KURAN-SIZ HAYAT OLMAZ
İnsanlık için, yiyecek, içecek, giyecek, İnsanın yaşayabileceği meşru her şey ne kadar gerekli, yaşamın can damarı ise, Müslüman için kuranda öyledir. İkinci hayat kaynağı ise, Sünnettir. Fıkıh ise iki kaynağın izahlı bir şekilde detay kanunlarıdır. Kuran-sız, Sünnetsiz, Fıkıhsız, hayat olmaz, olsa da karanlık olur, çilekeş bir hayat olur. İslam Coğrafyasında ki, tüm sorunların kaynağı kanaatimce Kuran dan yoksun, Sünnet ve fıkha sırt çevirme karşılığıdır. Kuran, Sünnet, fıkıh birer Kanunnamedir İnananların anayasasıdır. Akıl ürünü önlemler çözüm önerileri zamanın değişmesi ile insanlığa çözüm olamazlar. Kuran ilkelerinde İçki, kumar, faiz, zina, haksız kazanç, kan dökmek, haramlara dalış, uyuşturucuların her çeşidi kesinlikle yasak ve haramdır. İşlenmesi halinde karşılığı devletçe yönetimlerce cezaya matuftur.
Bir düzen rejim, kanun düşünün, bu saydıklarıma karışmıyor çaba gösteriyorsa yetersiz kalıyor hatta teşvik ediyorsa Müslüman fert olarak bunlardan nasıl kurtulacak. Kurani düzen sineklerle fazla uğraşmıyor, sinekleri üreten bataklığı kurutuyor ki, etrafa kokular salmasın. Müslümanlar eğitimde, Adalette, Ekonomide, siyasette, Uluslararası ilişkilerde yaşam tarzının tüm alanlarında Kuranı referans almaz, oluşması için çaba göstermezlerse iki yakası bir araya gelmez. İstenen huzur sağlanmaz. İdrarla abdest almak aldırmakla Müslümanın namazı hiç olmaz. Küresel güç odakları bir ve beraberdirler. Ellerindeki teknoloji araçları ile Müslümanlara çok acı tablolar çektiriyorlar. Müslümanların başındaki bazı liderler ise hala bunlara Müttefik ortak diyorlar, dost diyorlar, kötülükleri önlemede bunlardan yardım dileme zilletine düşüyorlar. Tüm kötülüklerin, akan kanın müsebbipleri bunlar oldukları halde. Böyle düşünenlere Allah hidayet versin. Tansiyonu düşürmek için taksitle din adına söylemler söylemek, Cuma Namazı için amirlerin esnekliğini sağlamak dertlere deva değildir. Hele Katillerin, işgalcilerin, sömürgecilerin, küresel güç odaklarının baş aktörü Obama görevini bitirmeye az bir zaman kala Dokunulmaz Müslümanların mabedi olan Bir camiye ayak basması, Müslümanlara uzaklardan mesaj vermesi sanki kanlı ellerini temizleyecektir.
Mısırda akan kanın, gasp edilen yönetimin, aktörleri değilmiş gibi. Müslümanların çok kuşaklı nesilleri Irakta, Afganistanda, Suriyede, Libyada, Filistinde, İslam coğrafyasında Müslüman katillerini çok iyi biliyor bu biliş nesilden nesile bilinmeye devam edecektir. Katilleri, Irz düşmanlarını bazıları alkışlasa, Pisliklerini karla kapatmaya çalışsa bile. Kuranı anlayışta dost belli düşman bellidir. Müslümanın görevi tüm şirk düzenlerini, koruyucularını ıslah etmektir. Helal haram ilklerini uygulayıcı hale getirmektir. Haram abidelerinin koruyucu liderlerini desteklememek alkışlamamaktır. Kan akıtıcı zalim liderleri tapınak yapmaktan vazgeçmektir. Hak batıl mücadelesinde herkes görevini yaparken, Müslümanların ataletlerinden, ferasetsizliklerinden ötürü Müslümanlar zillet içindedir bu hezeyanım ümitsizlik değil, bilakis dini alanlarda bilenmeme büyük bir vesiledir. günde beş vakit namaz var, şu an İslam coğrafyasında Namaz altı vakit. Katillerce öldürülen Müslümanların cenaze namazları ki, sanki Müslümanların kaderiymiş gibi. İslamın sarsılmaz kulplarına yeniden Müslümanların yapışması lazım. Siyaset, Din kisveli liderleri ağlama duvarı haline getirmek insanları bunlara bağlamakla sorunların çözümsüzlüğüdür.
Allah için sevmek, Allah için küsmek buğzetmek düsturumuz olmalıdır. Ülkemizde 33 senelik darbe anayasası değişecekmiş, tüm dertlere deva anayasa yapılacakmış, hiç umurumda değil, deva olacağını, değişeceğini hiç sanmıyorum. Sonuç halka dayanacakmış, ben halk isem, halka önem veriliyorsa benim tercihim vahye dayalı anayasayı istiyor onun için çaba gösteriyorum. Tüm inananlarda böyle olmalıdır. Ülkemize büyük bir göç var. Misafirperver olmakla beraber had çoktan aşılmıştır. Suriye dramını dindirmek için Cenevre görüşmeleri kanlı Esat rejiminin ihya can simididir. Siyonist küresel güç odaklarının çabası Suriyede Mazlum Suriye halkının dramlarını bitirmek değil, gaye paylaşımda ilerde pay kapma çabasıdır.
Rusya saldırınca hesabı sorulsun deniliyor. Amerika veya başka müttefik saldırınca öldürünce niçin hesap sorulmasın sonra bu hesabı kim soracak? İnanç ölçülerimize göre mazlumun dini sorulmaz kim mazlumu eziyorsa hepsine karşı olmak, hepsinden hesap sormak Dinimizin emir ve gereğidir. Batı endeksli siyaset anlayışı ve alkışlayıcısı olanlarla olumlu bir şeyin olacağını kesinlikle sanmıyorum. Çay akar göz bakar her şey söylemden öteye geçmiyor. Ekimde Avrupaya serbest dolaşmakla, Başkanlık sistemi olursa her şey düzelir demekle, Gündemimizden terörü kaldıracağız atacağız söylemlerine ben tokum. Siyaset ballı peteklerine sıkıca yapışanlar söylemden ziyade sizden işin eylemini bekliyor. Tek çözüm Yeni bir Türkiye, Yeni bir Dünya arzulanıyorsa Kuran-a dönmekle mümkündür gerisi lafu güz ardır