Laçiner: İsrail'e kafa tutmanın bedeli: Terör

Laçiner: İsrail'e kafa tutmanın bedeli: Terör

zaafiyetlerini değerlendirdi, çözüm önerilerini sıraladı. Laçiner, terörü kimin desteklediğini ve hedefini de açıkladı.

Tv8-Haber 7

Bugün Tv8 Ankara Temsilcisi Erkan Tan'ın programına konuk olan USAK Genel Koordinatörü Doç. Dr. Sedat Laçiner, yaşanan terör olaylarında hükümetin, ordunun ve medyanın rolünü ve zaafiyetlerini değerlendirdi. Laçiner bazı çözüm önerileri getirdi.

Sözlerine PKK'nın terör olaylarını şehirlere sıçratmaya çalıştığını düşündüğünü dile getirerek başlayan Laçiner, "PKK Türkiye'yi şu an yaralı yakaladığını düşünüyor. Zaten yapacakları her şey önceden planlıydı. Akıllarınca iyi bir trend yakaladıklarını düşünüyorlar ve faaliyetlerine kalabalık ortamlara gönderdikleri intihar bombacılarıyla devam edecekler ancak bu konuda çok başarılı değiller. Kaç kez polislerimiz sayesinde başarı elde edemeden yakalandılar."dedi.

"Öcalan'ın ümidini kesmeden olmaz"

PKK sorununun sadece Abdullah Öcalan'dan ibaret olmadığını, liderlik figürünün fazlasıyla abartıldığını savunan Laçiner, "Öcalan'ın dışarı çıkma ümidi oldukça, siyasete atılma hayali oldukça bu iş olmaz. Öcalan'ın sanıldığı gibi bir gücü yok sadece örgüt için birleştirici efsaneci bir figür. Zaten böyle bir figür olmaya devam ettikçe çıkamayacak oradan. Örgüt Öcalan'ı, Öcalan örgütü kullanıyor. Aynı şekilde BDP' yi de siyasi ortamda kullanıyorlar. Her şeyden önce yapılması gereken, Öcalan'ın gücünün olmadığının farkına varmak ve onun ümidini kesmek." şeklinde konuştu.

Laçiner ayrıca birkaç parçadan oluşan örgütün, eylem yaptıkça ayakta kalacağının, bundan başka çarelerinin olmadığının da altını çizdi.

"Parolayı söylemeyen çoban da olsa vurulur! O saatte orada gezmeyecek!"

Alınan önlemlerin ve izlenen politikanın eksiklerini dile getiren Laçiner "Terör eylemlerinin olacağını önceden beklemeyen var mıydı?  İstihbarat zafiyetinden bahsedenlere ben de hangi istihbarat diye soruyorum."dedi.

İstihbaratın sadece kulak misafiri olmak olmadığını belirten Laçiner, "Bir kere iki kişinin bildiği sır değildir diye bir söz var. Şimdi bu 100 adam bir plan yapıyor, silah edinmek için destek alabilmek için başka insanlardan da yardım alıyor. Yani 100 kişiden fazla insan önceden bu saldırının olacağını biliyor. Hiç mi gören yok, hiç mi duyan yok? Tamam, plan yaparken bilmiyordun bunun hazırlık süreci var. Zaten uygulamaya kadar gelindiğinde çıplak gözle görülebilir demektir. Şimdi gelmişler tepeye her şey hazır, komutan ne diyor? "Bir karartı tespit ettik çoban mı değil mi ayırt edemedik! Böyle bir şey olabilir mi? Orda yanlış anlaşılsaydı da çobanlar ölmüş olsaydı benim için problem olmazdı. Eğer siz bir yeri koruyorsanız oraya izinsiz, kendini ifade edemeyen kimse sokulmaz. Askerlikte bize komutandan bile parola soracağımızı öğreten zihniyetle hareket etmek lazım. İzinsizse, ifade edemiyorsa, kuralları ihlal ediyorsa kim olursa olsun vurursun! Şimdi daha mı iyi oldu? Gece 11.30 da çoban sanmış, hayvanları nerede bu çobanın? Bu olmaz." diyerek askeri yetkilileri eleştirdi.

"Ordu denetlenmiyor. Denetlenmezseniz sürünürsünüz"

Yapılması gerekenin, teröristlerin varlığı şüphesine düşüldüğünde, karşılık alınsa da alınmasa da taciz ateşlerine devam etmek, hava kuvvetlerinden destek almak olduğunu savunan Laçiner, "Türkiye'de şimdiye kadar hangi Genelkurmay başkanı başarısız olduğu için görevden alındı? Orada karartı sandığını söyleyen komutan, yine, kendi askerimiz kendi mayınımıza bastığında bu olayın üstünü örten komutan. Hala ne işi var o adamın orada? Böyle denetimsiz bir iş, yapı olabilir mi?" diye soran Laçiner, ordunun 27 Mayıs'tan beri Sayıştay tarafından bile denetlenemediğini belirterek "Denetlenmezseniz sürünürsünüz yazık olur." dedi.

"Ordunun profesyonelleşmesini savunmak ordu düşmanlığı mı oldu?"

Ordunun hatalarını körlerin bile gördüğünü ancak tek eleştirinin orduya yapılmaması gerektiğini vurgulayan Laçiner, "Beni vatan haini de yaptılar, ordu düşmanı da yaptılar, hükümet yanlısı da yaptılar. Ordunun profesyonelleşmesini savunmak ordu düşmanlığı mı? Güvenlik güçlerinin yapması gerek terörü en iyi şekilde oyalamak, zaman kazanmaktır. Böylelikle yapılan siyasi açılımlarla durumun kaynağı kurutulur, temizlenir. Öyle el kol sallayarak açılım olmaz. Aklın yolu birdir. Bu iş silahla bitecek bir şey değil."dedi.

Hükümetinin sorununun vatandaşı kucaklama ve teröre reform yapma da olduğunu düşünen Laçiner, "Bir kere teröristle pazarlık yapılmaz. İngiltere IRA'yla anlaşma yapmadı. İngiltere İrlanda'yla anlaşma yaptı. Böylelikle değiştirdiği düzenle IRA'yı etkisiz hale getirdi. Güvenliği halletmeden biz de bunu başaramayız."dedi.

PKK'dan mı korkuyoruz Kürtçeden mi?

Terörle mücadelenin kalbinde ordunun olmadığını ifade eden Laçiner, "eğer İçişleri Bakanlığı talep ederse ordudan takviye alınır. Öte yandan İçişleri'nin Jandarma'ya söz geçirme durumu da yok. Böyle bir gariplik olabilir mi?  Biz de sadece taş atan çocuklar, birde Habur görüntüsü var. Hala Kürt dilini kabul etmiyorlar. Açtıkları fakültenin adında bile Kürtçe geçmiyor. Neden korkuyorlar? Kürtler toprak mı talep edecekler sanki? Neden Kürt dili ve edebiyatı bölümleri, enstitüler açılmıyor? PKK'dan mı korkuluyor Kürtçeden mi? Bunu inatlaşmaya döndürmemek gerekiyor. Eğer buna son verilirse PKK'nın elindeki tüm malzemeyi almış oluruz. O zaman Kürtlerin bizim vatandaşımız olduğunu, dillerinin bizim dilimiz olduğunu, onlara sahip çıktığımızı gösteririz. APO yaratığının değil dil. Turistler için İngilizce tabela yapıyoruz bir şey mi oluyor? Kürtleri sahipleniyorsak bile göstermiyoruz." diyerek hükümeti eleştirdi.

Devlet açılımının sadece Habur'dan ibaret olmadığını da dile getiren Laçiner, "Bir şeye başlanıyorsa tam yapılması gerekiyor. Tam ortasındayken yarım bırakmak olmaz."dedi ve bunun için ekonomik, sosyal önlemlerin alınması, eğitimin ve hizmetlerin arttırılması ve terörle çok iyi mücadele verilmesi gerektiğini söyledi.

"Balyozla sinek öldürmeye çalışıyoruz"

Söylediklerinin eşgüdümlü olduğunu, birinin bile eksik yapılmasının sorunun patlamasına neden olacağını söyleyen Laçiner, "Ben güvenlik güçlerine acıyorum. Onları yalnız bırakıyorlar. Terörün sorumlusu ordu değil. Yapılan şey balyozla sinek öldürmeye çalışmaktır."dedi.

"Bana asker karşıtı diyenlere hakkımı helal etmiyorum!"

Şahsına yapılan ‘asker karşıtı' eleştirilerine de "Bana asker karşıtı diyenlere hakkımı helal etmiyorum. Yaptığım eleştiriler yapıcıdır. Daha iyi olmamız içindir. Orduya daha fazla para ayrılması gerektiğini savunmayı, profesyonel ordudan bahsetmeyi, askere eziyet edildiğini söylemeyi karşıtlık görüyorlarsa onların ahmaklığıdır." şeklinde sert cevaplar verdi ve hiçbir kurumun kendi başına doğruyu bulamayacağını bu yüzden daha iyi olabilmek için denetimin gerektiğini savundu.

"İsrail'e kafa tutmanın bedelini terör olaylarıyla ödüyoruz"

PKK'nın taşeron olduğu yönündeki haberlere de; "Bu bir sır değil zaten." şeklinde yanıt veren Laçiner, "Öcalan kendisi söyledi beni kullandılar diye, isim isim saydı. Bıraksalar belki daha fazlasını söyleyecekti. Amerika'nın, İsrail'in PKK'nın yan kolu PEJAK'ı desteklediği ortada. Taşeronların da kendilerini sorgulaması lazım. Artan terör olayları tamamıyla İsrail'e kafa tutmamızın bir bedelidir. Erdoğan'ın İsrail'e sarf ettiği; "korsan, katil, terörist, ahlaksız" lafları ancak savaşılan ülkeye söylenir. Ben de başbakanla aynı düşüncedeyim fakat her yerde her doğru söylenmez. Söyleniyorsa da bunun bir bedeli olduğu bilinir. Biz İsrail'in şerrinden korkulan bir ülke olduğunu Lübnan, Suriye örneğinden biliyoruz. Mavi Marmara gemisi evet iyi niyetliydi, yardım götürmek istedi, haksızın karşısında yer aldı, oradaki ablukayı da gevşetti ama buradaki abluka şu an daha güçlü." dedi.

Laçiner, PKK ile PEJAK'a destek veren ülkelerin başında İsrail olduğunu, Ortadoğu'da bir Kürt Devleti'nin kurulmasının 1950'den beri İsrail tarafından desteklendiğini açıkladı. Laçiner, "Benim bu söylediklerimin 50–100 mislini eminim istihbaratımız biliyordur. Eğer bilmiyorsa da ışığı kapatıp gidelim zaten."dedi.

Tartışmaktan artık sıkıldığını belirten Laçiner, "Bunların açıktan konuşulmaması lazım aslında. İnsanlar bir olay olduğunda bunun asker, emniyet, MİT, Genelkurmay tarafından inceleneceğinden emin olmalı ki bu konu aylar yıllar sonra Erkan Tan'da konuşulmasın. Konular gazetenin yorumuna bırakılmamalı artık."dedi.

"Artık anlatmaktan utanıyorum "

Bazı konuları anlatmaktan artık utandığını dile getiren Laçiner, "Ben televizyonda bir generalin, liderin ağladığını görmemeliyim. Bu terör örgütünün büyük başarısı olarak yansıtılır. Cenazeleri yan yana dizip saatlerce göstermeyi terör örgütü söyledi de mi yapıyoruz? Amerika Irak'ta kaç askerini kaybetti. Kaç tane Amerikalı gördük tabut başında ağlayan? Cenaze törenleri sessiz, yakışan haliyle yapılmalıdır. Kayıpları ne kadar abartırsanız o kadar kötü. Acı kayıplarımızı yaşadığımız gün trafikte 32 kişiyi kaybettik. Şimdi durmadan bu haberleri gösterseler ben trafiğe uzun süre çıkmam. Bu gibi durumlar PKK'yı olduğundan büyük, devletimizi olduğundan küçük gösterir. Neredeyse görüntüleri PKK çekip servis yapıyor gibi. Bizim hiç mi iletişim uzmanımız yok?"dedi.

Bazen devletin 1000 yıllık tecrübesine dair bir ipucu görmediğini vurgulayan Laçiner, "Tecrübeler arşivde kaldı herhalde. Biri insin de çıkartsın artık." dedi. Başarıların abartılıp, kayıpların düşük gösterilmesi gerektiğinin bir kez daha altını çizen Laçiner, bunun terörle mücadelede tipik bir durum olduğunu söyledi.

Askerin hataları olduğunu ancak tek sorumlunun asker olmadığını ısrarla belirten Laçiner, "İçişleri Bakanlığı eğer asker kötüyse, müdahale eder, düzeltir. Siyasette sorumlu."dedi.

"Vah halimize ki ordudan emniyetten kimse tutuklanmıyor"

"Bir generali mahkemeye teslim edemeyecek durumdayız."diyen Laçiner, "Orduya tehdit olarak kimi görüyorsunuz" sorusuna, "PKK'yı 3. sıraya koyan 1. sıraya hükümeti yerleştirenleri mahkemeye götüremiyorsak nasıl terörle mücadelede başarılı olacağız?" dedi ve hükümetin sapla samanı ayıramadığını belirtti.

Ayrıca "Bir ülkede eğer ordudan, emniyetten kimseyi tutuklayamıyorlarsa vah halimize, eğer çağırılıyorsa ve gelmiyorsa vah vah halimize." dedi.

"Bir general bu ülkenin geleceğinden daha önemli değil"

Çarpıcı sözleriyle konuşmasına devam eden Laçiner, "Bir general ülkenin geleceğinden önemli değildir. Hata yapılıyorsa suçlu suçludur. 1000 tane terörist öldürdü diye hata yaptığında affedilemez. Herkes işini iyi yapsın."dedi.

Son olarak güçlü askeri düzenin İngiltere, Fransa, Amerika'da olduğu gibi güçlü demokrasi temeli üzerine kurulduğunun altını çizen Laçiner, "Diğer ülkelerden farklıyız demeyelim. Artık gizli ajandalar kalksın. İşin ABC' sini konuşmayalım. Eğitim her anlamda şart." dedi.