KUR’AN-I KERİM ÇALIŞTAYI SONA ERDİ
İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Şanlıurfa İmam Hatip Mezunları Derneği (ŞANİMDER) işbirliğiyle Şanlıurfa Belediyesi Sürekli Eğitim Merkezi Konferans Salonu ve Öğretmenevi Konferans salonunda iki gün süren Kur’an-ı Kerim Öğretimi ve Değerler Eğitim Çalıştayı sona erdi.
Kur’an-ı Kerim Öğretimi ve Değerler Eğitim Çalıştayın kapanış toplantısına İl Milli Eğitim Müdürü Metin İlci, Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Abdurrahman Elmalı, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim görevlileri Yrd. Doç. Dr. Salih Geçit ve Öğretim Görevlisi Abdulkadir Kavak, Şanimder Başkan Yardımcısı Ömer Faruk Sezer, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcıları, Milli Eğitim Şube Müdürleri, eğitimciler ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Kur’an-ı Kerim Öğretimi ve Değerler Eğitim Çalıştayın kapanış toplantısında bir konuşma yapan İl Milli Eğitim Müdürü Metin İlci “Saygı değer arkadaşlar biz eğitimci kimliğimizle insan olmanın erdemliği insanlarımıza çocuklarımıza geleceğimize yeni nesillerimize insan olmanın şerefi nasıl daha yüksek derecede katkıda bulunabiliriz, nasıl daha çok yaşatabiliriz, çocuklar bizim emanetimiz onları eğitirken onlara yol gösterirken onları yetiştirirken ne kadar çok daha güzel şekilde yetiştirebiliriz düşüncesiyle hareket ediyoruz. Ben bu anlamda biz öğretmenlere din görevlerine ve özellikle Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmen arkadaşlarımıza çok büyük sorumluluklar çok büyük görevler düştüğüne inanıyorum. Ben bu amaçla Kur’an-ı Kerim Öğretimi ve Değerler Eğitim Çalıştayının ne kadar önemli olduğunu ne kadar yapılması gereken erdem işlerden olduğunu bir kez daha anladık. Siz değerli arkadaşlarımdan istirhamım şu ne olur hiçbir çocuğu göz ardı etmeden hiçbir öğrencimizi dışlamadan hiçbir öğrencimizi sınıfın dışına koymadan onlara kucak açalım onlara yüreklerimizi açalım anları kuran atmosferini yaşatalım peygamber ilmini onlara yaşatalım bu yaptığımız zaman çocuklarımız bize sevgiyle muhabbetle kardeşlikle geleceklerdir. Kuran olduğu bir yerde peygamberin olduğu yerde hiç huzursuzluk olur mu kargaşa olur mu zorluk olur mu değerli arkadaşlar bu bize altın tepside sunulmuş bir fırsattır. 6287 sayılı yasayla siyasiler bu işin kanununu çıkardılar ama içini doldurup güzelleştirmek bize düşüyor. Biz eğitimcilere düşüyor biz görevimizi tam anlamıyla yaparsak o çıkan kanun yerini bulmuş olacaktır ben bu anlamda bu çalıştaya iki gün boyunca emek veren siz değerli arkadaşlarıma ve bizlere katkı sunan üniversitedeki hocalarıma ağrı çeçen Üniversitesinden buraya kadar gelen arkadaşlarıma sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum dedi.
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim görevlisi Yrd. Doç. Dr. Salih Geçit ise yaptığı konuşmada ben başta bu çalıştayı düzenleyenleri bir kez daha kutluyorum. Ve bundan sonra inşallah yapılacak olan çalıştaylar Kuran’ın değerini önemini yeni nesillere aktarmamız için gerekli ve çok önemlidir. Hatırlıyorum da küçük, minik bir çalıştay yapmıştık Van ilinde yaklaşık 30-40 öğretmenimiz katılmıştı hepsi katılmamıştı o mini çalıştaydan çok güzel sonuçlar çıktı. Ve birçok liselerimizde ve okullarımızda çok hayırlı çalışmalar yapmıştık. Ardından ağrı ilinde 100 kişinin katılımla orta seviyeli bir kuran kerim çalıştayı düzenlendi. Ağrı il merkezi müftülük ve valiliğin desteği ile orda da çok hayırlı güzel çalışmalar yapmıştık. Şimdi Şanlıurfa’ya yakışır ve manevi değerleri bağrında gizleyen güzel bir şehrimizde 300 kişiye aşkın öğretmenlerimizle ve yöneticilerimizle böyle bir çalışmanın yapılması dalga dalga kuran ruhunun yayıldığını insanımızın temel esası olan baş tacı olan anlaşılacağının sinyalini vermektedir dedi.
Kapanış konuşmaların ardından 2 gün süren Kur’an-ı Kerim Öğretimi ve Değerler Eğitim Çalıştayın sonuç bildirgerisini Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Celil Abuzer sundu.
KUR’AN-I KERİM ÖĞRETİMİ VE DEĞERLER EĞİTİMİ ÇALIŞTAYI SONUÇ BİLDİRGESİ
1- Okulun en önemli görevlerinden birisi “Kültürleme” yani; toplumun kültürel değerlerinin yetişmekte olan genç nesillere aktarılması görevidir. Bu bağlamda %99’u Müslüman olan toplumumuzda; 4+4+4 eğitim sistemi kapsamında uygulamaya konulan Din dersleri ile ilgili seçmeli derslerin çok önemli görevler ifa edeceği düşünülmektedir. Ancak, okullarda yeterli sayıda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni olmaması bu uygulamanın zayıf yanını oluşturmaktadır. Öğretmenlik formasyonu olmayan kimselerle okul dışından yapılan geçici takviye çözümler beraberinde bir takım sorunları da getirmektedir. Okul içindeki farklı branş hocalarından destek alınması da geçici bir çözüm olmakla birlikte bu da yine “farklı İslam algılarının, anlatılarının” oluşmasına neden olabilmektedir. Bu nedenle; Milli Eğitim Bakanlığı Kadrolu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni açığına bir an önce çözüm bulmalıdır. Aksi takdirde, bu projeden beklenen “inançlı ve ahlaklı nesil yetiştirme” gibi çok önemli sonuçların elde edilmesi güçleşecektir.
2- Din Eğitimi ile ilgili kitapların Bakanlık tarafından yazılımının ve dağıtımının eğitim-öğretim döneminin başına yetiştirilememesi bir bocalama dönemi oluşturmuştur. Hala, bazı seçmeli din dersleri kitaplarının dağıtılmadığı okullar bulunmaktadır. Bir an önce bu okulların tespitinin yapılıp sorunun acilen çözülmesi gerekmektedir.
3- Başta Kur’an-ı Kerim Öğretimi dersi olmak üzere bütün din derslerinin işleyişinde öğretmenlerimiz “öğrenci merkezli” öğretim modelini esas almalıdırlar ve öncelikle bu dersleri öğrencilere sevdirmeye çalışmalıdırlar. Bu bağlamda, öğrencilerle kurdukları iletişim dilini özenle seçmelidirler. Öğrenciyi incitici, onurunu kırıcı tutum ve davranışlardan şiddetle uzak durmalıdırlar.
4- Bu derslerin işlenişinde akıllı tahta, projeksiyon gibi teknolojik aygıtlardan azami derecede yararlanmalıdırlar. Derslerde görsel materyallerin kullanımına titizlik göstermelidirler. Ancak bu tekonlojik araçlar okullarda yeteri kadar bulunmamaktadır.
5- Öğrencilere derslerin sunumunda; İslam’ın geçmişte yaşanmış bitmiş bir din olmadığını aksine günümüzde de bütün boyutlarıyla yaşanabilir bir din olduğu algısını verebilecek bir yöntem takip etmelidirler. Bu bağlamda; öğrencilerin Kur’an-ı Kerim ile aralarına duvarlar örülmeden bağlarının sağlıklı kurulmasına özen gösterilmeli ve Kur’an’ın “bütün zamanlara hitap eden bir hayat kitabı” olduğu algısının, şuurunun verilmesine çalışılmalıdır.
6- Öğretmenlerimiz her yönleriyle öğrencilere “rol model” olacak bir kimlik taşımalıdırlar. Çünkü, din Kültürü öğretmeni aynı zamanda bir misyon adamıdır. Şahsına gelebilecek eleştiriler taşıdığı misyona da mal edilebilir. Bu nedenle her bir öğretmenimiz taşıdığı misyonun bilinciyle hareket etmelidir.
7- Okullarımızda mekan yetersizliğine bağlı bir takım sorunlar da yaşanmaktadır. Özellikle İmam-Hatip Liselerinde öğrenci sayıları hızla arttığından sınıf mevcutlarının yetmişlere ulaştığı sınıflar olmuştur. Bu durum eğitim-öğretimi ciddi şekilde olumsuz etkilemektedir. Hatta, bir çok veli çocuklarının kayıtlarını mekan yetersizliğinden dolayı geri almak zorunda kalmışlardır. Bu anlamda okulların mekan imkanı analizlerinin yeniden yapılarak olumsuzlukların giderilmesi yoluna gidilmelidir.
8- Kur’an-ı Kerim Öğretimi için iki saatlik bir ders süresi yeterli gelmemektedir. Özellikle kalabalık sınıflarda her öğrenciye ulaşmak güçleşmektedir. Bu dersin saatinin artırılması konusu tartışılmalıdır. Ancak, mevcut durumda da öğrencileri Kur’an-ı Kerimi okuyabilme derecelerine göre gruplandırarak geleneksel metod olan usta-kalfa-çırak yöntemi kullanılabilir. Ayrıca, özellikle Kur’an-ı Kerim Öğretiminde akıllı tahta ve projeksiyon gibi aygıtları etkili kullanmak son derece faydalı olacaktır. Kuranı Kerim öğretiminde Milli Eğitim Müdürlüğü, İlahiyat Fakültesi ve Müftülük arasında işbirliği protokolü yapılmalıdır.
9- Ayrıca Kur’an öğretiminde ilahiyat fakültesi öğrencilerinin mesailerinden yararlanmalıdır.
10- Kur’an Öğreticilerinin öğretme metot ve yöntemleri konularında seminere alınmalıdır.
11- Kur’an öğretiminde öğrenci seviyeleri de dikkate alınarak terdriciliğin bir eğitim metodu olarak benimsenmesi
12- Kur’an öğretiminde Kur’ani kavramların sünnetle birlikte ele alınması
13- Kur’an meali çalışmalarının öğrenci seviyeleri dikkate alınarak yürütülmesi
14- Kur’an öykülerinin temsillerle öğrencilere sunulması
15- Günümüz gençlik problemlerinin çözümünde kur’an’ın ahlaki öğretilerinin temel alınması.
16- Hazret- peygamber ve sahabenin örnek hayatlarının değerler eğitiminde öğrencilere rol-model olarak sunulması
17- Öğrencilerin her birisinin ayrı bir değer olduğu vurgulanmalı, diğer değer eğitimleri bunun üzerine bina etmeli.
18- Değerler eğitimi açısından gençlerin anlayabileceği İslami terminolojinin kazandırılması.
Kur’an-ı Kerim Öğretimi ve Değerler Eğitim Çalıştayının kapanış bildirgesinin okunmasının ardından çalıştayın yapılmasında emeği geçenlere İl Milli Eğitim Müdürü Metin İlci, Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Abdurrahman Elmalı, , Şanimder Başkan Yardımcısı Ömer Faruk Sezer, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcıları tarafından birer plaket vererek çalıştay sona erdi.