Öksürük diyerek geçmeyin!
Öksürmenin çok sayıda hastalığın belirtisi olarak ortaya çıkan yaygın ve önemli bir klinik sorun olduğuna dikkat çeken uzmanlar, uzun süreli öksürüklerin ise mutlaka dikkate alınması gerektiğini belirtiyor.
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç Dr. Ezgi Özyılmaz, öksürüğün günümüzde çok sayıda hastalığın belirtisi olarak ortaya çıkan yaygın ve önemli bir klinik sorun olduğunu vurguladı. Özellikle kış aylarında göğüs hastalıkları polikliniklerine başvuran hastaların yüzde 10-40’ını öksüren hastaların oluşturduğunu dikkat çeken Özyılmaz, öksürüğün aslında hastalık değil, bir savunma mekanizması olarak değerlendirilmesi gerektiğine işaret etti.
Uygun tanısal yaklaşım ve tedavi ile bu hastaların yüzde 90’ında öksürüğün nedeninin bulunabildiğine ve başarıyla tedavi edilebildiğine dikkati çeken Özyılmaz, göğüs hastalıkları uzmanlarının bakış açısına göre öksürüğün ne zaman başladığının tanı için çok önemli olduğunu, 3 haftadan kısa olanı ‘akut öksürük’, 8 haftadan daha fazla olanı ise ‘kronik öksürük’ olarak adlandırdıklarını ifade etti.
“Uzun süreli öksürüklere dikkat!”
Akut öksürüğün en sık nedenleri arasında soğuk algınlığı, sinüzit, rinit olmakla beraber zatürre, pulmoner emboli olarak adlandırılan akciğere pıhtı atması ve kalp yetmezliği gibi yaşamı tehdit edici pek çok nedeninin sayılabildiğine işaret eden Ezgi Özyılmaz, kronik öksürüğün nedenleri arasında erişkin yaş grubunda postnazal akıntı sendromu, astım, gastroözafageal reflu ve bazı hipertansiyon ilaçlarının gösterildiğine değindi. Özyılmaz, ancak tüberküloz (verem hastalığı), akciğer kanseri, bronşektazi ve psikojenik gibi diğer önemli nedenlerin de uzun süreli öksürükler için dikkate alınması gerektiğine dikkati çekti.
Bronş aşırı duyarlılığının da en önemli öksürük nedenlerinden biri olduğuna değinen Özyılmaz, “Toplumda her üç kişiden birinde bronş aşırı duyarlılığı mevcuttur. Kokular, toz, ısı ve ortam farklılığı, solunum yolu enfeksiyonları, hava kirliliği gibi nedenler, bu duyarlı kişileri hemen etkiler. Etkilenen kişiler öksürmeye başlar. Nefesi daralabilir, göğsü hırıldayabilir, gece öksürükten yatamazlar, uyuyamazlar. Yani aynı astım gibi olurlar ama astım değillerdir. Bu durumun halk arasındaki ismi ‘grip oldum göğsüme indi’ şeklindedir. En rahatsız edici şikâyet öksürük olup 6-8 haftaya kadar sürebilir. Öksürük genellikle kuru, daha az oranda balgamla beraberdir.” dedi.
Sigara önemli faktör
Sigara tüketiminin de kronik öksürük nedenlerinden biri olmakla birlikte bazı önemli hastalıkların teşhisini geciktirebildiğine vurgu yapan Özyılmaz, “Sigara içen kişilerde zamanla bronşlar aşırı balgam üretmeye başlar. Bu durum sürekli devam ederse, öksürüğün artmasına ve kronik hale gelmesine neden olabilir. Bu hastalar öksürüklerinin yalnızca sigaraya bağlı oluştuğunu düşünerek, ciddiye almazlar. Bu durum da öksürüğün altında yatan ciddi bir hastalığın teşhisini geciktirebilir. Şiddetli öksürük krizleri, çok yorucu ve rahatsız edici bir durumdur. Gece uykusu bozulur, hasta sık sık uyanabilir. Öksürürken kusma, bayanlarda idrar kaçırma, bayılma, kaburga kemiklerinde kırık, göz içi kanaması, çeşitli fıtıklara kadar birçok soruna yol açabilmektedir.” şeklinde konuştu.
“Hekime danışmadan şurup kullanmayın!”
Çok rahatsız edici bir şikâyet olmakla beraber öksüren hastaların herhangi bir doktora danışılmadan öksürük şurubu kullanmaması gerektiğinin altını çizen Özyılmaz, kuru bir öksürükte balgam söktürücü ilaçların kullanımının öksürüğün şiddetinin artmasına neden olabildiğini, tam tersine balgam çıkarması gereken bir öksürükte, öksürük kesici şurupların balgam çıkmasına engel olarak hastalığı daha da kötüleştirebildiğine dikkati çekti.
Özyılmaz sözlerini şöyle tamamladı: “Öksürük tedavilerinde; öksürüğe neden olan hastalık tanısının gecikmemesi ve tedavi süresinin daha kısa sürmesi için ilaç veya şurup kullanımının mutlaka doktor kontrolünde olması gerekmektedir. Öksürük, 3 haftadan uzun sürüyor ve antibiyotik tedavisine cevap vermiyorsa, mutlaka bir göğüs hastalıkları uzmanına başvurmak gerekir.”
(İLKHA)