ÜLKEYİ BU MUZIR MAHLÛKLARDAN KURTARMAK LAZIM
Son bir senedir, özellikle Ana muhalefetin başındaki şahsın değişmesiyle ülkede çok ciddi bir tahrik ve kışkırtma politikası başlatıldı. Ülke bütünlüğüne ve ülkenin huzuruna kast eden irili ufaklı ne kadar anarşist örgüt varsa hepsi ana muhalefetin kanatları altında yeniden gün yüzüne çıkıp, ülkenin huzuruna ve düzenine kin ve öfke kusmaya başladılar.
Gezi olaylarında ne kadar anarşist grup varsa birkaç ağacın kesilecek olmasını bahane ederek, altı insanın ölümüne ve yüzlerce kişinin yaralanmasına sebep oldular. Memleketin bütçesine yaklaşık olarak 30 milyar dolar zarar verdiler. Borsa İstanbul Hazirandan beri düşüşte ve hala düşmeye devam ediyor Tüm muhalefet bu kayıplardan sevinç duyarken anarşist gruplar da kendileri arkasında destekçi buldukları için çok mutlu görünüyorlar.
Peş peşe yaşanan iki önemli olaya gelince: birincisi, ODTÜdeki başörtülü kızların zorla dışarıya çıkarılması Bir profesör şunu söyleyebiliyor: Efendim amaç, başörtülü kızlar değil, asıl amaç Başbakan Erdoğana duyulan öfkedir Yazıklar olsun böyle proflara Başbakan on yıldır, halktan destek alarak bu ülke için çalışıyor. Ya siz on yıldır ne yaptınız? Ha Baktınız ki, köhnemiş fikirlerinizi iktidara taşıyacak bir parti görünmüyor, o zaman kin ve nefret üreterek halkı yıldırmaya çalışacaksınız. Muhalefet de yanınızda yer alacak Yazıklar olsun size
İkinci önemli olay ise, İstanbulum olimpiyatları kaybetmesi Düşüne biliyor musunuz, olimpiyatların Tokyoya geçmesine sevinenler var ve bu beyler vatansever olduklarını iddia ediyorlar. Bunlar, sahibini at sineğinden korumaya çalışırken onu büyük bir taşla öldüren ayıya benziyorlar. Güya ayı o taşı, sineğin alnına konmuş olan at sineğinin üzerine bırakıp sineği öldürecekti. Sineği öldürdü mü bilemiyoruz; ama sahibini öldürdü o AYI... Bunlar da tıpkı bu ayı gibi, kendi ideolojileri doğrultusunda hareket edip hlka kin ve öfke kusarken ülkeye zarar verdiklerini bilmeyecek kadar echeldirler. Aslında hükümet, muzır hayvanlar seviyesine inen bu mahlûklara yönelik bir iyileştirme ve evcilleştirme programını acilen devreye sokmalıdır.
Neden Başbakan Erdoğanın bu ülke için önemli olduğunu, bu olaylar çok iyi gösteriyor. Bediüzzamanın talebeleri Neden Demokrat Partiyi ve Adnan Menderesi desteklediklerini kendisine sorduklarında şu cevabı vermiştir: "Eğer Demokrat Parti düşse, ya Halk Partisi veya Millet Partisi iktidara gelecek. Halbuki, Halk Partisi İttihatçıların bozuk kısmının cinayetleri ve hem Cumhuriyetin birinci reisinin Sevr Muahedesiyle ve çok siyasî desiselerin icbariyle on beş senede yaptığı icraatının kısm-ı âzamı tamamıyla eski partiye yüklendiği için, bu asil Türk milleti ihtiyarıyla o partiyi katiyen iktidara getirmeyecek. Çünkü Halk Partisi iktidara gelecek olursa, komünist kuvveti (Anarşizm) aynı partinin altında bu vatana hâkim olacaktır. Hâlbuki bir Müslüman katiyen komünist olamaz, anarşist olur. Bir Müslüman hiçbir zaman ecnebîlerle mukayese edilemez. İşte bunun için, hayat-ı içtimaiye ve vatanımıza dehşetli bir tehlike teşkil eden bu partinin iktidara gelmemesi için, Demokrat Partiyi, Kurân ve vatan ve İslâmiyet namına muhafazaya çalışıyorum" (Emirdağ Lahikası, 422)
Bu millet Ana Muhalefetin tiynetini ve varlık sebebini çok iyi biliyor. Ya Milliyetçiler Onlar da acayip bir hal aldılar. Her her güzelliğe, her barışa ve her şeye muhalefet ediyorlar. Adeta anarşistlerin muvaffak olması için çanak tutar gibi davranıyorlar. Hiçbir barış projesine destek vermiyorlar Bediüzzaman onlar için de şöyle diyor:
"Milletçilere gelince: Eğer bu parti, ırkçılık ve Türkçülük fikri esas ise, hakikî Türk olmayan bu vatandaki ekseriyetin ancak onda üçü Türktür, kalan kısmı da başka milletlerle karışmıştır. O zaman, Hürriyetin başında olduğu gibi, bu asil ve mâsum Türk milleti aleyhine bir milliyetçilik tarafgirliği meydana gelecek. O vakit hakikî Türkleri, ecnebîler boyunduruğu altına girmeye mecbur edecek. Veya Türkleşmiş sair unsurdan olan ve bu vatanda mevcut ırkçılık ve unsurculuk damarıyla bir ecnebîye istinad ile masum Türk milletini tahakkümleri altına alacaklar. Bu durum ise, dehşetli, tehlikeli olduğundan, Kurân ve vatan ve millet hesabına, dindar ve dine hürmetkâr Demokrat Partinin iktidarda kalmasını temin etmeleri için ders veriyorum."