Konukoğlu, pamuk için Şanlıurfa’da

SANKO Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkadir Konukoğlu, tekstilin Türkiye’de daha uzun yıllar önemini koruyacağını söyledi.

Konukoğlu, pamuk için Şanlıurfa’da
Konukoğlu, Şanlıurfa Valiliği’nin koordinasyonunda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Vali Celalettin Güvenç ve Belediye Başkanı Ahmet Eşref Fakıbaba’nın da katıldığı çalıştayda, “GAP’ın tarım üssü Şanlıurfa”da pamuk tarımının sorunları ve çözüm önerilerinin dile getirilecek olmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.



“Her zaman söylediğim bir cümleyi tekrarlayarak sözlerime başlamak istiyorum; tekstil diriye de gerek, ölüye de” diyen Konukoğlu, şöyle devam etti:



“Dünyaya geldiğimizde de beze sarılıyoruz, öldüğümüzde de. Yani çıplak, kıyafetsiz gezmiyoruz. Tekstil, hava gibi, su gibi, yemek gibi, uyku gibi hayatımızın olmazsa olmazıdır. İşte bugün burada, Türkiye için stratejik bir ürün olan tekstilin hammaddesi beyaz altını, yani pamuğu konuşacağız.”



TEKSTİLİN TARİHİ SÜRECİ

Tekstilde uzun yıllar İngiltere’nin hakimiyetinin olduğunu anımsatan Konukoğlu, “İngiliz kumaşı çok kaliteliydi, hatta en güzel hediye kabul edilirdi. İngiltere’nin ardından tekstilde bayrağı alan Fransa, moda ve tasarımda uzun yıllar etkili oldu” diye konuştu.



Önce İngiltere’nin, ardından Fransa’nın tekstilde liderliği kaybettiğini anımsatan Konukoğlu, “Neden biliyor musunuz? Pamuk üretimi yapılan sömürgelerini kaybettiler. İngiltere ve Fransa, pamuk üreticisi ülke olmadıkları için, tekstil sektöründe bayrağı İtalya’ya devrettiler” dedi.



Fasonculuk yaparak işe başlayan İtalya’nın, moda ve tasarımda ağırlığını koyduğunu ve sektördeki önemini korumaya devam ettiğini anlatan Konukoğlu, şunları kaydetti:



“Ama yaklaşık 20 yıldan beri tekstil sektöründe Türkiye gerçeği var. Bu da pamuk üreticisi olmamızdan kaynaklanıyor. Türkiye uzun yıllar tekstil sektöründe var olacaktır. Önemli avantajları bulunan Türkiye, hem pamuk üreticisi, hem moda, marka ve tasarımı öğrendi, hem en önemli pazar olan Avrupa Birliği ülkelerine yakın, hem de emek yoğun sektör olduğu için tekstil Türkiye’nin vazgeçemeyeceği bir sektördür. Tekstil istihdamın ve ihracatın lokomotifidir.



2000’li yıllarda herkes tekstil sektöründe Çin korkusuna kapıldı. Hiç bir zaman o korkuyu yaşamadım. Çünkü avantajlarımızı biliyordum, kendimize güveniyordum. O tarihte, ‘Her Çinli bir gömlek daha giyerse, bir iç çamaşırına daha ihtiyaç duyarsa, tekstilde önemli bir ithalatçı haline gelir’ demiştim. Öyle de oldu. Zaman beni haklı çıkardı”



ÇİN TEKSTİLDE İTHALATÇI OLACAK

SANKO olarak Çin’e 2010 yılında 18 milyon dolar olan tekstil ihracatını 2011 yılında 36 milyon dolara yükselttiklerini vurgulayan Konukoğlu, şu değerlendirmeyi yaptı:



“Bu artış, Çin’de halkın gelir düzeyinin artması ve buna bağlı olarak tüketim alışkanlığındaki değişimden kaynaklandı. Ancak, Türkiye için bu kadar önemli bir değer olan tekstil sektörünün, hammadde anlamında sorunları bulunuyor. Ülkemiz için gerçekten stratejik bir ürün olan pamuğun, ‘stratejik ürün ilan edilmesi’, pamuk ekimi ve sektörün geleceği açısından önem taşıyor.



Türkiye’nin 2010-2011 döneminde 450 bin ton olan pamuk üretiminin 2011-2012 döneminde 750 bin tona çıkacağı öngörülüyor. Artan pamuk üretimi ile birlikte inanıyorum ki, Türkiye’nin tekstil sektöründe aldığı rol daha önemli hale gelecektir. Destekleme priminin Amerika’daki Future borsasının 2 yıllık fiyat hareketleri dikkate alınarak, destekleme primleri bir yıl önceden ilan edilmeli ki, üretici ve sanayici önünü görebilsin.”



Makinalı hasatı desteklediklerini, tohum ıslah çalışmalarının yanı sıra, çırçır fabrikalarında ön temizleme grubunun iyileştirilmesine özen gösterilmesini isteyen Konukoğlu, “Pamuğun kalitesi iyileştirilmeli, tek balya sistemi ve lisanslı depoculuk uygulamasına geçilmeli” dedi.



Pamuğa gereken özen ve destek sağlanmaması halinde sentetik ürünlere mecbur kalınacağını kaydeden ve buna bağlı olarak herkesin “kaşınacağı” esprisini yapan  Konukoğlu, GAP bölgesinde sulu tarım yapılan alanın yaygınlaştırılmasını ve tuzlanmaya yol açan, verimi düşüren “vahşi sulamadan” kaçınılarak damla sulama ve benzeri sistemlere yönelinmesi gerektiğini, sözlerine ekledi.



Çalıştayda, Güçlü Dokuma Tekstil ve Sanayi’den Ziya Güçlü, Harran Üniversitesi’nden Dr. Osman Çopur, Ulusal Pamuk Konseyi’nden Ünal Evcim, Ekonomi Bakanlığı’ndan Mehmet Cömert, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndan Ümit Bayram Kutlu ve Önder Çiftçi Derneği Başkanı Sait Melik de pamuk konusunda görüşlerini açıkladı.