Kavuşturana hamd olsun
Üç Aylara girmiş bulunuyoruz.25 Şubat 2020 Salı günü Üç aylardan Recep ayına kavuştuk. Bilenler için büyük bir nimettir. Üç aylar içerisinde çok kıymetli gün ve geceler var. Miraç gecesi, ayetle sabittir. Bu gecede Allah Resulünün Mescidi haramdan( Kâbe’den) Mescidi aksaya oradan da semaya yolculuğu var. Etrafı mübarek tabir edilen Mescidi Aksa bugün Yahudi’nin çizmesi altında inim inim inliyor. Ümmet fertlerinden kurtuluş bekliyor. Faziletli gecelerden bir de Berat gecesidir. Bu geceyi de Şaban ayında idrak edeceğiz. Büyük bir servet olan, Ramazan ayının başlangıcı Rahmet, ortası mağfiret, sonu ise cehennem ateşinden halas vardır. Ramazan Ayında ki Leyle-i Kadir gecesi ise bin aydan daha hayırlı bir gecedir. Bin ayda 83 yıllık bir Ömür sermayesidir. Az bir şey mi? Bugün ve gecelerde Dua etmek, silkinmek, günahları bırakmak her Müslümanın görevidir. Recep ayı içerisinde Regaip gecesi var. Rağbetimiz neye, kime nefis muhasebesi yapmamız gerekir. Görünen rağbetimiz hep dünyalık görünüyor. Kadın sevgisi, para sevgisi mevki makam sevgisi zirve yapmış. Üç aylar uyanışımıza vesile olsun inşallah.
Genel olarak Dünyada özelde ise İslam coğrafyasında huzur yok. Gözyaşı, ölümler, işgaller, göçler Müslümanların kaderi olmasa gerek. Fitne ateşini aramıza sokan kan emiciler vuran vurulana silahlarını satarak bizleri boğuşturuyorlar. Ölen Müslüman öldüren de Müslüman. Tarihin hiçbir döneminde böyle bir şey görülmemiş. Birleşmek Müslümanların asli görevi iken bu güzel hasleti elin gâvuru bizden kapmış, Menfaatlerde hem anlaşıyorlar, hem de birleşiyorlar. Bizim ki Hz. Musa’nın kavmine benziyor. Firavun avenelerine karşı bir şey yapmadan, kavmi Musa’ya ya! Musa Rabbine dua et bunlar helak olsun dediler. Bedel ödemeden, güç oluşturmadan böyle bir talepte bulundular. Bizde onlar gibi kahrolsun Amerika, Kahrolsun İsrail, demekle yetiniyoruz. Bir siyasetçinin dediği gibi bunlar ehli şirk güçten anlar. Cenazeler hep Müslümanların olacak… Hamasi nutuklar atılarak kan, gözyaşının dineceğine, galibiyet elde edileceğine de pek inanmıyorum. Bedel ödemek, bedel ödetmek fetihlerin olmazsa olmazlarıdır.
Regaip gecesini geride bıraktık, Camilerimiz cemaatle dolsa da, bağrı yanık hocalarımız güzel Mevlitler okusa da, İlahi halkaları şeytanları kaçırsa da, Aleni işlenen günahlar yeri göğü inletiyor. Aile yuvalarımız darbe almış, yokluk, yolsuzluk, meşru hale gelmiş, Gençlik başıboş, Faize bulaşmayan kalmadı, zina gençliğin baş belası. Sayın Cumhurbaşkanı İstanbul sözleşmesinin gözden geçirilmesini istemesini basından öğrendim. İsabetli bir şey hem de elzem. Binlerce aile reisi erkek ya cezaevinde, ya nafaka ödemekte yâda evden uzaklaşmış, kadına şiddeti önleme kalkanı bu olmamalı, kadına şiddet olmasın. Erkeği de mağdur etmeden. Kim ne derse desin hayali tablolar çizsin.
Ülkemiz insanında çok çetin bir mali sıkıntı var. Avam tabaka kan ağlıyor. Delik çok büyük yama ise çok küçük. Ciddi tedbirler alınırsa bu halk kemer sıkmasını da bilir, sandığa gömmesini de. Ülke olarak her zamankinden çok birliğe ihtiyaç var, siyaset, meşrepler bizi birbirimizden ayırmamalı, siyaset dili çok keskin, toplum yararına öncelikli adil bir adaletin olmasıdır. Yaş, kuru karışmış, ayıklama yapılmalı, adaletsiz paylaşımlara neşter vurulmalıdır. İbadetler, üç aylar, hayırlı geceler bizi aslımıza döndürmüyorsa bizde şeytani bir virüs var demektir. Üç aylara bizi kavuşturan Rabbimize ne kadar hamd etsek azdır. Üç aylar uyanışımıza vesile olsun inşallah… Vesselam.