KARATAŞ: BENDE AŞİRETİM AMA AŞİRETÇİ DEĞİLİM
CHP Karaköprü İlçe Başkanı Kenan Karataş, GTVde yayınlanan Gündem Özel programında Yaptığı Çarpıcı Açıklamalarla Dikkatleri Bir Kez Daha Üzerine Çekmeyi Başardı
Başkan Kenan Karataş, genellikle kamuoyunda karıştırılan aşiret ve aşiretçilik kavramlarına açıklık getirdi. Kendisininde bir aşiret mensubu olduğunu ama aşiretçi olmadığını ifade eden Karataş, bu konu üniversitedeki bitirme tezimdi siyaset bilimci hocamız yapmış olduğum bu tezimden dolayı beni tebrik bile etmişti, söylemlerim burada ki hiç bir aşirete ya da aşiretlere yönelik değildir. Türkiye'nin kanayan bir yarasıdır.diyerek açıklamasına devam etti.
Aşiret, geniş akraba topluluklarını da ifade eder. Dil ve kültür yönünden türdeşlik gösteren aşiretler en az iki ve daha fazla kabileden oluşan topluluklar olarak kabul edilir. Aşiret bireyleri arasında kan bağı olabileceği gibi kan bağı olmayıp aynı aşirete mensup bireylerin varlığı da olabilmektedir. Her bireyin olduğu gibi her ailenin de bağlı olduğu bir aşiret vardır.
Bugün Urfa'da bulunan birçok aşiret yardım ve insanlık duygusuyla hareket etmeyi hizmet etmeyi ilke edinmiştir. Saygı duyulan bu aşiretler, yaşanan kavgalarda hakem sıfatıyla barışlar sağlamaktadır. Zulüm ve kavgadan uzak olan bu tür aşiretler gerek ekonomik gerekse siyasi açıdan bireylerini özgür bırakmaktadır. Kapısı ve sofrası sürekli olarak halka açık olan yapıcı aşiretler güç gösterilerinden dolayı değil, insanlıklarından dolayı sevilmekte, saygı duyulmaktadır.
Aşiret olgusu bu derece olumlu ve yapıcı olmasına karşın, bazen otoriteyi elde etmek isteyen baskıcı zihniyetler tarafından Feodalizmin zorbalık anlayışı olarak ta kullanılabilmektedirler.
İşte sorun bu durumda ortaya çıkmakta ve toplumun huzurunu, halkların eşitlik anlayışını yok sayarak, yerini zorbalık anlayışıyla hareket eden aşiretçiliğe bırakmaktadır Bizimde karşı olduğumuz aşiret değil aşiretçilik olarak algılanmalıdır. Demokrasiyi savunan, eşitliği savunan her bireyin karşı gelmesi gereken bir olgudur aşiretçilik.
TOPLUMSAL BARIŞIN ÖNÜNDE Kİ EN BÜYÜK ENGEL
Aşiretçilik ,farklı duygu ve düşünceleri kabul etmeyen, otoriter ve baskıcı bir örgütlenme şeklidir..Aşiretçilik anlayışında bağlı olduğunuz aşiretin çıkarları halkın çıkarının önünde yer almaktadır.Halkın isteği her zaman aşiret yanlısı olan bireylerin arkasından gelir.Önemli olan öncelik aşiretin kalkındırılmasıdır.
Aşiretçilik genellikle Devlet imkânlarının paylaşılması hususunda kendini bariz bir şekilde göstermeye başlar. Aşiretçiliğin amacı, toplumu egemenliği altına alıp, korku ve sindirme politikasıyla hem siyasi hem ekonomik hem de sosyal olanakları ele geçirmektir. Halka yararlı olma anlayışı sürekli olarak aşirete yararlı olma anlayışının peşinden gelmektedir.
Aşiretçiliği güç gösterisi olarak kabul eden zihniyetler çoğunluktadır. Güç gösterisiyle birlikte öncelikle ekonomik olmak üzere siyasi ve sosyal rantları elde etme düşüncesi vardır. Ve yine toplumsal barışın önünde ki en büyük engel olarak karşımıza çıkmaktadır aşiretçilik. Aşiretçiliği körükleyen ve gündemde tutan Devletin daha doğrusu İktidarı elinde tutmak isteyen siyasi partilerin oy kaygısıdır. Çünkü aşiretçilikte aşirete bağlı olan bireylerin oyları tek dilden yön almaktadır. Bireylerin tercihlerini bağımsız bir şekilde kullanma imkânları yoktur. Kendinden olmayan, köleliği kabul etmeyen dürüst aşiretler ise farklı yöntemlerle siyaset dışına atılarak eritilmektedir.
Aydınlık bir gelecek isteyen ve modern kölelik kurumuna son vermek isteyen herkesin aşiretçilik kaynaklı kavgaları ve rantları şiddetle kınamalıdır. İkinci önemli bir hususta eğitimdir. Kardeşlik ve birliktelik duygularını pekiştirmenin en etkili yoludur eğitim. Diyerek sözlerine son verdi.