHMET SARMIŞ'IN KÖŞE YAZISI...

Çoğunuz sigaraya küçük yaşlarda başladınız. Zamanla alıştınız. Bağımlılık yapan her şey gibi sigara da keyif veriyor. Bir kısmınızda alışkanlık haline gelmiş. Bıraksanız bir şeyinizi kaybetmiş gibi olacaksınız. Belki bazılarınız defalarca denedi ama başarılı olamadı; bu yüzden yeni bir denemeyi göze alamıyor. Bazılarınız, yaşadığı bazı acıları, sıkıntıları gerekçe yapıyor. Bazılarınız “şimdiye kadar bir zararını görmedim” diyebiliyor. Bazılarınız “çok içmiyorum”, bazılarınız “ben dudak kefçisiyim” gerekçesine sığınarak “bu kadardan bir şey olmaz” diyor. Bazılarınız sigara içen doktorları, hocaları, bazılarınız sigara içtiği halde 80-90 yaşına kadar yaşayanları ileri sürüp geçiştiriyor. Hatta bazılarınız sigarayı bırakırsam kilo alırım” vb kim bilir nice komik gerekçelerin ardına sığınabiliyor. İnsan psikolojisi çok enteresan.

Ama nereye kadar devam edecek bu kaçışlarınız? Bir sigara içmek, iki fırt çekmek için nelere katlanıyorsunuz? Balkonlara, bodrumlara, tuvaletlere, okulun dışına kaçışlar ne zamana dek sürecek? Değer mi?

Herkes kendisini daha iyi bilir. Vücudunuzdan uyarılar gelmiyor mu hala? Nefesinizin daralması, hareket kabiliyetinizin gittikçe düşmesi, iştahsızlığınız, halsizliğiniz SOS işareti değil mi? İlla doktorluk mu olmanız lazım? (Allah göstermesin)

Dünyadan ve ülkemizden gelen haberler yeterince uyarıcı değil mi?

Yakın zamanda açıklanan verilere göre ülkemiz erkeklerde yüzde 37’lik oranla sigaradan ölümlerde dünyada birinci sırada. Yine yakın zamanda açıklanan Türkiye’nin kanser haritasında Güneydoğu Anadolu’da, en yaygın kanser türleri akciğer ve mide kanseri. Pek çok hastalığın en önemli sebebi, hatta tek sebebi sigara. Her gün televizyonlarda “kamu spotu” adıyla yayınlanan kısa filmlerdeki korkunç sahneler yeterince uyarıcı değil mi? Hiç empati yapıp o insanların yerinde ben de olabilirdim demiyor musunuz? Sizin ciğerleriniz de o katranlı hale gelmemiş midir veya gelmez mi?

Bazılarınız “atın ölümü arpadan olsun” diyebiliyor. İyi de siz sadece kendinize ait değilsiniz ki! Ebeveyninizin çocuğu, eşinizin kocası, çocuklarınızın babasısınız. Size bir şey olsa onlar üzülecek, eşiniz dul, çocuklarınız yetim kalacak. Yazık değil mi onlara? Buna hakkınız var mı?

Ya etrafa verdiğiniz eziyet! Sigara dumanı, o ortamda bulunanlara sigara içmiş gibi zarar vermektedir. Sigara kokusunun ne kadar rahatsız edici olduğunu, sigara içmeyenler çok iyi bilir. Ağzınızın kokusunun eşinizi ne kadar rahatsız ettiğini hiç düşündünüz mü? Ya çocuklarınızı, arkadaşlarınızı…

Bir de kötü örnek olmak var. En başta kendi çocuklarınıza… Hanginiz, çocuğunun sigara içmesini ister? Çocuğunuzun “peki sen niçin içiyorsun?” sorusuna nasıl cevap vereceksiniz?

Ya israf boyutu?  Bir aylık sigara masrafını hesaplayın, o parayla kendinize, evinize, ailenize kim bilir neler neler alırsınız?
Şimdi değilse ne zaman? Lütfen birkaç saniye durun ve düşünün. Son zamanlarda ne kadar çok kişi bırakıyor. Siz de onlardan biri olabilirsiniz. Her şey gelip sizin iradenize ve kararlılığınıza dayanıyor. Allah aşkına bu kadar mı zayıfsınız, bir sigaraya dayanamıyor, pes ediyorsunuz?

Kurtulsanız bu işten, en başta  “başardım” demenin büyük mutluluğunu yaşayacaksınız. Kendinize güveniniz gelecek. Kısa zamanda vücudunuz yılların biriktirdiği toksinlerden arınacak. Sağlığınıza kavuşacaksınız. Nefesiniz açılacak. Renginiz düzelecek. Yediğiniz şeylerin gerçek tadını alacaksınız. İnsanlar kokunuzdan rahatsız olmayacak. Paranız cebinizde kalacak. Eşiniz, çocuklarınız ne kadar da sevinecek. Hayatınız değişecek be!
Bir karar, en kısa zamanda, mümkünse hemen. Hadi gayret. Güvenin kendinize.
Başarılar dilerim.
Aşağıda sigaranın zararları ve bırakma yöntemleri üzerine bazı videolar var. Lütfen izleyin, indirin, izletin. Bir kişinin sigaradan kurtulmasına sebep olmak hem o kişiye, hem ailesine hem topluma büyük bir yarardır.