Kur'an ve Hz. Peygamber Konferansı
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu başkanı Prof.Dr. Hamza AKTAN'ın konuşmacı olarak katıldığı konferansa Şanlıurfa Valimiz Sayın Nuri OKUTAN, İlahiyat Fakültesi dekanı Prof.Dr. Abdurrahman ELMALI, Eğitim Fakültesi dekanı Prof.Dr.İbrahim BOLAT ve çok sayıda davetli katıldı. İl Müftüsü Ramazan TAHİROĞLU'nun açılış konuşmasını yaptığı konferans daha sonra Prof.Dr. Hamza AKTAN'ın konuşmasıyla devam etti. AKTAN konuşmasında " Kur'an'ın nazil olmasıyla yeryüzü ve akıllarımız aydınlandı, gönüllerimiz nurlandı. Kur'an, dünyamızı cennete çevirdi. Ukba için de cennet ümidi verdi. Ayet-i Kerime'de şöyle buyruluyor: "Siz Allah'ın nimetlerini saymakla bitiremezsiniz." Milyonlarca nimet içerisinde bize verilen en büyük nimet Kur'an ve Hz. Peygamber'dir. Kur'an nazil olduğu süre içerisinde Hz. Peygamber'in isteği doğrultusunda yazılıyor ve ayetler hangi surenin neresine yerleşmesi gerekiyorsa o şekilde kaydedilip ezberleniyordu. Her Ramazan ayında Hz. Peygamber, Cebrail (a.s.) ile o ana kadar kendisinde vahyedilmiş olan ayet-i kerimeleri karşılaştırıyor ve karşılıklı okuyorlardı. En son Ramazan'da bu iki kez olmuştur. Ayrıca Rabbimizin kelamıyla muhatap olmak kadar mutlu edici bir şey olamaz. Kur'an'ın bir mushaf halinde bir araya toplanması ise Hz. Peygamber'in vefatından sonra Yemame'de ortaya çıkan Müseyleme adındaki yalancı peygamber ve benzeri İslam aleyhtarı gruplarla yapılan savaşta şehit verilen birçok hafızın bir anda kaybedilmesi Kur'an'ın muhafazası noktasında başka tedbirler almayı gerekli kılmıştır. Halife Hz. Ebu Bekir'in emriyle ve Zeyd b. Sabit'in başkanlığında ayetlerin yazılı olduğu bütün malzemeler bir araya getirilerek Mushaf halinde ilk defa toplandı. Bu Mushaf Hz. Ebu Bekir'den Hz. Ömer'e ondan da kızı Hz. Hafsa'ya intikal etmişti. Hz Osman zamanında bu Mushaf çoğaltılıp değişik İslam beldelerine gönderilmiştir.
Bugün bizim için ne mutlu ki Tokyo'daki Kur'an'la Newyork'daki Kur'an tamamen aynıdır. Moskova'daki Kur'an ne ise Meksika'daki Kur'an o'dur. Şanlıurfa'daki neyse Erzurum'daki o'dur. Dünya'nın her yerinde aynıdır.
Kur'an bizden kendisini okumamızı, anlamamızı ve yaşamamızı ister. "Kur'an'ı tertil ile okuyun" buyruğu yavaş yavaş ve harflerin ve tecvidin hakkını vererek okumayı ifade etmesi kadar, okuduğunu anlamayı da ifade eder.
Yüce Kitabımız Kur'an-ı Kerim sanki bize vahiy oluyormuş gibi, ashabının heyecan-ı gibi duygular içerisinde dinlemeli,okumalı,anlamalı ve yaşamalıyız. Peygamberimiz yaşayan Kur'an dı. Onun ahlakı, ibadet hayatı Kur'an-ın bir yorumu şeklindedir.Rabbimiz bizlere de aynen iki cihan önderi Resulullah efendimizin Kur'an-ı anlayışını nasip eylesin" dedi.
Program Şanlıurfa Valimiz Sayın Nuri OKUTAN Bey'in İsmail Hakkı Bursevi Hz. Ruhul Beyan'ın tefsirinin 17. cilde kadar tercümesinden dolayı görevlimiz Ömer HİLMİ Hocamızı takdirname ile ödüllendirdi.Yüce Allah'ın ilme verdiği öneme atıfta bulundu.Resulullah efendimizi anlama ve anlatma kapsamında bu tür programların önemine işaret etti.Akabinde programın Şanlıurfa İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyelerinden Dr.Hüseyin AKPINAR Bey'in tasavvuf musikisi konseri ve Halk Eğitim Merkezi Müdürü Dr.Mahmut ÖZTÜRK Bey'in Peygamber sevgisi konulu şiiri ile sonlandı.