Kürt uleması ve günümüze bakış
Yenişafak'tan Müfit Yüksel "Kürt uleması ve günümüze bakış" başlığıyla yazdı ve şöyle bitirdi... Qetandina Kurdan ji İslâmiyeté nabe sebeba azadi o xilasbuna wan, çan ko Seydayé Mele Saidé Bediuzzeman di bije belki be di bibe xiravbuna heyata wané him dünyewi him ji ebedi. İşte o yazı:
20. Yüzyıl'da ise, Risâle-i Nur müellifi Üstad Bediüzzaman Said En-Nursî (Vefatı:Urfa-1960) Hazretlerinden başlayarak birçok tanınmış ve İslam dünyasında etkili olmuş Kürt alimleri yer almıştır. Şeyh Alaadin El-Ohînî (Vefatı:1949), merhum pederim Allâme ve nıhrîr-i zaman Molla Sadreddin Yüksel (Vefatı:2004, İstanbul), Molla Ramazan El-Butî (Vefatı:1992) ve oğlu Said Ramazan El-Butî, Allâme Molla Abdülkerîm El-Müderris (Son dönemde Bağdat'taki en büyük Şâfii fakihi ve müftüsü idi.Vefatı, Bağdat, 2005), Şeyh Mazhar El-Ohînî, Şeyh Cevâd El-Berzencî (kabri, İstanbul Fatih Camii haziresindedir), Buhari mütercimi Babanzâde Ahmed Naim (Vefatı: İstanbul 1934, kabri M. Akif Ersoy'un kabri yanındadır), Büyük Şafii fakîhi Molla Muhyiddin El-Havilî (Vefatı:1988), Divan sahibi Molla Zahir-i Tendureki, Seyyid Ali El-Findikî, Kamışlı Müftüsü Şeyh Ahmed Ez-Zivingî, Suriye müftüsü Şeyh Ahmed Kiftaru, Tefsir sahibi Şeyh Osman-ı Halepçe, Molla Hüseyin Küçük, Molla Salih El-Butî, Molla Hacı-yı Lice, Diyarbakır Müftüsü Molla Halil Efendi, Ahmed Meylani, Molla Ahmed El-Koğî, İbn Abidîn mütercimi Mazhar Taşkesenlioğlu, Molla Hasip Seven, Mehmed Emin Er Hoca, eski Çanakkale müftüsü Molla Muhammed Şirin, Doğubeyazıtlı Molla Musa (Geçit) El-Celâlî çağımızda Kürtler arasından çıkmış tanınmış büyük İslâm alimleridir. Bunların yanısıra, 20. Yüzyıl'da Kürtler arasından, Mısırlı ünlü şair Ahmed Şevkî, Ezher Ulemâsından Mahmud Abbas El-Akkad ve Necmeddîn Emin El-Kürdî, ünlü Hâfız Abdülbâsıt Abdüssamed, Abdürrahîm Rahmî Zapsu, Mutkili Halil Hayali, Irak Başbakanı Nuri Said Paşa, Muhsin Abdülhamid gibi önemli şahsiyetler de yetişmiştir.
Konuyla alakalı üç makalede de sıralamaya çalıştığım gibi; sadece bu isimler bile gözönüne alındığında, Kürtlerin İslam tarihi boyunca,önemli roller üstlenmiş bir topluluk olarak asırları aşan İslâm medeniyetinin hayati bir parçası olduğu anlaşılabilecektir. Kürt halkı İslâm coğrafyasında İran içlerinden Akdeniz'e, Güney Kafkasya'dan Irak'ın Erbil ve Süleymaniyesine kadar uzanan geniş bir coğrafyada, gerek tarihi misyonu, gerekse birkaç dilli bir topluluk olmasıyla tüm Ortadoğu ve Anadolu coğrafyasında, Eyyubiler devrinden çok daha güçlü bir şekilde, kültür, ilim ve medeniyet taşıyıcılığında öncülük/önderlik yapabilecek güçlü bir potansiyel enerjiye sahiptir. Bu özellikleriyle Hint alt-kıtasından Adriyatik'e kadar geniş bir coğrafyayı etkileyebilecek, öncü olabilecek potansiyeli barındırmaktadır.
Ancak , 20. Yüzyıl'dan, soğuk savaş döneminden kalma geç kalmış etnik-ulusalcılar bu görüşe dayalı ideolojik/ulus-devlet özlem ve hırsı ile Kürt halkını sancılı maceralara sürüklemektedir. Bu şekilde, Kürtleri İslam coğrafyası / medeniyetinin onurlu-öncü bir üyesi olmaktan koparma çabası Kürt halkının geleceğini ipotek altına alıp, ihtiraslar uğruna dar alana hapsetmeyi hedeflemektedir. Bu milleti küçük ulus-devlet özlemlerine tutsak etmeye çalışan akım ve örgütlenmeler, genç nesil üzerinde zihni gettolaşma oluşturarak, bağrından asırlarca alim, meşâyih ve mütefekkir çıkartmış bu halka İslami geleneğini, zengin medeniyet ve kültür birikimini unutturarak, adeta hafızasını silmek suretiyle tarihsizleştirip, jakoben-dayatmacı bir anlayışla, Türkiyede tek-parti dönemi projelerine öykünerek tümüyle yapay bir toplum inşasını amaçlamaktadır.
İslam/din karşıtı ulusalcı çevre ve örgütlenmelerin; Kürt halkını 'özgürleştirme, bindestilikten kurtarma' adına aslında ebedi bir esarete mahkum etme çabası içerisinde oldukları bilinmelidir.
Son olarak makalemi Kürtçe bir cümle ile sonlandırıyorum.. Qetandina Kurdan ji İslâmiyeté nabe sebeba azadi o xilasbuna wan, çan ko Seydayé Mele Saidé Bediuzzeman di bije belki be di bibe xiravbuna heyata wané him dünyewi him ji ebedi.