Limonla ilgili çok şaşırtıcı ama gerçek bilgiler...
Bir çok zaman soframızdan eksik etmediğimiz limonun faydalarını elbette bir çoğumuz biliyoruz. bir de limon kabuğunun mucizevi faydaları olduğunu biliyor muydunuz?
Bir çok zaman soframızdan eksik etmediğimiz limonun faydalarını elbette bir çoğumuz biliyoruz. bir de limon kabuğunun mucizevi faydaları olduğunu biliyor muydunuz?
Bazen insanlar farkında olmadan, araştırmadan tesadüfen yeni şeyler keşfederler. Yaşayarak bazı sonuçlara ulaşırlar olumlu ya da olumsuz. Sanırım bunlara hayat tecrübesi deniliyor.
Ben de tesadüfen limon kabuğunu kullanmaya başladıktan sonra üzerimdeki olumlu etkisini üç ay sonra fark ettim ve çok şaşırdım.
Kilo verdiğim bir dönemdi artık 15 kilomu vermiştim yine eskisi gibi hafif de olsa üzerimdeki disiplini atmak istedim, ve eski tempoma döndüm. Kilo alma derdim yokmuş gibi eski hamam eski tas misali yediğim hamur işlerine geri döndüm.
Sadece çayı çok içtiğim için içine koyduğum şekerden vazgeçmek istedim. O bile kalori tasarrufu olur onun yerine tatlı yerim dedim.
Bundan sonra her öğünde içtiğim çay bardağının içine 3-4 tane kabuğuyla beraber kesme şeker büyüklüğünde limon koyacaktım. Çünkü çayı şekersiz içmeye bir türlü alışamamıştım. Özellikle 3 ana öğünden sonra içtiğim çayların içine koyacaktım.
Şekersiz çayı ancak limon dilimi koyulmuş çayla içebiliyordum, üç ay boyunca bu küre devam ettim ama benim sevdiğim bir şey oldu bu arada. Çayın içindeki limonları çay içtikten sonra kabuğu ile beraber yiyordum. Kabuklar 3-4 bardak içtikten sonra çayın içinde zaten yumuşuyorlardı.
3 ay sonra tartıya çıktığımda 8 kilo daha hiç rejim yapmadan istediğimi yiyip içerek kilo verdiğimi gördüm. Bu nasıl oluyordu önce çok şaşırdım. Normalde en az 3 kilo almam gerekiyordu eski tempoma göre. Yoksa benim bilmediğim bir sorunum mu vardı diye düşündüm önce.
Geriye yönelik biraz düşününce bu işin çayın içinde ıslanmış olarak yediğim kabuklu limonlardan olduğuna kanaat getirdim.
Her şey iyi güzeldi ama benim midemin şekersiz ve limonlu çaydan dolayı hassasiyeti artmıştı. Artık “hayır “diyordu midem, hafif hafif ağrı sinyalleri, kazınmalar başlamıştı.
Her zamanki gibi buna da bir çare bulmalıyım diye düşündüm. Böyle bir nimeti tesadüfen keşfedip geri tepemezdim. Zaten daha fazla zayıflamak istemiyordum. Alışmıştım kilolarıma ve kıyafetlerime. Birkaç kere merdivenlerden cengaver gibi inmeye çalışırken ıslak ayakkabılarım kaymış merdivenlerin başından sonuna kadar yuvarlanmıştım. Doktorlar beni kırıklardan kilolarımın kurtardığını söylemişlerdi. Bandajla, iğneyle zedelenmeleri geçiştirmiştim. Allah korusun ama alçılar içinde yaşamaktansa kilolarıma razıydım.
Pollyanna misali kilolar hakkında yapılan zararlı konuşmalara kulaklarımı tıkamıştım ve umursamıyordum.
Şu limon kabuğu için yeni bir çare üretmeyi düşündüm artık kilo vermeyecektim ama almayacaktım da. Ne yapabilirdim?
Önce 1 kilo limonu büyük küp biçimi kabuklarıyla beraber bıçakla doğradım ve bir kavanoza koydum. Ayrıca bir tencereye yarım su bardağı şeker ve 2 su bardağı su koyarak içine de 2 tane uzun kabuk tarçın ve 10-12 tane karanfil koyarak kaynatıp şeker şurubu yaptım. Şeker şurubunu soğuttuktan sonra limonları koyduğum kavanozun içine döktüm. Ağzını sıkıca kapadım ve buzdolabına koydum. O kavanozun içindeki limonlar şurubun etkisiyle buzdolabında en az 2 ay hiç bozulmuyor ve her çay içmek istediğinde çıkarıp kullandım.
Şu anda ne yersem yiyeyim bu yöntemle kilo almıyorum sadece olanları muhafaza ediyorum. Ayrıca yemekten sonra hazımsızlık çekerseniz bu yöntem hazımsızlığa da çok iyi geliyor. Sadece çayın içinde ıslanmış, yumuşamış şekerli ya da şekersiz limon kabuklarını yemek lazım.
“Kul sıkışmayınca Hızır yetişmez” demişler. Sağlıklı günler sizin olsun, sevgiyle kalın.
Sibel Koçarslan/Milliyet