LALE DEVRİ ve Valilik Kavşağı
Geçen gün yerel bir televizyon kanalında Şanlıurfa Belediyesinin hazırladığı bir reklam vardı. Reklam gerçekten Urfalıları anlatan bir reklamdı.
Seyredenler biliyor ama ben seyretmeyenler için kısaca anlatayım. Bir parkın bank'ında oturan bir genç, yiyeceklerinin kabuğunu soyuyor ve yerlere atacağı sırada nur yüzlü bir dede ortaya çıkıyor. O gence kabuklarını orta yere atmamasını söylüyor. Genç tam söylenene uyacakken bir başkası öte tarafından; “at at” diyor. Çelişkide kalan genç en son nur yüzlü dedenin dediğini yaparak çöplerine yere atmıyor.
Bu reklamı seyrederken, Urfa'da çevre konusunda gelişen büyük bir duyarlılığın olduğunu ve belediyenin de bu duyarlılığı duyurmak için reklam ihtiyacı duyduğunu hissettim.
Gerçektende Şanlıurfa'da büyük bir doğa ve çevre duyarlılığı oluşmaya başladığını gözlemliyoruz.
Eski Belediye Başkanı Ahmet Bahçıvan'la başlanan yeşillere boyanmış bir Urfa rüyası, mevcut başkan Ahmet Eşref Fakıbaba ile doruğa ulaştı.
Urfa'da yaşayanları bilir. On yıl öncesine kadar insanlar çarşı, park ve yol kenarında bulunan yeşillikleri ve ağaçları yanından geçerken bir eliyle de ağaç ve yeşillikleri koparırlardı. Özellikle insanların sık olarak kullandığı yolların kenarında bulunan ağaçların alt dallarında bulunan tüm ağaç yapraklarının koparıldığı ve adeta ağacın alttan budandığı izlenimi veriyordu.
Belediye başkanı Fakıbaba, bu konuda eleştiri alsa da bir zihniyeti değiştirdiği için tebrik etmek lazım. Urfalılar Yeşil Urfa'nın ne olduğunu yaşayarak gördüler, görmeye devam ediyorlar. Şimdi de Urfalılarda çevreye duyarlılığının artığını görüyoruz. Bu bir başarıdır. Bu başarı Urfa için yeni bir “LALE DEVRİ” olarak kayda geçer…
Diğer bir konu ise şuan ki Vilayet Kavşağında bulunduğu yerde, trafik sıkışıklığına neden olan yaya yollarıdır. Bu yoldan geçen yayalar ve bu yolu kullanmak zorunda kalan araç sürücüleri çok zor anlar yaşamaktadırlar. Zaten 20 saniye yanan ışıklarda, ışığa tam duyarlı olmayan bir yaşlı insan yoldan geçerse, ışıkta bekleyen arabalar bir sonraki ışığı beklemek zorunda kalıyorlar. Bunlar tekrarlanması da trafik sıkışıklığına neden olmaktadır.
Oysa çözüm çok basit. Yolun her iki tarafına yayalar için birer üst geçit yapılırsa hem yayalar rahatlayacak hem de trafik akışı aksamayacak.
Tabi üst geçitler yapılırken, kullanışlı üst geçitler yapılsın. Hem yürüyen merdivenli hem de engelliler için asansör bulunsun. Hep deriz ki; “biz Urfalılar üst geçit'i kullanmıyoruz” oysa kullanışlı bir üst geçitin neden yapılmadığını kimse sormuyor. Mevcut İpek Yolunda bulunan ve tek tarafa iniş çıkışı olan yaya üst geçitleri, sanki kullanılmasın diye yapılmış. Bunlardan ders alınarak kullanışlı birer yaya üst geçiti yapılırsa trafik de rahatlayacak, yolu kullanmak zorunda kalan yayalar da rahatlayacak…