Kuran-ı Kerim Mukabele hatmi 5. Cüz
Ramazan ayı dolayısıyla Kuran-ı Kerim okumak isteyenler için hızlı mukabele imkanı sunuyoruz. Ramazn'ın 5. gününde 5. cüzü okuyoruz
Ramazan ayı dolayısıyla Kuran-ı Kerim okumak isteyenler için hızlı mukabele imkanı sunuyoruz. Ramazn'ın 5. gününde 5. cüzü okuyoruz.
Mukabele nedir, nasıl yapılır? Ramazan ayına girilmesi ile birlikte merak edilen bir diğer konu da mukabele konusu oldu. Müslümanların kutsal ayını ibadetler ile geçirmek isteyenler, mukabele okumayı hatim etmeyi istiyor. Peki Mukabele nedir, ne zaman ve nasıl yapılır? Ayrıntıları haberimizde.
Mukabele nedir, nasıl muakbele hatmedilir? Ramazan ayı, ibadet ayı demek. On bir ayın sultanı Ramazan müslüman alemi içn yine bereket dolu geldi. Bu kutsal ayı ibadetlerle geçirmek isteyenler, diğer yandan mukabele hatmetmeyi ve ayrıntılarını öğrenmek istiyor. İşte ayrıntılar...
MUKABELER NEDİR, NASIL HATMNEDİLİR? NE ZAMAN YAPILIR?
Mukabele, bir kimsenin Kur'an'ı ezberden veya Kitaptan yüksek sesle okuması ve onu dinleyen topluluğun da sessizce Kur'an'dan takip etmesidir. Mukabele anlamca karşılıklı verme, karşılıklı okuma anlamına gelir.
Mukabele lugatta; karşılaştırma, yüzleştirme, karşılık verme; aralarındaki farkı ortaya çıkarmak için metinleri mukayese etme, Ramazanda hafızların cemaat huzurunda Kur’ân okumaları manalarını taşımaktadır.
Kur'an Peygamber'in son Ramazan'ında okuduğu sıralama ile vefatından sonra Ebubekir zamanında mushaflaştırılmış, Osman zamanında teksir edilerek büyük kentlere gönderilmiştir. 600 sahifeden oluşan kitap düzeni, 20 sayfadan oluşan 30 cüze bölündü. Özellikle Ramazan aylarında her gün bir cüz okuyarak, bayrama kadar bütün Kur'an'ı baştan sona okuma geleneği içinden mukabele geleneği doğmuştur. Buna göre 30 Müslüman birer cüz okumayı paylaşarak kısa sürede karşılıklı paylaşımla Kur'an hatmini gerçekleştirmiş olurlar. Özellikle Ramazan ayında yapılır.
RAMAZAN AYI VE MUKABELER
Kurân'ın Ramazan'da nazil olması (Bakara, 185), Kur’ân okumanın özellikle Ramazan'da kat kat mükâfatlandırılacağı müjdesi, Müslümanların bu ayda en çok Kurân'la meşgul olmalarına sebep olmuştur. Bu sebeple "Kur’ân ayı" olan Ramazan'da cami ve evlerde "mukabele"ler okunur, hatimler yapılır.
Aslı, Cibril’in (as) Kurân'ı Hz. Peygamber'e (asm), doğru tespiti ve korunması için, okuması olan "mukabele", Müslümanlar arasında köklü bir gelenek halinde günümüze kadar gelmiştir. Bu gelenek bugün de bütün canlılığıyla sürdürülmektedir. Kur’ân okuma bilsin, bilmesin, Müslümanlar dinlemek suretiyle huzur bulmakta ve sevap ummaktadırlar. Mukabele suretiyle Kur’ân okuyup dinlemenin başkalarını Kur'ân okumaya teşvik etmesi, okuyan ve dinleyenler üzerinde ruhi bir sükûnet meydana getirmesi, sevap kazandırması gibi birçok faydası vardır. Ancak para karşılığında okumak ve okutmak caiz değildir.
PEYGAMBER EFENDİMİZ KUR'AN'I BAŞKASINDAN DİNLEMEYİ SEVERDİ
Peygamber Efendimiz (asm) Kur’ân’ı başkasından dinlemeyi de severdi. Başkasından dinlerken mübarek gözyaşlarını tutamazdı.
İbn-i Mes’ud (ra) anlatıyor: Resûlullah (asm) bana hitaben:
“Bana Kur’ân oku!” buyurdu. Ben:
“Ya Resûlallah! Kur’ân sana indirildiği halde, sana Kur’ân’ı ben mi okuyacağım?” dedim.
Allah Resûlü (asm):
“Ben Kur’ân’ı kendimden başka birisinden dinlemeyi hakikaten severim” buyurdu. Bunun üzerine, Resûl-i Ekrem’e (asm) Nisâ Sûresinden okumaya başladım. Nihâyet; “Her ümmetten birer şâhit getirdiğimiz ve ey Muhammed, onların üzerlerine de seni şâhit olarak getirdiğimiz zaman onların hâli nice olur?”1 âyetine geldiğimde, Resûl-i Ekrem Efendimiz (asm):
“Şimdilik yeter!” buyurdu. Dönüp baktığımda, bir de ne göreyim, Resûl-i Ekrem Efendimiz’in (asm) iki gözünden yaşlar akıyordu.
Kur’ân’ı dinlemek aynı zamanda Kur’ân’ın da emridir. Cenâb-ı Hak: “Kur’ân okunduğu zaman onu dinleyin ve susun ki, merhamet olunasınız” buyurur.
Şu halde, okunan Kur’ân’ı dinlemek farzdır.
Hazret-i Cebrâil (as) ile Hazret-i Peygamber Efendimiz’in (asm) Ramazan aylarında yaptıkları Kur’ân’ı karşılıklı okuma ibâdetini model alan Müslümanlar, asırlardan beri güzel sesli hafızların refakatinde her Ramazan ayında bu geleneği sürdürmüşler; Kur’ân’ı mukabele tarzında tilâvet ederek hatimler indirmişlerdir. Yani tek amel içinde farzı da, sünneti de ihyâ etmişlerdir.
Mukabeleye baştan sona iştirak etmekte İnşaallah hatim sevabı vardır. Mukabeleyi takip ederken mümkünse okunan harfleri içimizden tekrar etmeli, yani biz de okumalıyız. Mümkünse okunan Kur’ân üzerinde tefekkür etmeli, anlamlarını bildiğimiz âyetlerin emirleri üzerinde düşünmeliyiz.
Üçte birlik bölümünü geride bıraktığımız mübârek Ramazan ayında mukabele sünnetini ihyâ edenler, Kur’ân’ı dinleme, okuma ve üzerinde tefekkür etme farziyetini yerine getirmişler, Allah Resûlünün (asm) şefkatini, şefaatini ve Allah’ın mağfiretini İnşallah hak etmişlerdir.
Ebû Ümâme (ra) der ki: Resûlullah’ın (asm) şöyle buyurduğunu işittim: “Kur’ân okuyunuz! Çünkü Kur’ân, kıyâmet günü, kendi yârânına (kendisini okuyan ve amel edenlere) şefaatçi olarak gelecektir.”
Ebû Hüreyre (ra) bildirmiştir ki, Peygamber Efendimiz (asm) şöyle buyurmuştur:
“Bir cemaat, Allah’ın evlerinden birinde toplanır; Allah’ın Kitâbını okurlar ve aralarında (birinin okuduğunu diğerleri—açık veya gizli—tekrarlamak sûretiyle) ders yaparlarsa, üzerlerine huzur iner, onları rahmet kaplar, çevrelerini melekler kuşatır. Allah o kimseleri, kendi katında bulunanların arasında anar.