Kürt Sorunu Nasıl Çözülür?

Kürt Sorunu Nasıl Çözülür?

       Yıllardır dökülen bu kan, acılı anneler, yetim kalan çocuklar, dul kalan gencecik kadınlar/taze gelinler, yetmedi mi? Çeyrek asırdır ölen binlerce insanlar, acılar son bulmasın mı?…

     Bence yeter de artar bile, bu kadar insanın ölmesi, hapislerde çürümesi, bu ülkeye, bu insanlara hatta bu coğrafyaya hiçbir fayda sağlamamıştır. Tam aksine kan, gözyaşı, elem ve keder kazandırmıştır.

      Bu işten; “iç ve dış hainler, ülkeyi bölmek/zayıf düşürmek isteyenler karlı çıkmışlardır.” Çünkü kan ve fitne üzerinden nemalananlar onlardır. Onlar fitne çıkararak saltanatlarını, ideolojilerini korumuşlardır. Ama artık millet/Türk-Kürt uyandı.

     Hem Türk vatandaşlar, hem de Kürt vatandaşlar artık bu işin çözülmesinden yanalar. Her iki taraftan da ‘ne şekilde olursa olsun’ ama yeter ki bu kanayan yara, bu akan kan durdurulsun diyenler, gün geçtikçe çoğalmıştır.

     Öyleyse başta hükümet ve medya olmak üzere, “Ordu, muhalefet partileri ve diğer tüm siyasi partiler ve siyasetçiler, yazarlar, Stk’lar, muhtarlar velhasıl Türkiye’de yaşayan her bir fert ve toplumlar, kamu kurumlar ve kuruluşlar bu işe destek vermelidirler.

      Sloganik sözlerle, yuvarlak laflarla değil, hak ve hukuk çerçevesinde sorunların temeline inerek, çözüm üreterek bu iş çözülür. Kürt halkı yok sayılarak, ana dilleri yasaklanarak bir yere varılmayacağını artık herkes bilmelidir.

     Dağa taşa “ne mutlu Türk’üm diyene” yazarak, bir Türk ‘dünyaya bedeldir’ mantığını dayatarak, ‘Türk’üm doğruyum, çalışkanım…’ Sloganını her gün okullarda Kürt çocuklarına söyleterek sorun çözülmez.

     Madem ki “Kürt’ler bu ülkede ana unsurdur, madem ki Kürt’ler ülke nüfusunun yarısını teşkil ediyorlar, o halde ana dilde eğitim kaçınılmazdır.” Hatta okullarda Kürtçe dili; “Almanca ve İngilizce gibi zorunlu ders olarak verilmelidir.”  Evet aynen böyle olmalıdır. Türkiye nüfusunun yarısını teşkil eden Kürt halkının ve dilinin Almanca ve İngilizce kadar kıymeti yok mudur?...  Ki, bu diller okullarda zorunlu ders olarak verildiği halde Kürtçe yasaklanmaktadır.

     Tabi bu uygulamanın nasıl ve ne şekilde olacağına, sağduyulu akademisyenler, eğitimciler/pedagoglar en kısa sürede, en güzel bir ortamla, ortak bir yol bularak/ortak bir payda da kalarak bu uygulamayı derhal başlatmalıdırlar.

     Dilleri yasaklamakla, engellemekle kardeşlik olmaz. Bu ülkede Türk ve Kürt kardeştir diyorlar ama kardeşlik hukuku takip edilmiyor. Türkler ve Kürtler aynı haklara, eşit haklara sahiptirler ‘ama’, Türkler biraz daha ‘eşittirler’ diyen resmi bir ideoloji, resmi bir zihniyet var. Bu mantığı/mantıksızlığı aşmak gerek…

    Sorunların temeline inmeli, sorunlar nereden kaynaklanıyorsa oraya uzanmak gerekir… Sorunları kökten çözmek için; ‘diyalog şarttır.’ Ben onunla görüşmem şunun la bir araya gelmem demek, hükümete ve devlete yakışmaz. Ve bu şekilde sorunlar çözülmez. Tarafların temsilcileri kim ise görüşecekler, tartışacaklar ve anlaşacaklardır.

     Bunun başka yolu yok. Kanla, insan öldürmeyle çözüm olmaz/olamaz.  Bu böyle olmayacağı gibi, yetkililerin de Kürt tarafını (Türkiye deki mevcut Anayasa çerçevesinde kurulmuş ve halktan destek almış, seçilerek meclise gelmiş siyasileri) muhatap almayarak işi çözümsüzlüğe vardırması doğru ve mantıklı değildir… Muhatapların karşılıklı olarak birbirlerini anlayarak, anlaşarak ve hakları gözeterek, haklarını bilerek, saygı göstererek bu iş çözülür.

    Nasıl ki biz Kürtler ‘Türkçe’ konuşuyoruz, yazıyoruz, Türkçe şarkılar, şiirler okuyor ve yazıyoruz… Hani kardeş olduğumuz münasebetiyle diyoruz ki, birazda onlar/Türk kardeşlerimiz ‘biz Kürt kardeşlerinin dilleriyle konuşsunlar.’ Sizce çok şey mi istiyoruz?

   Güçlü ve büyük bir Türkiye için ‘kardeşlik hukukunu bilmek’, gözetmek ve uygulamak herkesin  derdi ve vazifesi olmalıdır… Bu saydığımız şıklar uygulandığı takdirde veya bunlar için adım atıldığı anda, sorunların yüzde doksan dokuzu çözülmüş olacaktır.

      Muhatabını hafife almakla kişi büyümez. Muhatap küçük olsa da, büyüklüğünü kullanıp muhatabına büyüklüğünü göstermek için dinlemek şarttır.

      Selam ve dua ile kalınız dostlarım…