Kur'an Ayında İlahi Kelam Anlatılmadı

Kur'an Ayında İlahi Kelam Anlatılmadı

Ramazan ayını geride bıraktık gördüğüm kadarı ile bu mübarek ay ve günler uyduruk Din anlayışı ile geçti. Ramazan ayı boyunca mübarek beldelerdeydim. Kura’nın indiği mekânlarda da Ramazan ayı manevi iklimi uyduruk din anlayışı ile geçti. Suudi Arabistan başta olmak üzere bazı islam ülkeleri bayramı bir gün sonra yaptılar. Hiç umurumda değil. Laik, dindışı sistemler Müslümanın dini günlerini nasıl tayin edebilir düşüncesini taşıyorum. Kutsal beldelerde gördüklerim insanların dünyevileşme anlayışından zerre kadar taviz vermemeleridir tabiri caiz ise herkes bir tapınak etrafında dönüyordu…

Çoğunluk hatimlerle zaman geçiriyordu. Bu yazdıklarımdan bazıları yanlış anlamlar çıkarabilir. İslamda tarikatta, müritte, mukabele de vardır. Ancak toplum fertleri uyduruk din anlayışı ile nasıl uyuşturuluyorsa, bazı islam ve fıkıh dışı sözde tarikatlar da aynı ölçüde insanları uyduruk tarikat anlayışı ile uyuşturuyor. İşte ben bunları eleştiriyorum. Medine de efendilerin efendisi varken, halen efendiler edinmek, İslam dışı bir anlayış olsa gerek. Çok acı bir olay yaşadık Mekke de Seyda, Molla Mahmut AKSAN’I bir trafik kazasında kaybettik. Kendisine Allahtan Rahmet, yakınlarına sabrı cemil niyaz ediyorum.

Mekke de kaldığımız jüri otelinde bizimle beraber Puan tur diye bir ayrı şirket umrecileri vardı. Görevlileri ateşten gömlek, din görevlileri geçinenler dâhil hepsi selamsız, kaba, sapa, zahiren bedevilik anlayışını andırıyorlardı, hafizallah, Şirketlerin çoğu genellikle umre turlarını öncelik para için yapıyor. Umrecileri dini konularda bilgilendirmek kimsenin umurunda değil, umre seyahatleri genellikle turist imajını andırıyor. Kendisi ile umre seyahatini yaptığım Tur Center şirketi yetkililerine başta Şanlıurfa sorumlusu Mustafa Yetkin beye, Mekke sorumlusu A.Rahim Sofuoğlu beyefendiye Şükranlarımı arz ediyorum. Mevlam dahasını versin diyorum.

Dini konuları anlatmada, umre turlarında, servis konularında, bize iltifatlarından dolayı Muteşekkirim. Kutsal beldelerde günlerimiz böyle geçerken, Camilerimizde Hatta beytullahta, mescidi nebevide çokça kur’an lar hafızlarca okundu, ancak Kur’an anlatılmadı, Müslüman toplum fertleri kur’an ikliminden mahrum bırakıldı. İslam ülkelerindeki saltanatlar, soygun düzenleri, Kura’nın anlatılmasına pek müsaade etmezler, Sistemler, rejimler din dışı, Kur’an anlatılmasında, istediğiniz kadar Namaz kılın ve oruç tutun dendi deniyor. Onun için bu din anlayışına uyduruk din diyorum.

İşin özü şahıslar mı İslamı yaşasın veya sistemler mi Müslüman olsun dinden benim anladığım sistemlerin Müslüman oluşu, Kur’an ikliminin sisteme hâkim olmasıdır mübarek Ramazan ayı bittikten sonra camiler de boşaldı. Çünkü toplumda mevsimlik islam anlayışı var. Diyanet Reisimiz buyurmuş Camiler Müslüman fertler için bir eğitim yuvalarıdır. Keşke öyle olsa, aslında Camiler Müslüman toplum fertleri için Yeniden İman dolum tesisleridir dense daha iyi olur kanaatindeyim. Ramazan ayında İslamın beş şartından olan zekâtlarda islama göre verilmedi. Din dışı yine medeni zekât hırsızları iş başındaydı uyduruk Ramazan paketleri ile fakirleri oyaladılar, Ramazan paketlerini verenleri de direk cennetlik yaptılar. Hele sünnet dışı ekranlarda iftar programları Fakirlerin ağızlarını sulandırdı. Çünkü çoğu iftar sofralarında zenginler kaşık sallıyordu, israflar had safhada, nasıl din anlayışı. Anlamış değilim.

Kutsal beldelerde bile hep seyredilen bir kanal vardı konuşmacısı prof’du kalabalık kitleleri vardı. Konuşmacının Rahmetli babasını iyi tanıyordum. Âlim ve Muttaki biriydi. Din hocası ilahiyatçı oğlu iftar öncesi, sonrası salonu, uryanlar ile kapalı çıplaklarla doldurmuştu Din adına salonda ne farz ne sünnet ne de fıkıh vardı. Belki laiklik ve demokrasinin gereği buydu. Bu uyduruk din anlayışı bir nesli yok ediyor. Bir nesil özünden koparılıyor hem de dindar geçinen bir iktidar döneminde. Faizli, zinalı, uyuşturucu, soyguncu, helali haram, haramı helal sayan bir düzenden iyi ürün beklemek abestir. Akıbet hayrola inşallah.

İslam ülkelerinde kan akıtılmaya devam ediliyor, Türkiye ile İsrail barışı tekrar yenilemiş, üç şarttan biri olan Filistin den ablukanın kalkması yerine insani yardım kelimesi konmuş. Ne yaman çelişki, bir zamanlar zirvede şimdi parelel lideri olarak anılan dünyevileşmiş bir hoca İsrail için Mavi Marmara katliamı sonrası İsrail otoritesinden izin alınmalıydı demişti. Şimdi bedelini ödüyor. İsrail küresel güç odaklarının parçalayıcı bombası ise, demek eli bükülmüyor. Siyonist İsrail ile yapılan tüm iyi girişimler akıl ve din dışıdır. Rusya ile de buzlar eriyor, ilk Rus turist uçakla Antalya’ya inince bizimkiler sizi çok özledik demişler. Ne büyük sevinç. Suriyeli mültecilere vatandaşlık hakkı tanınmış, telafisi imkânsız bir yanlış, niçin, neden, sorgulanmalıdır. Güneş varken, ampul ile bizi aydınlatmaya çalışanlar korkarım gelecek günlerde bizi karanlıkta bırakacaklar Mevlam hepimizi indirilmiş din ile amel etmeyi nasip eylesin.