Kendini aday zanneden aday adayları

Kendini aday zanneden aday adayları

Kendini aday zanneden aday adayları

Prof. Dr. Osman Özsoy son değerlendirmeleri yaptı. işte o yazı:

Partilerin aday listelerini Yüksek Seçim Kurulu'na vermesine az bir süre kala, aday adaylarına, "aman hemen öyle havaya girmeyin" uyarısı geldi. Kimlerin aday olacağına gelince...

İşimiz gereği sürekli seyahat halindeyiz.

Farklı yerlerde değişik programlara katılıyoruz, çok farklı insanlarla karşılaşıyoruz.

Bu tanışmalarda beni en çok tebessüm ettiren, vekilliğini garanti gören aday adayları oluyor? Partilere aday adaylığı başvurusu yaptılar diye ne kadar da çabuk havalara girmişler. Adaylığı kesinleştiğinde partisinin oylarının seller sular gibi tavan yapacağına kendilerini nasıl da inandırmışlar. Bırakın kendi sülalesini, konu-komşusunu, doğduğu kasabayı... elini sıktıkları her insanın kendilerine oy vereceğini nasıl da garanti görmeye başlamışlar.

Ah benim, insan – siyaset –iktidar ilişkisinin gizli şifrelerini bilmeyen güzel memleketimin güzel aday adayları...

İş bu kadar kolay olsa, memleketin nerede ise yarısına daha ilk tanışmada el ense çeken Hasan Celal Güzel Bey, genel başkanı olduğu parti aracılığıyla vekil seçilirdi. Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu bile, “bu memleket bizi seviyor ama sandıkta oy vermiyor” diyordu. Yani siyaset bambaşka birşey.

Rezerve koltuklar...

Siz bakmayın muhalefet liderlerinin, anketlere falan inanmayın diye meydanlarda esip gürlediğine... Hazineden yardım alan ve elinin altında kaynağı olan her bir parti, hangi ilden ne kadar vekil çıkarabileceği konusunda anket yaptırıyor. AK Parti, CHP veya MHP fark etmez... Şu kesin ki, eğer bir lider bir ilden kaç vekil çıkaracağına kesin olarak inanıyorsa, o isimleri bizzat tanıdıkları ve vekil olmasını istedikleri kişilerden belirliyor. Gerisi hikaye... Hiçbir lider vekillik denilen itibarlı bir pozisyonu bilmediği, tanımadığı, görmediği insana şans olarak vermez.

Liderler listelerde garanti yerlere kendi adaylarını yazdıktan sonra, onların altına ise, aday adaylığı başvurunda bulunmuş göze çarpan diğer nitelikli isimler, teşkilatta görev alıp da küstürülmesi mümkün olmayanlar, listeye konulmaması yadırganabilecek diğer isimler yazılır.

Özellikle para pul sahibi insanlar, listenin asla başına, seçilmesi garanti yerlere konulmazlar. Yoksa zırnık harcamazlar. O tür adaylar, seçilme durumundaki kritik eşiklere yazılırlar ki, harcama yaparak seçilme şansını artırabilsinler.

Şunu asla unutmayın; Hem AK Parti, hem CHP, hem de MHP de, şu ana kadar aday adaylığı başvurusu bile yapmamış isimlerden de aday listelerine girenler olacak. Bu tür süprizlere hazır olmak lazım. Partinin yetkili kurullarında aday adayları görüşülüp listeler son haline geldikten sonra, listeleri Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) göndermek üzere ilgili kişilerin eline vermeden az önce, liderlerin son anda kimi isimleri listeden çıkarıp kimilerini de eklemesi oldukça yaygın yöntemlerden biridir.

Bu da nerden çıktı adayları...

YSK listeleri resmi web sayfasında açıklamadan, kimsenin adaylığı garanti değildir. Bakanların da, eski liderlerin de, popüler vekillerin de, parti yöneticilerinin de... Göreceksiniz, listeler açıklandığında kamuoyu şoke olacak.

1999 seçimlerinde Refah Partisi’nin aday listesinin belirlenmesinde önemli rol üstlenen partinin eski yöneticilerinden birinden dinlemiştim. Kendisi listenin hazırlanmasında ve son şeklinin verilmesinde görev alanlardan biri olduğu halde, Merve Kavakçı’nın listede yer aldığını YSK açıklamasından sonra öğrendiğini söylemişti. Rahmetli Erbakan son anda listeye eklemiş kendisini. Aday belirleme sürecinde ismi parti merkezinde telaffuz edilmemiş. (Benim dinlediğim hadisenin gelişme seyri bu. Aksini iddia edenler de olabilir, bilemem.)

Başbakan Tayyip Erdoğan geçen hafta Londra’dan dönerken uçakta gazetecilere Haziran’daki genel seçimlerdeki milletvekili beklentisini “315 olabilir” diye aktarmıştı. Şuna herkes emin olsun ki, bu 315 kişinin kimler olacağını Başbakan Erdoğan büyük ölçüde biliyor. Kaldı ki bilmesi de iyidir. Bir liderin vekil olarak partide ve Meclis’te birilikte çalışacağı bir ismi öncesinde bilip tanımasından doğal ne vardır. Aynı durum CHP ve MHP için de geçerli.

Eğer Başbakan Erdoğan’ın dediği AK Parti’nin 315 vekil çıkarma durumu varsa, bunlardan zaten 150 tanesi şu anda vekil olan isimler arasından belirlenecektir. Geriye 150, 170 kalır ki, bunlar da 6 Bini aşkın aday adayı arasından öyle mülakatlarla falan değil, daha öncesinde vekil olarak birlikte çalışılmak üzere kendisine adaylık başvurusu yaptırılmış isimlerden oluşur. Listelerde kazanma ihtimali olan yerlerdeki isimlerin yüzde 90’ı böyle belirlenir. Diğerleri şansına bu fırsatı elde edenler arasından çıkar.

Öyle partide yapılan ve sırası gelince içeri girilen mülakatla, temayül yoklaması ile belirlenmez, listelerde garanti yerlere girecek adaylar... Saldırıya uğramasaydı bile İbrahim Tatlıses’i, tutuklu olmasaydı bile Mehmet Haberal’ı, Engin Alan’ı mülakata mı alacaktı partiler... Temayülde yeterli oyu almasalardı, listeye giremeyecekler miydi?

Garantili yerlerin dışında partinin beklenenden fazla oy alması veya bazı partilerin barajı aşamaması gibi nedenlerle seçilme umudu olmadığı halde Meclis’e girenler de olur. Bu tür isimler, genelde listelere dolgu amacıyla yazılan adaylardır. 1999’da DSP ve MHP’de, 2002 ve 2007 seçimlerinde AK Parti de bu tür epey isim oldu.

Keşke...

Haydi ismini vermeyeyim de yıllar sonra bir gücenme durumu olmasın. 1999 seçimlerinde bir parti umulandan fazla oy alarak beklenenden çok vekil çıkarmıştı da, buna şaşıran genel başkan, “bilseydik, daha aklı başında adaylar gösterirdik” demişti.

Bir de liderler şundan hoşlanmazlar: Temayülden sıyrılarak, mülakatı geçerek bileğimin hakkıyla bu noktaya geldim diyen aday adayları, şansını fazla zorlayan, riske giren aday adaylarıdır. Liderler, çalıştım da elde ettim diyenlere değil, lider sayesinde bu yerlere geldim psikolojisindeki insanlara kapı aralarlar. Yanlarında bunları görmek isterler. Acı ama, gerçek bu...

Velhasıl kelam, liderlerin azami takdir hakkına dayalı aday belirleme sürecinin ardından önümüze konulacak yeni listelerle tanışacağız. Memleketimize hayırlı olsun.

Konuya devam edeceğiz.

Prof. Dr. Osman Özsoy – Haber 7