Kansızoğlu'ndan Gülen'e ağır göndermeler

Hüseyin Avni Kansızoğlu, "Geçmişte de sapıtan âlimler vardı, şuan da sapıtmış, sapkınlık içinde, Yahudilerle Hıristiyanlarla beraber sözde İslam âlimleri var!" çıkışını yaptı.

Kansızoğlu'ndan Gülen'e ağır göndermeler
Vuslat Derneği’nin her ay düzenli olarak sürdüğü ‘’Aylık Konferanslar’’ serisinin bu ayki konuğu muhaddis Hüseyin Avni Kansızoğlu Hocaefendi oldu.
Vuslat Derneği Genel Merkezi konferans salonunda gerçekleştirilen Konferansta konuşan Hüseyin Avni Kansızoğlu Hoca Efendi ‘’Tarihini doğru okuyamayanlar, kendi tarihlerini doğru çözemezler. Şu an diyalog denilen hoşgörü denilen bir kavram aldı başını gidiyor. Geçmiş tarihimizi iyi bilmemiz iyi analiz etmemiz lazım." dedi. Kansızoğlu, Haçlı seferleriyle istediklerine kavuşamayan Hıristiyanların 1800'lü yıllarda İslam medreselerini İslam âlimlerini ve zihniyetlerini satın alarak, Âlimlerin fikirlerini değiştirerek Müslümanlar eliyle İslami yok etmeye çalıştıklarını söyledi.
İngilizlerin Mısır’da bulunan El Ezher Üniversitesi'ni kurduklarını vurgulayan Hüseyin Avni Kansızoğlu’’ El Ezberin yönetimine idari kadrolarına Reşit Rıza gibi ajanlarını koyarak, Müslüman âlimleri bu tezgâhtan geçirmişler ve yavaş âlimleri imandan ve ilamdan uzaklaştırmaya çalışmışlardır. Hıristiyanlar ve Yahudiler İslami medreselerini ortadan kaldırarak üniversiteler mektepler kurdular. Bunların başlarına kendi yetiştirdikleri ve zihniyetlerindeki kişileri getirdiler. Kendi sistemlerinde Müslümanları buralardan geçmeye mecbur tuttular, dolayısı ile kendi istedikleri gibi Müslüman ve kendi istedikleri gibi İslam dini ortaya koydular." dedi.
Bir kişinin çok büyük âlim çok büyük müderris olması onun hata yapmayacağı anlamına gelmeyeceğini belirten Kansızoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
’’ Bel’im bin Bafra çok büyük bir âlim ve çok büyük bir Veli idi. Sahrada vaaz ettiği zaman, her yönde ve her yüz adıma bir adam dikilerek onun sesi duyurulur, on binlerce insan dinlerdi. Allah (CC) onun duasını hiç reddetmedi, Musa(AS) orduları ile bir memleketten geçecek idi. O memleketin kıralı bunu istemiyordu. Kral ve adamları Bel’im bin Bafra’ya, Musa(AS)'in ordusunun oradan geçmesini engellemesi için dua etmesini istediler ve bunun için de kendisine çok büyük hediyeler gönderdiler."
"Bel’im bin Bafra: "O Allah'ın peygamberidir, dinimiz onun dini ile aynıdır. O'nun yanındakiler de melekler ve müzminlerdir. Şayet ben onların aleyhinde dua edersem dünyam da, ahirenim de helâk olur" diyerek, önce reddetti. Ama kral ve adamları işin peşini bırakmıyorlardı. Bel'am'e herşeyi vaad ettiler. Ama yine de kabul etmiyordu. Sonra o memleketin güzelliği ile dillere destan olmuş bir kadını vardı, onu da Bel'am'in peşine taktılar. Artık herşey Bel'am'in emrinde olacaktı; para, mal, mülk, kralın en yakın adamı olmak, dünyanın en güzel kadını ile evlenmek... bütün bunlara karşı yapması gereken ise sadece Allah'ın Peygamberi ve ordusu aleyhine lanet okumak, yani Allah'a isyan etmek.."
"Şeytan Bel'am'ın aklını çeldi, "önce lanet okursun, sonra da tevbe edersin, olur-biter" diye vesvese verdi. Dünya onu bile aldattı ve imansız olarak göçtü. Bir insan ne kadar büyük âlim olursa olsun; ne kadar islamı yaşamış olsa da bir gün sapıtabileceğini vurgulayan Kansızoğlu’’ geçmişte de sapıtan âlimler vardı,şuan da sapıtmış, sapkınlık içinde,Yahudilerle Hıristiyanlarla birlikte hareket eden sözde İslam âlimleri ve tarikatlar var. Müslümanlar dikkatli olmak zorunda, Yahudiler ve Hıristiyanların eliyle değil de Müslümancım diyen cemaat ve hocaların aracılığı ile Müslümanlık yıpratılmakta bunu neticesinde de İslami değerler yavaş ortadan kaldırılmaktadır." dedi.
"Müslümancın asla bir hristiyanın , yahudinin ayağına gidemeyeceğini söyleyen Kansızoğlu’’Hz Ömer efendimiz birgün kilisenin yakınlarına gidiyor. Yanındakilere içeride ibadet etmekte olan Rahibi yanına çağırmalarını söylüyor. Hz Ömer rahibi görünce ağlamaya başladığında yanındakiler neden ağladığını sonuçta onun Hristiyan olduğunu söylediklerinde o kadar ibadet ediyor ki hem bu dünyası hemde ahireti hüsrandadır." dedi.
"Atalarımız boşuna su uyur düşman uyumaz dememişler" diyen Hüseyin Avni Kansızoğlu ‘’Düşmanını bir an için bile unutursan kendini yok bil. Bugün Yahudilerle aynı masaya oturarak aynı masada yemek yiyenler düşmanlarını unutmuşlar, unuttuklarından dolayı da yok olmaya mahkumdurlar. Bugün yahudiler ve hristiyanlar Müslüman cemaatleri saflarına çekerek İslama zarar veriyorlar. Ashabı Kiram ve tabaat tabi’un zamanında Allah Resulünden nasıl duydularsa o şekilde yaşar ve uygulardılar şu anda islamla ayetler, hadisler ,sahih konular bile tartışılmaya başlandı.Bunlar Müslümanları satın almışların oyunlarıdır. Bunlara karşı uyanık olun" dedi.