Kılık kıyafet serbest oldu, başörtüsü hala yasak
Eğitim Bir Sen Şanlıurfa Şube Başkanı İbrahim Coşkun; Baş açıklığı bir hak, başörtüsünü bir dayatma olarak gören zihniyetlerin çıkaracağı sesten dolayı bu düzenleme kadük kaldıysa eğer, bu ses şu anda da çıkıyor dedi.
Coşkun; "Türkiye 1982 darbesinin tüm kalıntılarını her Bakanlık düzeyindeki mevzuat ayrıntılarından silmeye çalışıyor. Bir kısmı çok başarılı olan bu uygulamaların bir kısmı ise yeni sıkıntıları beraberinde getiriyor. Devlet memurları ile ilkokul, ortaokul ve lise düzeyindeki öğrencilerimizin kılık kıyafetlerini düzenleyen kanun ve yönetmeliklerin tek tipçi, militarist zihinlerin kamuya müdahalesi sonucunda oluşturulmuş metinler olduğu herkesçe malumdur. Bu yönüyle bakıldığında Resmi Gazetenin dünkü sayısında (27.11.2012 tarih ve 28480 sayı)yayınlanarak yürürlüğe giren Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Okul Öğrencilerinin Kılık ve Kıyafetlerine Dair Yönetmelikle tek tipçiliğe en ağır darbe vurulmuş, zorunlu kıyafet uygulaması kaldırılarak önemli bir adım atılmıştır. Metnin yasaklar kısmındaki bazı ifadelerin açıklığa kavuşturulması kafa karışıklıklarına sebep olsa da, bu belirsizlikler bir genelgeyle rahatlıkla giderilebilir. Mevsim şartlarına uygun olmayan kıyafet, kolsuz gömlek veya tişört (kasıt muhtemelen sıfır kol olmalı), giyilemez vb. maddeler ile yırtık elbiseler giyilemezden kastın ne olduğu mevzusu açıklamaya muhtaçtır. Ancak bu yönetmeliğin darbe döneminin metnine aynen sadık kalıp onu tasdikleyen başörtüsü ile ilgili öyle bir maddesi var ki, kabulü, izahı, yorumu mümkün değildir. İmam hatip ortaokulu/liseleri ile diğer okullardaki seçmeli Kuran-ı Kerim dersleri dışında öğrenciler okul içinde başı açık ifadesi ne yazık ki Türkiyede korkuların hâlâ zihinleri bulandırdığının bir göstergesidir. Bu yönetmeliğe, kendilerini hak ve özgürlükler temelinden sendikacılık yapma iddiasında bulunan bir sendika tarafından yapılan basın açıklamasında Okullarda dinsel kıyafetlerin giyilmesini "kıyafet serbestliği" kapsamında değerlendirmek mümkün değildir. cümlesiyle karşı çıkmış, zihinlerinde hak ve özgürlüğün kimler için geçerli olduğu gerçeğini göstermişlerdir. Aynı sendika başörtüsüne karşı öğretmenlerine eşofmanla derse girme çağrısı yapmış, başörtüsü düşmanlığını tescillemiştir. Keşke öğretmenlere kılık kıyafet serbestliği için eylem yapılsaydı da herkes alkışlasaydı. Kendilerini milliyetçi dindar taban üzerinden tanımlayan diğer sendikanın ise İmam hatipler için düzenleme güzel, diğer liseler için gerek yok mealindeki yaklaşımı ise bu sendika için dini değerlerin ne kadar önemli olduğunun göstergesidir.
Baş açıklığı bir hak, başörtüsünü bir dayatma olarak gören zihniyetlerin çıkaracağı sesten dolayı bu düzenleme kadük kaldıysa eğer, bu ses şu anda da çıkıyor. Çünkü ses çıkaranların derdi dindarların 28 Şubat benzeri günlerde olduğu gibi okullardan sürülmeleridir. Hedef özgürlük değil, dindarların tutsaklığıdır.
Şimdi sizler, yıllardan beri yürütmeden bir çare bekleyen binlerce veli ve öğrenciye ne cevap vereceksiniz. Kusura bakmayın çocuğunuz her şeyi giyebilir ama başörtüsü takamaz. mı diyeceksiniz. Bunun adı, bir gözü tedavi ederken diğer gözü çıkarmaktır ve sonucu eskisinden daha vahimdir. Eskiden biri az da görse iki gözümüz vardı, şimdi bir gözümüzden olduk. Çocukları başörtülü olan milyonların tek tesellisi, yürürlükte olan mevzuatın darbe döneminde yazılmış olduğu ve yakın bir zamanda mutlaka değişeceği idi. Dünkü yönetmelik sayesinde ne yazık ki, bu yasak tescillenmiş, milyonların umudu ise suya düşmüştür. Yine binlerce kamu çalışanın umudu olan kamuda kıyafet serbestisi konusu ise dünkü yönetmelikle yerini endişeye bıraktı. Kamu çalışan memurlar için de, her şey serbest başörtüsü hariç gibi bir yaklaşım olacaksa ne olur dokunmayın.
Şanlıurfa Eğitim-Bir-Sen şubesi olarak bu yönetmeliği bazı çekincelerle beraber genelini desteklediğimizi, ancak yönetmelik üzerinde kara bir leke gibi görünen başörtüsü yasağını kesinlikle kabul etmediğimizi belirtmek isteriz. Türkiyenin karanlıkla mücadelesinde üzerlerine düşen sorumluluktan hiçbir zaman kaçmayan Eğitim-Bir-Sen üyeleri, başörtüsü hak ettiği değeri kazanıncaya kadar da mücadeleye devam edecektir dedi