Kırboğa; Suriye ateşi Türkiyeye sıçrayabilir
Merkezi Şanlıurfa'da bulunan Türkiyeli Araplar Kültür ve Dayanışma Derneği (ARAPDER) Genel Başkanı Şükrü Kırboğa, Suriyede yaşanan olaylar hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu: Bu ateşin Türkiyeye sırçama ihtimali var.
ARAPDER Genel Başkanı Şükrü Kırboğa'yı ziyarte eden Şanlıurfa Olay Gazetesi Yazarları M. Kemal Uğuzlu, Recep Akyol, Bilal Bebe ve Olay Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Celal Çiftçi, gündeme dair konuştular.
Suriye'de Beşşar Esed'e bağlı silahlı güçler ile muhalif savaşçılar arasındaki çatışmalar devam ediyor. Çatışmaların Türkiyeye yakın sınırlara yaklaşması bölge halkını endişelendiriyor. Merkezi Şanlıurfa'da bulunan Türkiyeli Araplar Kültür ve Dayanışma Derneği (ARAPDER) Genel Başkanı Şükrü Kırboğa, Suriyede yaşanan olaylar hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu: Bu ateşin Türkiyeye sırçama ihtimali var.
AKÇAKALEDE 34 GÜNDÜR BİR KATLİAM YAŞANIYOR
Kırboğa, Suriyede çok sayıda akrabalarının olduğunu belirterek, Akçakalede 34 gündür bir katliam yaşanıyor. Bu katliamın durması için ilgili ve sorumluların illa ki ABD seçimlerini beklemesi gerekmiyor. Bölgede büyük devletiz iddiasında olanlar; İran, Türkiye, Suudi Arabistan bu ülkeler bir araya gelip bu ateşin sönmesi için, ellerini çabuk tutmaları gerekiyor. Aksi takdirde, ölümler çoğalacak bu arada neticede insanlarımız; dünyaca komşularımız, dince kardeşlerimiz ve asaleten akrabalarımız ölüyor! Biz bu konuda çok endişeliyiz. Bu ateşin Türkiyeye sıçrama ihtimalide var. Bütün bunları göz önünde bulundurduğumuz zaman Türkiyede biz hakikaten haklı olarak büyük endişeler taşıyoruz. dedi.
TEK ÇATI ALTINDA TOPLANMASI LAZIM
Şükrü Kırboğa, Suriyede muhaliflerin tek çatı altında toplanması gerektiği vurgulayarak şunları söyledi: Ben şuan ki durumu tasvip etmiyorum. Ama Beşer ESAD düştükten sonraki dönemden daha endişeliyim. Çünkü orada birçok grup var. Hangi grubun başa geçeceğini bilmiyoruz. Başa geçecek gurup diğer grupları benimseyecek mi bilemiyoruz. Biz her zaman Suriyenin bütünlüğünden yanayız. Daha doğrusu; Suriyelilerin kendi özgür iradelerinden yanayız. Bu bütünlüğü bir çatı altında toplayacak özgürlükçü muhalif bir grup var mı bilemiyoruz. Şuan meclisin vatanı yani; SUK (Suriye Ulusal Konseyi) dediğimiz meclis var. İçerisinde farklı etnik gruplar var. Ama şu anda aktif olduğunu düşünmüyorum. Gelen Suriyelilerin şikâyetleri var. Aktif olmadıklarına dair ve ikinci bir meclis kurma çalışmaları var.
SURİYENİN SIKINTILARINI BAŞKA BİR DEVLETİN SIKINTILARI OLARAK ALGILAMAYALIM
Suriye parçalanırsa hiç birimizin yararına olacağını düşünmüyorum diyen Şükrü Kırboğa, Ama gelen yönetimlerin güçlendirilmesi ve insani değerlerin insanlara yüklenmesi zorunludur. Bu bir lütuf değil Allahın verdiği bütün güzellikleri insanlara vermek kadar güzel bir şey yoktur. Mesela Kürtlere kimliğinin verilmesi, kültürel değerlerin geri iade edilmesi ve bundan sonra gelecek olan herhangi bir düşünce bütün bunlara eşit şekilde Suriye vatandaşı adı altında bir etnik yapının etrafında değil de, bütün insanların bir noktada birleştiği, bir çatı altında ve sistem içerisinde olursa olur. Var olan Suriye bütünlüğü devam eder. Ama aksi takdirde gelen yönetimler ulusalcılık ya da bir etnik yapı etrafında olursa tıpkı Türkiyemizin ilk başta kurulduğu gibi bu çatı bir etnik yapı üzerine inşa edilirse bizim yaşadığımız sıkıntılar gibi, Suriyede öyle sıkıntılar devam eder. Suriyenin sıkıntılarını başka bir devletin sıkıntıları olarak algılamayalım. Bunlar aynı şekilde bize de yansıyacak. Dolayısıyla muhalefet çok geniş kapsamlı olması lazım, hele tüm etnik yapıları içinde barındırması lazım ve her düşünceyi içinde barındırması gerekiyor. şeklinde konuştu
SURİYE YÖNLENDİRİLMEYE ÇALIŞILIYOR
Şükrü Kırboğa; Arap Baharının Amerikanın yâda dış güçlerin bir projesi olmadığını belirtti.Arapların 40-50 yıldır, iktidar rejimleri altında ezildiğini dile getiren Kırboğa, şunları söyledi:Çünkü Araplar 40-50 yıldır, iktidar rejimleri altında ezilmişlerdir. Adeta bir anda Tunus ta cereyan etmiş olan bu özgürlük hareketinden Suriyede nasibini almış oldu. Fakat biz Türkiye kamuoyu olarak bunların arkasında ya İsrail yâda Amerika vardır diye düşünüyoruz. Sürekli bunu tartışıyoruz. Aslında bu bahardaki uyanış kendiliğinden Arap halkının özgürlüğünden kaynaklanan bir şey, fakat Amerika ve İsrailin müdahaleleri bu bahardaki uyanışı sonra yönlendirmeye çalışmışlardır. Suriyede yönlendirilmeye çalışılıyor.
BATACAK OLAN GEMİ İÇERİSİNDE BİZDE BATARIZ!
Suriyenin bütün devletlerin çatışma sahası alanlarına dönüştüğünü kaydeden ARAPDER Genel Başkanı Şükrü Kırboğa, Çeşitli grupların Suriyede savaştığı ve Türkiyenin bu gruplara teması demek Avrupayla teması demektir. Yani Türkiye doğru yapmıyor. Batacak olan gemi içerisinde bizde batarız. Dolayısıyla bütün bunları görmemiz gerekir. Yani bu ateş hepimizi götürebilir. Hepimizin aklıselim davranıp bu ateşi en kısa sürede söndürmemiz gerekiyor. Bu ateş bizim ve Suriyelilerin geleceği için ve tüm bölgenin geleceği ve hatta tüm dünyanın geleceği buradadır. Diye düşünüyorum. dedi
ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYMADIK
Kırboğa, sözlerini şöyle sürdürdü:Daha düne kadar ortak bakanlık kurulu yaptığımız ve neredeyse sınırları kaldırıp tek bayrak altında yaşayacağımız Suriyede ne oldu da böyle karıştı. Aslında biz hakem olabilirdik. Biz Araplara kardeşlik yapalım, ağabeylik değil, ama belki ilk defa bir ağabeylik gerekiyorsa o da buse fer olmalıydı. Esad ile muhalifleri bir araya getirebilirdik. Başbakan Sayın Tayyip Erdoğan Suriyeye gitseydi. Esadla görüşseydi, Beşara deseydi ki; demokratik reformları hızlandır. Televizyona çıksaydı, ey Suriye halkı Esada kefilim,5 yıl süre tanıyın. 5 yıldan sonra arzuladığınız demokratik dönüşüm olmazsa, istediğinizi yapın. Ben inanıyorum ki Suriye halkı evlerine çekilirdi. Belki bu durum bu noktaya gelmeyebilirdi. dedi.