ÖLÇÜSÜNÜ KAYBETMİŞ TARTI (İNSAN)
İbrahim TATLISES, Şanlıurfalı, Şanlıurfalı olmasından da gurur duyduğum muhteşem bir insan. Bir konuşmasında şöyle der; ‘’Siz benim buralara nasıl geldiğimi nerden bilebilirsiniz, devamında şöyle der ‘ Herkes eline almış kazma, kürek mezar kazıyor. La kardaş vur, vur da biraz merhametli vur yahu der.’’
Sürekli konuşuruz, konuşmayı da bilmesek de bizden iyisi yoktur. Yalan konuşur, bilmeden konuşur, başkasından duyduğumuz yalanın üstüne elli tane de biz koyar anlatırız.
EL VİCDAN…
Çalışanın başarısını kabullenmez, başarılarını eleştirir, açığını yakalarız.
İnsan fıtratı olsa gerek. Hep kendisi mükemmeldir kilosuna boyuna bakmadan.
Birisi olmadık yerde olmayacak bir yalan söyler, bunu duyan gören fırsatçılar da böyle yalandan nemalanırlar.
Yazık...
Lafı uzatmadan. 'arife tarif gerekmez' der atalarımız darbı-ı mesellerde.
Ha çok uzatsak da bize saldırırlar. Başlar söylenmeye Hayat Üniversitesi mezunları.
Gelelim neticeye...
Peygamberler Diyarı, Medeniyet Diyarı, Müze Şehir vs. demekten kıvanç ve onur duyduğum şehir Urfa'da fısıldaşmalar dönüyor olmasına üzülmüyor değilim.
Birileri bu yazıma dalkavukça, yalakalık diyeceklerdir ama gerçekleri söylemek birilerini rahatsız edecektir muhakkak. Haklılar da ama ben bunları dile getirmek isterim.
Lafa gelince Urfalı İşadamları şehri terk ediyor deriz. Doğru mu? Doğru.
Urfa'da çalışacak iş mi var?
Bunları diyen Urfam neden? var olan, hazır İşadamına sahip çıkmıyorsun?
Fethiye Spor'a sponsor olmak suç mu?
aslında sizin derdiniz Fethiye spor değil.
Sizin derdiniz Hep Çetin Aslan, Hep Essum ASLAN.
Bırakın çamur atmayı, Bırakın bu şehre ömrünü feda edenlere laf atmayı.
Bu şehre, eğitim katan, iş katan, işçinin hakkını yemeyen insanlara sahip çıkın.
Bir kardeş tavsiyesi.
Urfalı tartısında, Urfalıyı hafif tartmamalı...