KAPİTALİZM

KAPİTALİZM

Kapital mal, mülk, servet demektir. Bu servet bazen şahıslarda toplanır. Bazen devletler de, ne zaman ki servetle övünülürse o zaman felaket başlar demektir.
Tarihi olaylar buna şahittir. Bir zamanlar kapitalizm ile kominizim savaş halindeydi, Kominizim çökünce meydanı kapitalizme bıraktı.

Nice fertler, kitleler bunun mücadelesini verdi, savaşlar bile oldu. Komünizmin veya sosyalizmin muhipleri kendi elleri ile diktikleri öncü liderlerinin heykellerini yine kendileri sökmeye başladılar.
Feodal yapıya karşı, ağalığa karşı, zorbalığa karşı, kapitale karşı sömürüye karşı bir fikir akımı, sonuç! İnsanlığa uymayınca mezara gömüldü. Şimdi ise aynen bunun gibi kapitalizmin mücadelesi veriliyor.
Devletler, şahıslar birbirleri ile yarışıyorlar. Pay kapmak, servet elde etmek konforlu hayat sürmek gibi, İnsanlığın huzuru için kapitalizm de bir şey yok. Çünkü her iki akımda, saraydan, kulelerden insanlara bakanlara taraftır.
Sokak taraftarı değildir. Tek bir gayesi vardır oda var olan servete servet katmak, emmek, sömürmek, geride gözyaşı bırakmak amaçlarındandır. Kapitalizmin doğasında bunlar var. Teknolojiyi de kullanarak, paradan para kazanma sanatını sürdürmek.
Emeksiz, zahmetsiz, alın terini silmeden gelir elde etme kurnazlığıdır. Bu yapılanlar tabii ki zulümdür. Mazlumun ahının hışmına uğrar. Ondandır ki, ABD, AB, çöküyor ve çökecektir. Nereye kadar sömürecekler.
Soroslar bile fert olarak doymak bilmiyor. Soros aslen Macar asıllı olup, dünyanın en zengin Yahudisidir ve Siyonist’tir. Görevi; Parası ile karıştırmak, karanlık işlerde dolaşmaktır. Yapılan savaşlar, işgaller mazlum halkın paraları sömürülerek icra ediliyor. Üstelik halk adına yapılıyor. Çünkü! Onlarda yalan caizdir, meşrudur. Yeter ki, servetler elde edilsin. İşte bu böyle devam edemez, düdük çalma dönemleri, hizaya getirme hezeyanları bitiyor ve bitecek inşallah.
Her şey devam edebilir, ama zulüm asla devam etmez. Firavunlar, Ebucehiller, Karunlar ne olduysa bu fikir akımlarının sonuçları da ayni olacaktır. Dünya bir şeye gebedir. Oda İslam’dır. İki günü denk olan gaflettedir, komşusu aç iken, kendisi tok yatan benden değildir, kişinin emeği karşılığı kazancından daha ne iyi olabilir. İşçinin hakkını alın teri kurumadan ödeyiniz, Karaborsacılık yapanlar melundur, helal rızık en büyük servettir, satarken, alırken kimseyi kandırmayın, Haram ateşten gömlektir. Haksız kazanç Ahiret’te azap gerektirir. Satarken malının kusurunu söylemek erdemliliktir. Mideye indirilen lokmanın, Cüzdanda ki, kasada ki paranın, helal olması insana sevap kazandırır. İnsan ne kandırır ne kandırılır. Acıkmadan sofraya oturmamak, doymadan sofradan kalkmak, Ahiret’te kul hakkının karşılığı çok çetindir.
Bunlar daha niceleri, insan fıtratına uygun, İslami terimlerdir.
Geçmişte İslam’a riayet eden fert ve devletler yükselmiş, insanlar huzurlu bir şekilde yaşamlarını sürdürmüşlerdir. Ama bencillik, servete servet katma, haksız kazanç, doymamazlık, konfor hayat insanlarda huzur bırakmadı. Toplumda, genel anlamda kapitalizm sarhoşluğu mevcuttur. Ben tok olayım da, açlar ölsün. Afrika’da ki çocuk ve insanları görünce kendimizde ne hissediyoruz. Vicdan, izan, sahibi vahiy kültürü ile beslenmiş insanlar ancak içleri sızlar, dert edinir acır veya çareler aramaya başlar. Kapitalistlerin, konfor hayat süren insanların, devletlerin böyle bir düşünce olamaz. Bunları bu hale getiren sömürü düzeni yani kapitalizm sarhoşluğudur.
Var olan, tükenmeyen, rahman sıfatı ile herkese yetecek kadar rızk bahşeden, Rabbimizin sofrasında İnsana, insanlara bir lokmayı çok görenlere yazıklar olsun. Kapitalizmin en büyük gelir kaynağı kadındır. Kadını sömürür, parayı kazanır, konforlu hayatını devam ettirir. Mevkiler, ırkını üstün görme de kapitalizmin başka bir ayağıdır, Bu sömürü akımları, adaleti vicdan ile cüzdana sıkıştırır, insanların hürriyetlerini kısar, bol bol market açar, pazarlar, fuarlar oluşturur kredi kartını ekmek gibi dağıtır. Mesajla kredi verir. Yüklü ihalelere girer, ondandır ki, insanlar huzursuz doyumsuz ha bire arkasında koşuyor, şükür yok, kanaat yok, yardımlaşma yok, nerede ise, insan insanlıktan çıkmış vaziyette.
Konfor hayat sürmeye gün bile az geliyor.Bu bir felakettir.İnancı gereği öleceğini bildiği halde müslümanım diyen kişinin bu tuzaklara düşmesi affedilecek bir şey değildir.Giyimde,yeme içmede,,döşemede,ikamet edilen meskende,cazip çekici teknoloji ürünleri ile insanları tuzağına düşürmektedir. İzan, insaf, vicdan sahipleri bu gibi oyunlara kanmamalıdır. İsraflar had safhada, hani çorba pişirirken bir tas su fazla bırak ki bir kâse çorbayı komşuya da veresin diyen peygamber emri nerede, çocuklarımızın giyimlerine bakın ibret alın, televizyon ekranlarında gösterilen müstehcen, çirkef dizilere bakmayın, baktırmayın, Çocuklarımızın isimleri bile değişiyor ibret almayacak mıyız? Harcayacağımız her kuruşumuzun nereye gittiğini düşünerek, sömürü düzenlere alet olmamalıyız. İnsani ilişkilerde Rabbimiz buyurur.(EY İMAN EDENLER! MALLARINIZI ARANIZDA BATIL YOLLARLA YEMEYİN. ANCAK KARŞILIKLI RIZA İLE YAPILAN TİCARETLE OLURSA BAŞKA, KENDİNİZİ HELAK ETMEYİN. ŞÜPHESİZ ALLAH SİZE KARŞI MERHAMETLİDİR.)Nisa suresi ayet 28. Bilmeliyiz ki kapitalizm düzeninde üretim yok, paradan para kazanma var, tüketim çılgınlığı var, uyanık olma dileklerimle.