Kutsal Yolculuk

Kutsal Yolculuk
Peygamber Efendimiz(SAV)Buyurur ki!  Üç mescit  için yolculuk yapılır,O Camilere gidilir.Onlar Mescidi Haram(Kabe)Mescidi nebevi ve mescidi Aksa dır.Mescidi Aksa, Ne yazık ki, bugün Yahudi’nin Çizmesi altında inim inim inlemektedir.Kurtuluşu için tüm Müslümanlar görevlidir.Dert edinmelidir.Mescidi haram (Kabe)Müslümanlarca tavaf ediliyorsa da,Vahabi anlayışı hakim, Suudi rejimi tasallutu altındadır.Ümmetin malı hep işgal edilmiş,Kabe’nin etrafında ikiz kuleler dikilmiş, dar alanlar,sanki insanlar sıkıntı çeksin diye yemin edilmiş ,bir taraftan yıkımlar, bir taraftan plansız inşaatlar devam etmektedir.Hac veya umreye gelen ümmet fertleri çile ve sıkıntılarla ibadetini ancak yapabilmektedir.
Hiç bir Allah Kulundan ses yok. Kâbe’de bir gün, bu despot rejimden kurtulacaktır inşallah. Medine sıkıntılı değil düz alanı var. İnsanlar rahat gezebiliyor. Âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberini ziyaret edebiliyor. Hele Ravza-i Mutahharada iki rekât Namaz kılmada olsa, görmeye, zahmete değer. Gitmeyen kardeşlerime mevlam nasip eylesin. Diyanetimiz Kargo Ticaretini devam ediyor. İnsanımız inanmakla beraber, biz gelmişiz diyanetle gönderilen kargoları daha gelmemiş, nahoş saldırılar had safhada,20 günlük umre seyahatimde izlenimlerim hayli çok. Azda olsa izlenimlerimi yazmam gerekir. Öncelikle insanımız! Mukaddes beldelerdeki ibadetlerinde,  Farzı, vacibi, sünneti bırakır, bilmediğinden, menduplara yapışır, insanımızın bu konularda eğitimden geçmesi gerekir. Mevlam Bilinçli umre yapmayı her kese nasip eylesin.
 Umrede değişik ülkelerin Müslümanları ile tanışma konuşma imkânımız oldu, hele Filistin gençleri! Sanki esaretten kurtulmuşlar dertlerini anlatmakla sırayı kimseye vermezler, er veya geç Siyonist İsrail’i yok edeceklerine inanıyorlar. Arap baharı söyleminden kızıyorlar. Bu bir hak batıl mücadelesidir diyorlar. Şirk ve baskıcı rejimler bir hayli inananları bilinçlendirmiş, ne yapmaları gerektiğini, nerede durduklarını biliyorlar en azından. Nato’ya çok kötü bakıyorlar, İsrail’den farkı yok diyorlar ve haklıdırlar.
Umre dönüşü istirahattan sonra güncel hadiselere vakıf oldum. Melle alımı, eğitimin 12 yıla çıkması, hac müracaatlarının başlaması, Kutlu doğum haftası için Camilerde para toplanması toplumda ses getirdi. Hac için ses olur mu? Olur. Senelerdir müracaata bulunur Ahmet Efendi, Fatma teyze, kurada ismi çıkmaz insanların serzenişi yeri göğü inletiyor. Üzerime hac farz ben neden Hacca gidemiyorum. Ölürsem, sıhhatim, maddi dengem bozulursa üzerimde hac borç kalır. Düşüncesi hâkim. Dini bir ibadet nasıl kura ile olur. Toto loto mu dur? Yetkililerin insafına kalmış bir şey. Beşeri sistemler dini istediği, razı olduğu kadar verebilirler müntesiplerine, Melle alımı güzel bir olaydır. Taltif değil, bir haktır. Sümüklü böcekler saldırsa da iyi bir adımdır. Mellelerimiz Allahın emir ve yasaklarını cesurca anlatmalıdırlar. Dinin din adamları olmalı, Sistemin din adamları olmamalarıdır.
Eğitimin 12 yıla çıkmasına gelince, bence yıl pek mühim değil, içerik çok mühim. Bedava kitap dağıtma çocuğuma bir şey vermiyor. Materyalist, ladin, bilim, teknolojiden uzak, Kemalist bir eğitimden Müslüman çocuğuna bir şey verilmez, bundan sonrada verilmeyecektir. Gençliği heba etme, kitap hamallığını yaptırma, anne babanın evladını yetiştirdiği doğru yoldan saptırma, sanatıdır. Kitaptan, sünnetten, fıkıhtan uzak bir eğitim sistemi, sadra şifa değildir. Okullara Kuran dersi de konsa, isteğe bağlı değil, Müslüman çocuğuna mecburi olmalı, Kuran abdest alınarak ele alınmalıdır. Seksen senedir din nasıl camilere hapsedilmişse bir o kadarda okullara hapsedilecektir. Siz çocuğuma Zinanın, İçkinin, Faizin, İnsan öldürmenin, ırkçılığın, haksız kazancın, haram olduğunu, Siyonizmin insanlığın sömürü aracı olduğunu, kan dökücü vampirler olduğunu öğretecek misiniz? Ben çocuğuma Helal, haram, Allah korkusu, peygamber sevgisi, edep, haya,güzel ahlakın öğretilmesini istiyorum.
Futbola, Topa, önem verdiğiniz kadar dine en az o kadar önem verecek misiniz? Şu ana kadar görmedim. Bu konuda yapılanlara inanmıyorum vitrinlik göz boyama oy avcılığından öte değildir. Kutlu doğum için Camilerde yardım toplanması kara bir leke olsa gerek, Kutlu doğum etkinlikleri bu fakir halkın toplanan paraları ile kutlanır. Kimin parasını kime topluyorsunuz. Salonlar bedava tutuluyor. Gelenler devletten yolluk alıyor. Bunca fakir fukara varken, her gün etle beslenen hatipleri konforlu lokantalara götürmeyin. Hac müracaatları için alınan paralar yetmiyor mu? Diyanet yayınları karı az mı geliyor. Diyanetten emekli vaizimiz üç kuruş fazla para toplansın diye insanları cennet cehenneme götürüp getiriyor. Bir vatandaş olarak utanıyorum. Emir nereden gelmiş bilmiyorum. Bu kadar yozlaşmaya pes! Yetkililer kafalarını kuma sokmasınlar bu yanlış tutumlarla yıpranıyorsunuz haberiniz olsun.  Hayat Kaynağımız Kuran’ı kerim “Peygamber size neyi vermişse onu alınız. Size neyi yasakladıysa ondan vazgeçin. Allahtan sakının. Şüphesiz Allah’ın azabı şiddetli dir” Buyurur. Haşir Suresi Ayet.7.  İşte verecekseniz tam verin parça parça değil, mevla bizden emir ve nehiylerin tümünü istiyor. Çünkü Kuran ve sünnet yaşantımızın tüm alanlarını kapsar, hükmeder kimi kandırıyorsunuz. Mukaddes yolculuk dönüşü böyle bir yazı yazdım.
İslam dünyasında her gün kan var, gözyaşı var, zulüm var. Acaba neden? Tek cevap Kur’an ve sünnetten kopuş. Beşeri rejimlere yağdanlık…