Karabağ İçin Araştırma Komisyonu Kuruluyor

TİNGADER, TYGD ve DTYB’nin düzenlediği konferansa katılan Azerbaycan Ekoloji Bakan Yardımcısı Firdovsi Əliyev, Ermenilerin Karabağ’da soykırım yaptıklarını, bunun açığa çıkması için ise bir araştırma komisyon kurulması gerektiğini söyledi.

Karabağ İçin Araştırma Komisyonu Kuruluyor

Tüm İnternet Gazeteciliği ve Gazeteciler Derneği (TİNGADER), Tarafsız Yerel Gazeteciler Derneği (TYGD) ile Dünya Türk Yazarlar Birliği (DTYB)’nin ortaklaşa düzenlediği “Azerbaycan” başlıklı konferansta, Ermenilerin yaptığı soykırım ve katliamlar dile getirildi. 

Moderatörlüğünü Gazeteci-Yazar Müslüm Aktürk’ün yaptığı programa, Dünya Türk Yazarlar Birliği Başkanı Salih Kurt, Humbod Üniversitesi Dipl. Pedagog, Eğitim Bilimci Abdulkadir İnaltekin, Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kerem Karabulut ile savaş bölgesi Zengilan’da götürülen gazetecilere rehberlik eden Azerbaycanlı Türk Gazeteci Asif Memmodov konuşmacı olarak katıldı.

Azerbaycan Zaferi sonrası inceleme yapmak üzere Zengilan’da bulunan Gazeteci Asif MEMMEDOV ve Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı yetkilileri tedbir gereği, bölgede tehlikesiz bir yere konuşlanamadıklarından dolayı telefon görüşmesi yöntemiyle katıldıkları toplantıya, Dünya Türk Yazarlar Birliği Başkanı Salih Kurt, Humbod Üniversitesi Dipl. Pedagog, Eğitim Bilimci Abdulkadir İnaltekin ve Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Prof. Dr. Kerem Karabulut konuşmacı olarak katıldı. 

TANIMA, TAZMİNAT VE TOPRAK

Ermenilerin yapmış oldukları soykırımların geniş bir şekilde incelendiği oturumda söz alan Abdulkadir İnaltekin, şunları söyledi: 

“17 ekim ihtilali ile Rusya’da değişen yönetim biçimi, Ermenilerin Kafkasya’da güçlenmesine neden olmuştur. Ermeni çeteleri Hınçak-Taşnak grupları zayıf yerlerde katliamlar yapmışlardır. Olayın Azerbaycan ile sınırlı olmadığını, 3T dediğimiz tanıma, tazminat ve toprak paylaşımı noktasına ulaşmak ve diğer azınlıkların statülerini de değiştirerek Türkiye’nin toprak bütünlüğünü hedef almaktadırlar.
İskan kanunuyla Ermeniler Türkiye’de 51 vilayetine Ermenilerin göçü sağlanmıştır. Şimdiki hükümet sayesinde çok ciddi belgelere, Osmanlı arşivlerinden birçok belgelere internet üzerinden ulaşmak mümkün.

Azerbaycan vatandaşlarının çıkarıldığı topraklara Ermeniler yerleştirildi. %85 olan Azerbaycanlı vatandaşların varlığı %1’e düşürüldü. Korku ve yıldırmayla Azeriler göçe mecbur edildi. Ermeniler Ortodoks olması nedeniyle Rusya tarafından her zaman destek görmüştür. Meşhur Nahcivan soykırımında Etnik temizlik başlığıyla Erivan’da 32 köy, ilçesinde 84 köy, Yenibeyazıt ilçesinde 7 köy ve diğer bölgelerde 97 köy olmak üzere yüzbinlerce Azeri vatandaşı katliam yapılarak yerlerinden göçe zorlanmıştır. Ermeniler bunu tek başına gerçekleştirmedi. Rusya askeri, siyasi, ekonomik olarak destekte bulunmuştur. İnsanların yüz derileri canlı canlı soyulmuştur. İnsanlık suçu işlemişlerdir. Modern uluslararası insanlık suçu yasaları bugün malesef güçlü olanı haklı gösteriyor. 23 Aralık 1947 tarihinde Sovyetler Birliği Bakanlar Kurulu’nda Azerilerin göçe zorlanması kararı alınıyor. 

Rusya 5 yıllığına Karabağ’da bulunacak. 5000 askeriyle Rusya Ermenistan’da üs kurmuş durumda. Karabağ’da da 3000 asker bulundurmaktadır. Hocalı aslında Yalova büyüklüğünde bir kasaba. Milli ideolojinin sembolü haline geldi. Şuşa’nın bu anlamda önüne geçti. Karabağ diyorsak önce Hocalı’dan başlıyoruz. Hocalı bu anlamda alınmalıydı. Sadece minderde kazanmak yetmiyor, masada da kazanmalıydık. Bunu maalesef başaramadık.

Azerbaycan’da Türkiye Karabağ sınırları dışında tutuluyor. Özel yetiştirilmiş 35 tane askerimiz var ve birde komutanımız, Karabağ’a yaklaşık 15 km uzaklıkta o bölgenin denetimini yapmaktadır. 

Hem Nahcivan’dan hem Ağdam’dan hem de bir yerden daha bir koridor açılıyor. Ancak bu koridorların denetiminden Rusya sorumlu olacak. Azerbaycan ordusu bir başarı sergiledi. Ermenistan’ı topraklarından temizleyebilecek gücü olduğunu tüm dünyaya gösterdi. Tabii arkasında Türkiye’nin desteği var. Bazen zafer kazansanız da masada istenilen zaferi kazanamıyorsunuz. Bu koridorların açılması biraz zaman alacak. 

Sulh anlaşması Azerbaycan’da da bazı kesimlerde rahatsızlık yaratmaya başladı. Azerbaycan ve Türkiye 30 yıldır sulh yoluyla sorunu çözmeye çalıştı. Ancak Ermeniler hem Rusya’nın hem İran’ın desteğiyle sulhü bozan taraf olmuştur.“

RUSLARIN OLMASI İNCİTİCİ BİR DURUM

Bir diğer konuşmacı olan Prof. Dr. Kerem Akpınar Karabağ’ı işgal eden asıl Ruslar’ın olduğunu vurgulayarak sözlerine şöyle devam etti:

“Şu anda bile işgaline Rusya devam ediyor. Rusya Ermenistan’dan asla vazgeçemez. O bölgede İran’a, Türkiye’ye, Azerbaycan’a Ortadoğu ile, Türk Dünyası ile irtibat noktası, üssü Ermenilerdir Türkiye ile Nahcivan- Azerbaycan koridoru açılarak ekonomik olarak gelişmeler olacaktır.

1813’deki Gülistan Anlaşmasıyla temel atılıp, 1828’deki Türkmen Çayı ile pekiştirilen ve şu anki mevcut konjonktür de İran’daki Azerilerin ayrılmasını desteklemek, Amerika’nın ekmeğine yağ sürmek olur. İran tarihten beri bizim rakibimiz. Ama mevcut konjonktürde bizim düşmanımız değildir. 

Rusların orada olması incitici bir durum. Simgesel olduğu için Hocalı’da Ermenilerin yerleştirilmemesi konusunda Rusya ile masada bir anlaşma yapılması gerektiğini düşünüyorum.

Koridorların 3’ü ayrı ayrı yerlerde.. Zengezur koridoru 30 km Türkiye ile Azerbaycan’ı bağlayacak koridor. Ruslar güvenliği sağlayacak, Ermeniler bölgede hakim olmayacak. Kars-Iğdır-Nahcivan demiryolu bağlantısı da açılmaya çalışılıyor. Türk Dünyası bağlantısı güçlenecek. İran böyle bir koridor açılmasına müsaade etmez. İran böyle bir koridorun açılmasını siyasi olarak da istemez. Bu koridorun açılması Türkiye’nin, Azerbaycan’ın ve Türk Dünyası’nın daha da güçlenmesi anlamına geliyor. Sadece Zengezur koridorunun açılmasıyla 2 milyar 500 milyon olan dış ticaret potansiyelimiz 10 milyar civarına çıkıyor. 

TÜRKİYE AZERBAYCAN BİR BÜTÜNDÜR

Oturumun ev sahibi olan Başkan Salih Kurt ise başka bir yerde değinilmeyen konulara burada açıklık getiren değerli konuşmacılara ve katılımcılara teşekkür ederek şunları ifade etti:

“Katliamların, soykırımların asıl hedefinde sadece Azerbaycan yoktur. 1920’li yıllara kadar Türkiye, Gümrü Anlaşmasıyla da dahil, Ermeni milletiyle de hiçbir zaman bir gerilimin içerisinde olmamıştır. Ermenistan kendi başına bir devlet olamamıştır. Rusya’nın güdümündedir. Kendi ekonomisini ve teknolojisini geliştirmek yerine Rusya’nın ekonomisine ve teknolojisini bağımlıdır. Bu da gelecek yıllarda da benzer gerilimlerin yaşanacağını da göstermektedir. Biz Türk Dünyası olarak buna karşı almamız gereken siyasi, ekonomik, teknolojik önlemler olması gerekir. Soykırım, tek başına Türk toplumunun sorunu değil, tüm insanlığın sorunudur. İnsanlık adına utanç vesikasıdır. Tüm insanlığın bu soruna bir çözüm sunması gerekmektedir.“

BÜYÜK TAHRİBAT BIRAKTILAR 

Zengilan’dan canlı olarak telefon bağlantısıyla oturuma katılan Azerbaycan Türk Gazeteci Asif Memmodov da, bölgede Ermenilerin geride büyük bir tahribat bıraktıklarını gördüklerini ifade ederek şunları söyledi: 

“Can Azerbaycan’ın Zengilan toprağından sizleri selamlıyorum. Ermeniler bu toprakları boşaltırken buralara hem ekonomik hem çevresel zararlar vermişlerdir. Bunu gördük. Hocalı soykırımı gibi birçok soykırımla Ermeniler hayatta görülmemiş zulümler yapmışlardır. Türkiye-Azerbaycan kardeşliği ile bu zulümlere asla izin verilmeyecektir. Azerbaycan güçlü bir devlettir. Türkiye ve Azerbaycan 2 millet 2 devlet değildir, tek millet, tek devlettir. 

ARAŞTIRMA KOMİSYONU KURULMALI

Azerbaycan Cumhurbaşkanlığınca görevlendirilen Ekoloji Bakan Yardımcısı Firdovsi Əliyev konferansa telefonla bağlandı. Bakan Yardımcısı, Dünya Türk Yazarlar Derneği Başkanı Salih Kurt’tan bir talepte bulunarak, “Azerbaycan ve dünya sizin çalışmalarınızı takip ediyor, sizin önderliğinizde bir organizasyon yapılmasını bekliyoruz” dedi.

Türkiye-Azerbaycan ile ortak bir komisyonun Türkiye öncülüğünde kurulması gerektiğini öneren Firdovsi Əliyev, son Karabağ savaşlarında Ermenilerin tarihi kültürleri yok etme soykırımını tüm dünyaya duyurulması için geç kalındığını söyledi.

Dünya Türk Yazarlar Derneği Başkanı Salih Kurt ise, Bakan Yardımcısı Firdovsi Əliyev’in talep ettiği komisyon için çalışmalara hemen başlayacaklarını ifade etti.

Başkan Kurt’un, konuşmacılara ve katılımcılara teşekkürlerini sunmasının ardından program sona erdi.