Kim Dost Kim Düşman?

Kim Dost Kim Düşman?

Aslında düşmanı dost sanma gafletimiz Cumhuriyetin kurulmasından sonra başlayıp rahmetli Adnan Menderes ile devam eden bir süreçtir. O günden bu yana dost bilip kendimizi teslim ettiğimiz Amerika tabiri caiz ise her konuda bizi kuşatmış özellikle ekonomi, teknoloji, sanayi, bilim, üretim ve kalkınma konularında geri bırakarak düşmanlığını göstermiştir. Fakat ne hikmetse özellikle siyasilerden kimse anlamak istememiş, anlayanlar da çıkarları olduğu için seslerini çıkarmayıp göz yummuşlar. Bazen ambargo uygulamış sıkıntıya sokmuştur. Dönemin siyasi liderleri de lider olmadan önce Amerika’ya giderek icazet alır onların emrinde olduklarının garantisini verdikten sonra yine katil Amerika ajanları sayesinde seçimleri kazanarak Başbakan olurlardı.

Son dönemlerde Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN başkaldırarak sömürüye ve zulüme dur demek istese de ipimizin hala onların elinde olası nedeniyle ülkemizi ekonomik olarak sıkıntıya sokmaktadırlar. Aslında onlar Türkiye’yi yönetemedikleri için değil, Tayyip Erdoğan’ı istedikleri gibi yönetemedikleri için bu ekonomi savaşını başlattılar. Amerika’nın derdi Erdoğan’ı devre dışı bırakıp eskisi gibi emirlerinde olan siyasi liderlerin gelmesidir. Ben çocukluğumdan beridir bilirim ki ABD bize dost değil, bizi sömüren ve uzaktan kumanda ile yöneten azılı düşmandır. Ama artık halkımız kimin dost kimin düşman olduğunu artık çok iyi biliyor. Lakin bu yeterli değil, hem ülke olarak hem de Ümmet olarak çok çaba sarf etmeliyiz ki bu Müslüman ve İslam düşmanı büyük şeytandan kurtulalım.  

Bu konuda en çok ders çalışması gerekenlerin başında biz Ümmet Müslümanları, dindar ve muhafazakâr çevrelerin geldiği kanaatindeyim. Her şeyden önce işin kolayına kaçıyoruz. Öyle ya, Rabbimiz buyurmuyor mu? “Yahudileri ve Hıristiyanları dost edinmeyin diye... Sen onların dinine tabi olmadıkça Yahudiler ve Hıristiyanlar senden asla razı olmayacaklar...” Bu ve buna benzer konularda yanılgıya düşüyoruz en büyük hatamız bu… Sonra bu ayetlerle örtüşen haçlı seferleri gibi tarihi tecrübelerimiz var. Osmanlı tarihi gibi şanlı tarihimiz var… Fakat öyle anlar geliyor ki bu İlahi emirleri unutup onların beşinden koşarak kapılarında kul köle oluyoruz ve onların tüm şartlarını kabul ederek onlar için ikinci sınıf insan oluyoruz. Ve sonra da bocalıyoruz, olup bitenleri izah edemiyoruz.

Yani Rabbimiz bize onları veli edinmeyin derken onları veli, vali, mütevelli, akıldâne, danışman, ağzına bakılacak merci edinmeyin buyuruyor. Bakıyorum şu günlerde ezberlerimizi bozmak zorunda kalıyoruz. Amerika karşısında Hıristiyan dünyanın önemli bir bölümü yavaş yavaş yanımızda yer almaya başladı. Amerika'nın saçı boyalı serseri, bunak moruğu ülkemiz ile birlikte Rusya, Almanya, Kanada, Brezilya gibi Hıristiyan ülkelere de ahmakça ekonomik savaş açmış durumda. Şu hususu unutmayalım ki bugün dünya İslam, Hıristiyan şeklinde bir bloklaşmadan değil de Doğu, Batı şeklinde bloklaşmıştır. İnşallah bu durum devam eder de birbirileri ile uğraşırlar ve savaşırlar İslam âlemi de biraz kendini toparlar. Yoksa kalkıp oturup Müslümanların başlarına vurmaya devam ederler.

Osmanlının son yıllarında tüm dünya’yı egemenliği altına almışlar. Bu durum ilelebet devam edemez. Ancak bu gün onların kölesi durumunda olan bazı İslam ülkeleri de bir an evvel dünya sömürücüleri olan batıdan kendilerini kurtarma çabasına girmeleri gerekir. Şu anda Suudi Arabistan, Mısır ve diğer bazı Arap ülkeleri özellikle ABD ve İsrail hizmetçileridir. Halkları bu durumu desteklemese de işbaşındaki yönetimleri söz konusu katil devletlerin uşaklarıdır. Hem sömürme var hem de yönetme var. Tek kurtuluş bu ülkelerin halklarının neye mal olursa olsun ayaklanmalarıdır. İkinci seçenek yok gibi. Ülkemizde şimdiye kadar yapılan darbeler hep ABD tarafından yaptırılmıştır.

15 Temmuz darbesinde başarılı olamadıkları için türlü yola başvurmaktalar ve başvurmaya devam edecekler. Önemli olan bizlerin kurtuluş savaşında ve Çanakkale’de olduğu gibi yekvücut olup milli birliğimizi sağlayıp direnmektir. Aksi halde bu zalim müşriklerle baş edemeyiz. Allah bizleri Müslüman görünümlü Hıristiyan, Yahudi ve Ermenilerden muhafaza eylesin inşallah. Mübarek Kurban Bayramınızı en kalbi duygularla kutlar hayırlı, sağlıklı nice bayramlar dilerim. Rabbim keseceğimiz kurbanları dergâhı izzetinde kabul eylesin…