Küçük Yaşlardaki Evlilikler
Son günlerde kamuoyunun gündemine oturan “küçük yaşlardaki kızların evliliği” konusu herkesi ciddi şekilde incitmiştir. Bir tarafta altı yaşında dini nikâhla evlendirilen bir kız çocuğu, diğer tarafta küçük kızı nikâhına alan icazetli bir hoca ve kızını evlendiren âlim bir baba… Bu başlıkların hepsi son derece ürkütücü ve vahim…
Fakat akıl ve mantık dâhilinde hareket etmeyen sosyal medyanın baskısıyla, ne yazık ki olaylar kamuoyunda sağlıklı bir şekilde tartışılmıyor. Ayrı ayrı değerlendirilmesi gereken konular birleştirilip bir tek başlık altında sunuluyor. Eğer konu İslam Dini ve Müslümanlarla ilgiliyse, hemen zındıklar ve İslam düşmanları devreye giriyor. Sosyal medyayı da kullanarak konuyu sözde “dincilerin” aleyhine, gerçekte ise İslam’ın ve Müslümanların aleyhinde kullanmak üzere var güçleriyle çalışıyorlar.
Başlıkları teker teker ele alalım. Öncelikle altı yaşındaki bir çocuğun yetişkin bir erkeğin nikâhına sokulması hem dinen, hem ahlaken hem de sosyal hayat gerçekleri bakımından doğru değildir. İslam hukukunda, ergen olmayan küçük kızları nikâhlama yetkisinin veliye verilmiş olması tamamen zarurete dayanmakta olup sadece Şafiî fıkhında geçerli olan bir konudur ve günümüzde hiç kimse bu hükme göre fetva veremez. Günümüzde İslam’ın kurallarını bilen hiçbir hoca bu tür bir nikâhı tasvip edemez.
Nikâhı yapan babanın bir şeyhin halifesi olması ayrıca üzüntü vericidir. Sen nasıl bir halife, nasıl bir âlim, nasıl bir baba oluyorsun ki, altı yaşında olan kızını 29 yaşında olan icazetli bir talebenle nikâhlıyorsun? Kim bilir bu nikâhtan ne elde etmeyi amaçladın? Bırakın bir şeyhin halifesi olmayı, eğer sende zerre kadar İslam hukukuna ve âlim olma vasfına saygın olsaydı, böyle bir şey yapamazdın.
Evet, Şafiî mezhebinde küçük kızların, velilerinin izniyle nikâh altına alınmasıyla ilgili bir görüş vardır. Fakat daha önce de ifade ettiğimiz gibi, bu bir zaruret hali olarak kabul edilmiştir. Eğer adil, akıllı ve sosyal zekâya sahip olan baba kızının geleceğini ancak böyle erken bir nikâhta görürse bu takdirde evlilik caiz görülmüştür. Fakat bu cevaz, velinin adil, akıllı ve kızının menfaatini düşünecek kadar sosyal zekâya sahip olması şartına ve akil insanların vereceği hükme bağlıdır. Eğer veli, çocuk yaştaki kızını, husumet sebebiyle, ya da kızı karşılığında yoksulluktan kurtulmak amacıyla veya müstakbel damadından bir ilmî makam ve kisve elde etmek amacıyla yahut ahlaksız ve dini yaşayışı zayıf olan birisiyle para karşılığında evlendirir de çocuğun geleceği tehlikeye girerse o nikâh caiz olmaz. Nikâh yapılsa bile hâkim o nikâhı fesheder.
Bununla beraber, durum ne olursa olsun, bugün İmam Şafiî’nin (ra) bu görüşüne göre hareket edilemez. Çünkü zaman zaman İmamların verdikleri fetvalar, daha sonraki zamanlarda geçerliliklerini kaybedebilirler. Dolayısıyla Şafiî mezhebinin çocuk yaştaki kızların, velilerinin izniyle nikâh altına alınmalarıyla ilgili bu görüşü, günümüz için müftabih olamaz; yani o görüşle fetva verilip küçük yaştaki kızlar evlendirilemez. Hele bu fitne zamanında, çocuk yaştaki insanların geleceği, şahsi menfaatini her şeyin önünde tutma istidadında olan bir kısım babaların iki dudağı arasına bırakılamaz. Şu halde altı yaşındaki kızını 29 yaşındaki bir adamla evlendiren babada sosyal zekâ olmadığı gibi adil ve sağlıklı bir muhakemeye sahip olması da mümkün değildir.
Zındıkların ve İslam düşmanlarının konuyu istismar etmelerine gelince… Sanki her gün bir tarikat şeyhi altı yaşındaki kızını, yaşı büyük birisiyle evlendiriyormuş gibi, işi tamamen bel altına vurmaya getirerek adeta linç girişiminde bulunmak şerefsizliktir. Bakınız Fransa’da yayınlanan kilise raporuna göre son 10 yılda 216 bin çocuk tacize uğramış. Bu olay Fransa’da gündem olmadığı gibi, Türkiye’de İslam düşmanlarının gündemine hiç girmedi. Burada çocuk yaştaki evliliği tarikatlar ve Müslümanlar aleyhinde kullanan zındıklar sıkıysa Fransa için böyle linç girişiminde bulunsunlar.
Ya ülkemizde yaşananlar… Sosyal medyanın tesiriyle gün aşırı evli bir kadın çocuklarını ve bebelerini evde bırakıp nikâhlı bir erkeğe kaçıyor. Böylece ailenin şerefini, kocasının ve çocuklarının geleceğini ayaklar altına alıyor. Bu beyefendilerin bu rezalete ses çıkardıklarını gördünüz mü? Diğer taraftan gün aşırı bir kız, anne babasını, kardeşlerini ve tüm sevdiklerini arkada bırakıp, ailesine uygun olmayan evli bir adama kaçıyor. Bu beyefendilerin buna ses çıkardıklarını duydunuz mu? Ama konu İslam dini ve Müslümanları ilgilendiriyorsa, bütün şer güçler hep bir ağızdan konunun üzerine gidip salyalarını akıtırlar. Bunlar ikiyüzlüdürler. Sözde Müslüman görünüp gerçekte İslam düşmanıdırlar. Size şunu haber vereyim: Allah hakkınızdan gelecektir ve ikiyüzlüler cehennemin en dip tabakasındadırlar.