Kopan kolunun hesabını Bakan'dan sordu

Kopan kolunun hesabını Bakan'dan sordu

Cezaevine düzenlenen operasyonunda kolu kopan eski tutuklu, dönemin Adalet Bakanı Türk'ten hesabını sordu.

Cezaevine düzenlenen operasyonunda kolu kopan eski tutuklu, kucağında 6 aylık bebeği ve yanında eşi ile gezerken yolda karşılaştığı dönemin Adalet Bakanı’na isyan etti

Cezavlerinin Türkiye’nin gündeminden düşmediği, düzenlenen operasyonlarda onlarca mahkumun hayatını kaybedip sakat kaldığı dönemde Adalet Bakanlığı yapan Hikmet Sami Türk, Ankara’da seçim çalışması yaparken karşısına çıkan eski mahkumla tarihi bir diyalog yaşadı.

Eski Adalet Bakanı, DSP milletvekili adayı Hikmet Sami Türk, geçen Pazar günü Ankara’nın Seyranbağları semtinde seçim çalışması yürütüyordu. Türk’ün sokakta seçmenleriyle konuştuğu sırada yanına, eşi ve kucağındaki 6 aylık bebeği ile oradan geçen eski mahkum Veli Saçılık geldi.

Türk’ü adım adım takihp eden korumaları da kucağında bebeği, yanında eşi ile Saçılık’ın Türk’e yaklaşmasına karışmadı. İlginç tesadüfe tanıklık edenlerin anlattığına göre, Burdur Cezaevi’ne 2000 yılında düzenlenen operasyonda kolu kopan, üstelik kopan kolu yerine dikilmek yerine çöplüğe atılan ve köpekler yerken bulunan Veli Saçılık’la Bakan Türk arasında şu diyalog geçti:

Tarihi diyalog

Saçılık: Beni hatırladınız mı?

Türk: Yoo, hatırlayamadım.

Saçılık: Kolumu koparttınız, nasıl hatırlamazsınız?

Türk: Öyle bir şey yok.

Saçılık: Siz bakanken Burdur Cezaevi’ne düzenlenen operasyonda buldozer kolumu kopardı. Hatırlayın. Sonra çöplükte köpekler yerken bulundu.

Türk: Olayın benimle ilgisi yok. Operasyon talimatını Adalet Bakanlığı vermez.

Saçılık: Size tehlikeli görünüyor muyum?

Türk: Hayır, niye olsun?

Saçılık: Bize ‘tehlikeli’ diye neler yaptılar. Siz hatırlamadınız ama biz televizyonda sizi her gördüğümüzde anıyoruz. (Kucağındaki bebeğini göstererek) Hiç kucağıma alamıyorum. Mecburen boynuma astığım ana kucağında taşıyorum...

Türk: Operasyonun bizimle ilgisi yok, jandarma yapmıştı, umarım sorumlular cezalandırılmıştır.

Saçılık: Kimse ceza bile almadı. AİHM’e gittim.

Türk: İnşallah kazanırsınız.

Saçılık: Siz de bu tabloyu hiç unutmazsınız umarım.

Türk: “Sert konuşma olmadı”

VATAN’a yaptığı açıklamada, Saçılık’ı tanımadığını, orada gördüğünü söyleyen Türk şöyle devam etti:

“İddiasına göre buldozerle kolu kesilmiş, şu anda da Türkiye’de davalar açmış, AİHM’e başvurmuş. O dönemde benim hatırladığım, cezaevinde bir isyan olmuştu, onu önlemek jandarmanın sorumluluğundadır. Buldozer nasıl kolunu kesiyor, onu da anlamış değilim... O zaman da duymuştum o olayı. Herhangi bir tutuklunun, hükümlünün hayat bütünlüğüne zarar gelmesi üzücü bir olay. Olayın üzerinden 11 yıl geçmiş. Sitemde bulundu. Ama bizim operasyon için belli bir emrimiz yok.”

Türk, Saçılık’ın eşiyle beraber olduğunu da belirterek “Aramızda sert bir konuşma olmadı. Davalar filan açılmış AİHM’de, ben de kazanmasını dilediğimi söyledim” dedi.

Suçsuz yere hapis yattı

Burdur Cezaevi operasyonu, 12 mahkumun öldürüldüğü 30 Eylül 1999’daki Ulucanlar Cezaevi operasyonundan sonra olmuştu. Mahkumların, duruşmaya götürülerken ring aracında kötü muamele gördüklerini belirterek duruşmaya çıkmamaları üzerine yapılan operasyonda, onlarca mahkum yaralandı. O sırada sokakta “Emek” isimli günlük gazete sattığı için “terör örgütüne yardım” suçlamasıyla cezaevinde bulunan Veli Saçılık’ın kolu, cezaevi duvarını yıkan iş makinesinin darbesiyle koptu. Saçılık’ın kopan kolu, Saçılık’la birlikte hastaneye gönderilmek yerine çöpe atıldı. Bu yüzden kolun yerine dikilmesi ihtimali de ortadan kalktı. Kol, olaydan sonra çöplükte, bir köpeğin ağzında bulundu.

Saçılık’ın devam eden davasında, suçsuz olduğu anlaşıldı ve beraat etti. Girdiği sınavı kazanarak İçişleri Bakanlığı’nda işe giren Saçılık ve Burdur Cezaevi’nde kalan diğer mahkumların suç duyuruları ise sonuç vermedi. Operasyona katılan kamu görevlilerine rağmen soruşturma bile açılmaması üzerine Saçılık AİHM’de dava açtı.

Devlet tazminatı geri istiyor

Bu arada Saçılık’ın kopan kolu nedeniyle açtığı tazminat davasında kazandığı maddi tazminatı geri ödeme tehdidi ile karşı karşıya bulunuyor. Antalya 1. idare Mahkemesi, operasyondan devleti sorumlu tutarak Saçılık’a 150 bin TL ödenmesine karar verdi ve mahkeme kararı uyarınca bu ödeme yapıldı. Ancak bu karar Burdur Bölge İdare Mahkemesi’nce bozuldu. Bunun üzerine Saçılık’ın tazminatı faiziyle geri ödeme zorunluluğu ortaya çıktı. Saçılık, bu karara Danıştay’da itiraz etti. Danıştay’ın vereceği karar Saçılık aleyhine olursa ağır bir borç yükü ile karşı karşıya da gelebilecek.

Beraat etti yeni bir hayat kurdu

Bir dönem cezaevlerindeki insan hakları ihlallerinin sembol isimlerinden olan Veli Saçılık, Endüstri Meslek Lisesi’ni bitirdikten sonra, sokakta “Emek” isimli gazete sattığı için gözaltına alındı ve ardından tutuklandı. Davası devam ederken kaldığı 5 Temmuz 2000’de Burdur Cezaevi’ne düzenlenen operasyonda kullanılan iş makinasının kolunu kopardığı Saçılık, tahliye olduktan sonra beraat etti. Büyük bir hukuki mücadeye giren Saçılık, bu mücadele sonucu Adalet Bakanlığı’ndan protez kol aldı. Bu protezle hayatına devam ederken 2006 yılında İçişleri Bakanlığı Nüfus İşleri Genel Müdürlüğü’nde memur oldu. Saçılık geçen yıl evlendi ve 6 ay önce de baba oldu.

VATAN