Kim Düzeltecek?

Kim Düzeltecek?

Teknoloji asrında yaşıyoruz. Siyah beyaz ekranlardan, hatta televizyonsuz sadece radyolu yıllardan renkli ekranlara, Fasit hesap makinesinden, elektronik cihazlara, çevirmeli, manyetolu telefondan son model elektronik telefonlara, internetlere, kazma kürekten, dağları delen dev delicilere, traktörden, son model bineklere, otobüsten, havada uçan uçaklara, bakkaldan marketlere abone edilmişiz. Karzı Hasan yerine, faizli bankalara muhtaç edilmiş, küçük mescitlerden devasa Camilere kavuşmuşuz. Tarlaları klasik sulamadan, teknolojik edevatla sulamaya başlamışız. Bir aspirinle baş ağrımız dinerken bol ilaç çeşitleri ile donatılmışız. Yiyecek içeceklerimizi bakır kaplarla temin ederken, hazır tabaklara gark olmuşuz. Evlerimizde karanlığı gazyağlı idare ile aydınlatırken, düğmeyle enerji ile evlerimizi aydınlattık. Kışın evlerimizi odunla kömürle tezekle ısıtırken, Teknoloji sayesinde doğalgaza kavuşmuşuz, evlerimizde  (Bilhassa Köylerde) Taze ekmeklerimiz pişirilirken, kendimizi fırınların önünde bulmuşuz.

Eğitimde tebeşirle karatahtadan yazıyı öğrenirken, Tabletlerle, dijital tahtalar, donanımlı teçhizatla eğitim öğrenmeye kavuşmuşuz. Bunları çoğaltabiliriz. Bunca nimete karşı her tarafımız eksik pejmürde, sorunlardan gözümüzü açamıyoruz. Her kes şikâyetçi, Meşru dairede teknolojinin her çeşidinden istifade etmek insan için en büyük nimettir. Kullandığımız teknolojiyle, bizi ezenler, emenler hep icat edenlerdir. Bizde tüketicisi olduk, olmaya devam ediyoruz.  Senelerce böyle devam etti. Ama artık aklımız başımıza  gelmiş görünüyor. Yerli üretimden bahsediliyor sevindirici olumlu gelişmeler. Millilikten bahsediyorsak, niçin bizi ezenlere gebe olalım. Asıl soru burada işte kim düzeltecek? İlaçlar, hastaneler sayılmayacak kadar çoktur. Hasta haneler fiziki olarak son model, son teknolojiler donatılmış ancak hastalar daha da çoğalmış, Hastaneler de bazen yatacak yer bulamazsın. Suç oranları her gün artıyor. Ceza evleri tıklım tıklım dolu, Cezalar caydırıcı değil, Adalet vicdan cüzdana sıkışmış.

Devlet malında hırsızlık, yolsuzluk, arsızlık, kayırmacılık, ayyuka çıkmış, cakcüklarla yeniden gelirsek düzelecek, sıfır doğruluk beklerken, aman Allah’ım beterin beteri varmış. Gelen gideni aratır haline gelmişiz. İddia ediyorum: Hangi mekânda üniversite varsa orada Nikâhsızlık zirve yapmış, gençlik üzerinde sanki bir proje uygulanıyor. Nedeni Besmelesiz eğitim, şikâyetler nereye kadar kim düzeltecek? Ekonomik alanda fert devlet bazında büyük sıkıntılar var. Sabit gelirliye kaşıkla veriliyor kepçeyle alınıyor hep sızlanma kim düzeltecek? Terör bitmiyor iç dış mihraklar kaşımaya devam ediyor. Öldürmekten, ölmekten insanın midesi bulanıyor. Çare sadece namluyla mı? Hep şikâyet, kalıcı önlemleri kim alacak?

Mübarek İslam Dinine büyük saldırılar eskiden saldırı ateistlerdendi şimdi en büyük saldırıyı sözde aydın televizyon vaizlerden görüyoruz. Namaz beş vakit değil üç vakittir Kur’an da devlet yönetimine ait hüküm yoktur. Tesettür teferruattır. Hz. Âdemin babası vardı. Peygamber şefaat yetkisine sahip değildir. Kur’an bize yeter hadis delil olamaz. Adet gören kadınlar Namaz kılabilir, Kur’an okuyabilir. Daha nice safsatalar saldırılar. Ümmetin bunca sorunları varken, kasıtlı olarak doğru yoldan sapanlar, saptıranlar kime hizmet ediyor? Böyle sapık görüşleri sunarak ülke kalkınmasında payları mı olacak. Bunların yaptığı tahriptir. Bu Bir projenin uygulanmasıdır.  Bunları kim bertaraf edecek hep şikâyetler, yüz binlerce resmi Din görevlisi, bir o kadar da gayri resmi Hocalarımız var. Neden bu sapık kollara karşı etkili ve yetkili değiller, hep şikâyet etmekten bıktık etkili yetkililer siz düzeltin diyoruz.

Her alanda iktidar sizsiniz. Sözün özü kaliteli insan tipine hasret bir toplum haline gelmişiz. Bir toplumda sorunlar olabilir. Ben gelirsem adalet sağlayacağım diyenler, geldikten sonra adaletten söz etmiyorlarsa bir sorun var demektir. Gelişen teknoloji ile birlikte şehirler beton yığınları haline gelmekle beraber insani ilişkiler oldukça zayıflıyor. Komşuluk, akrabalık, aile yuvası erozyona uğramış, dünyamız da Ahretimiz da berbat bir hal almıştır. Belediyelerimiz çok güzel sosyal tesisler yapıyor parklar bu hizmetlerden, iffetli aileler parklarda oturabiliyor mu? Parklar Müstehcenlikle kirletilmiş, kim düzeltecek? Faiz, zina, bina, uyuşturucu, kayırmacılık, helal harama riayet etmeme, iffetsizlik, arsızlık, israf, İbadetsizlik, yalan, iftira, Mefhumları her gün devasa bir şekilde büyüyor, kuluçka misali çoğalıyor. Toplumu bunlardan kurtaracak düzeltecek bir eli, öyle bir el ki, söylemle değil, Eylemle değiştireceğini dört gözle bekliyoruz... Selamla kalın selamette kalın.