Kazan: Kurtulmuş'u uyardık, yanlış yaptı

Kazan: Kurtulmuş'u uyardık, yanlış yaptı

Kurtulmuş'un kendilerini kandırdığını iddia eden Kazan 'cezasını çekecekler' dedi. İşte o sözler:

NTV'de Oğuz Haksever'in sorularını cevaplayan eski Adalet Bakanı ve Saadet Partisi eski genel başkan yardımcısı Şevket Kazan, kongreden bir gün önce Numan Kurtulmuş ile liste üzerinde uzlaştıklarını fakat sabah 5 sıralarında listenin değişitirildiğini açıkladı.

Kurtulmuş'un tecrübesizce davranıp, partiyi karıştırdığını belirten Kazan, Bu çok yanlış bir harekettir, bu hareketin mesulleri varsa, aranıyorsa elbette kendilerinindir. Biz onlara ağabeyleri olarak elimizden gelenin fazlasını yaptık. Her türlü özveride bulunduk. Bugüne kadar omuzladık ama bugün bu hatayı yaptılar. Tabii hatanın cezasını da yapanın çekmesi lazım." dedi.

Saadet Partisi teşkilatlarında büyük bir karışıklık olduğunu ve bunu böyle bırakamayacaklarını belirten Kazan, olağan üstü kongre sinyali verdi.

Kazan şöyle konuştu: "Biliyorsunuz bir yasaklı oluyoruz toparlanıyoruz, şöyle oluyor toparlanıyoruz… En kısa zamanda bunu da hallederiz inşallah."

Şevket Kazan kongre öncesinde ve sonrasında yaşananlar için şunları kaydetti:

"ALEYHİMDE TEK KELİME SÖYLEYEMEZ"

Kongreler kadroları güçlendirmek için, birlik beraberlik içinde çalışmak için ve aynı zamanda kayıp vermeden teşkilat bütünlüğünü korumak için yapılır. Biz Milli Görüş çizgisinde aşağı yukarı 1973 yılından beri varız. Bütün yer aldığımız partilerde bu usule riayet etmişizdir. Bizim usulümüz istişare usulüdür. Biz konuda genel başkanımızla daha geniş çerçeve içerisinde istişarelere başlamıştık. Ve bu istişareler neticesinde o da kendisinin bazı ilaveler yapma düşüncesinde olduğunu söyledi. Haklıdır. Bunu söyleyecektir. Ama şu var ki onun bu düşüncesi bundan önceki kongrede kısmen gerçekleşmişti. Bunu kabul etmek lazım. Fakat öyle bir hava estirildi ki, bakın ben Erbakan'a genel başkan yardımcılığı yaptım, Recai Bey'e yaptım ve Numan Bey'e de genel başkan yardımcılığı yaptım. Kendisine sorsunlar, "Şevket Kazan nasıl genel başkan yardımcılığı yaptı" desinler, aleyhimde tek kelime söyleyemez.

"GECE 5'TE KARŞI LİSTE DEĞİŞTİ"
Ben bir defa bu kongrenin mevsimsiz olduğunu söyledim. Çünkü Türkiye'de siyasi partiler genellikle Ekim ve Kasım aylarında kongre yaparlar. "Bazı konuşmalarınızdan bir tasfiye hazırlığında içinde olduğunuz hissediliyor. Sakın bu kongrede böyle bir şeyin düşünülmemesi lazım gelir" dedim. Böyle bir şey olmayacağını kesin olarak taahhüt etti. Sonra çalışmalara başladık, bu çalışmalar belli mekanlarda devam etti. Kongrenin yapılacağı gece bir araya gelindi, toplanıldı ve bu gece Genel İdare Kurulu listesine kimler girecek, saat 10'dan 12'ye kadar müzakere edildi ve bunlar tespit edildi. Tam bir uyum oldu. Hepimiz rahat rahat uyuyacağız diye evlerimize çekildik. Gecenin saat 5'inde bir haber alıyoruz ki, üzerinde anlaşılın liste üzerinde Numan Bey diğer arkadaşların etkileriyle bu listeyi değiştiriyor. Yeni, tanınmayan bazı kişileri, "gençler-mençler" diyor ama siyaset tecrübe işidir.

"BU İNSANLARA NASIL PARTİ EMANET EDİLİR?"
GİK rastgele bir kurul değildir. Birden bire kendiliklerinden haber aldık. Tabi bir de listeye baktık ki bu listeyi, bir çoğunu tanımıyoruz. Bu insanlara nasıl bu parti emanet edilir. Biz bir Milli Görüş hareketiyiz. Milli Görüş hareketinin liderliğini yapacak olan insanın bu hassasiyeti göstermesi lazım. Baktık ki başka bir liste, o zaman akşam anlaştığımız listenin aynısını, kendi arkadaşlarını da asla saf dışı etmeden yeşil bir liste haline getirdik ve genel başkan olarak da Numan Kurtulmuş yazdık. İki liste seçim sırasında ortaya kondu, biz kendisine yanlış yaptıklarını, bu liste üzerinde ittifak ettiğimizi ve bunu devam ettirmemiz gerektiğini söylememize rağmen, "Hayır efendim biz kendi listemizle hareket edeceğiz" dediler.

"TAM BİR TASFİYE"
Düşünebiliyor musunuz, genel başkan kürsüye çıktı, "Efendin ben beyaz listedeki kadroyu kabul ediyorum. Yeşil listedeki kadroyla uzaktan yakından alakamız yoktur" dedi. Bunu demek suretiyle adeta bu davaya bu kadar zaman hizmet ihtiyaç duyduğu böyle bir tecrübenin sahibi insanları adeta tam bir tasfiyeye tabi tutma yoluna girdi.

"HATAYI YAPAN CEZASINI ÇEKMELİ"
"Bu listenin başında ben yokum" dedi. En büyük siyasi hatayı yaptı. En büyük tecrübesizliğini ortaya koydu. "O listenin başında yokum" demek suretiyle daha önce 1200 delegenin oyuyla genel başkan olan bir insan listesi 600 küsur oy alırken kendisi ancak 310 oy alabildi o da üçüncü turda. Bu çok yanlış bir harekettir, bu hareketin mesulleri varsa, aranıyorsa elbette kendilerinindir. Biz onlara ağabeyleri olarak elimizden gelenin fazlasını yaptık. Her türlü özveride bulunduk. Bugüne kadar omuzladık ama bugün bu hatayı yaptılar. Tabii hatanın cezasını da yapanın çekmesi lazım.

"HAREKETİN BEL KEMİĞİNE DARBE VURDU"
Biz her zaman bu davanın yolundayız. Bunu böyle bırakamayız. Teşkilatta büyük bir karışıklık var. Büyük bir üzüntü var. Aşağı yukarı 600 kişi oy kullanmadan gitmiştir. Kürsüye çıkıp Yeşil liste için "Ben bunu kabul etmiyorum" davranışı yüzünden teşkilatta tavrını koymuştur. O teşkilatın mensuplarını yıllardan beri bizi ağabey olarak görmüş, bizi bağrına basmış bize uzun ömür dilemiş, bizim yaşantımız için dua etmiş insanlar… Siz onları karşınıza alıyorsunuz. Numan Bey'in bu yaptığı bir tecrübesizliktir. Hele kongreden sonra bir de kucaklama konuşması yapıyor. Sen bel kemiğine bu darbeyi vurmuşsun, ondan sonra kucaklama konuşması… Kime tesir eder, kimse çocuk değil ki. Çok yanlış bir hareket yaptı. Çok ümitli gidiyorduk. Çok güzel gidiyorduk. Bütün televizyonlarda vardık. Herhalde bütün televizyonların ekranlarını kendisine açmış olması biraz kendisine enaniyet meydana getirdi ki bu hareketi yaptı.

Ersan Çelik / Haber 7