Kadının Çalışmasının Mahzurları
Eskiden sadece giyim mağazalarının vitrinlerinde cansız kadın maketleri/mankenler kullanılırdı. Şimdi olur olmaz tüm işlerde kadının endamı sesi canlı bir vitrin malzemesi olarak kullanılmaktadır. Her sektör mutlaka santraline nazik ve alabildiğine cilveli bir bayan sekreter almaktadır. Pazarlama departmanlarında yine özellikle sesi nağmeli bayanlar tercih edilmektedir. Kısacası kadın kullanılmaktadır.
İşte bu kullanım yollarından biri de kadının olur olmaz her işte çalıştırılmasıdır. Kadın hiç çalışamaz demiyoruz. Hatta bazı işler vardır ki tam kadının fıtratına göredir; hemşirelik, çocuk, yaşlı ve engellilere bakmak, anaokulu, ilkokul, kız lisesi vb. sadece bayan içerikli bütün eğitim ve öğretim kurumları gibi.
Tabi İslami kurallara uygun olduktan sonra, yani çalışma alanı, servisi, yemekhanesi vs. ihtiyaç alanlarının tamamında erkeklerle iç içe olmayacakları (orijinal tabirle haremlik selamlık / laikçiler kızmasın) şekilde olursa, tekstil, gıda üretim ve işleme sektörü vb. yerlerde de çalışmasında şer’an bir sakınca yok. Ancak takdir edersiniz ki günümüzde ve ülkemizde İslami ahlak ve ahkâmdan bahsetmek adeta suç sayılır oldu.
Asırlardır bu İslami değerler uğruna canını kanını sebil eden bir ümmetin evlatları bu gün bu değerleri savunanları gericilik, yobazlık, çağ dışılık vb. yaftalarla yaftalamakta ve ellerinden gelse onları bir kaşık suda boğmaya kalkacaklar. Bu değerlere iman eden birçok insan da kendini bu batı kompleksine kaptırmış ve koy vermiş durumda. Akif’in dediği gibi;
Hareket yok, his yok, acı yok, leş mi kesildin?
Hayret veriyorsun bana sen böyle değildin…
Kadının çalışmasının mahzurlarına devam
- Kadının kendisine fiziki ve manevi zararları…
Kadının hamilelik, adet vb. özel halleri sebebiyle zaten kendisine yetecek bir ağırlığı ve zorluğu vardır. Buna bir de kendisine vazife olmayan dışarıya çıkıp çalışması eklenince, varın siz düşünün kadının ne denli yıpranacağını.
Piyasada çalışan kadınların, evinin hanımı olan kadınlar gibi manevi dünyalarını imar etmeleri mümkün değil. İstisnalar kaideyi bozmazlar. Piyasa, kadının fiziki yapısını da çok yıpratmaktadır. Yaratan Allah (cc) iki cinsin farklılığına göre onlara sorumluluk yüklemiş; erkeğe nafaka ve tüm dış işler, kadına ise iç işler ve annelik. Bunun aksi, cinslerin yaratılışına terstir. Meşhur tabirle ata et aslana ot vermek gibi…
- Kadının cinsel bir objeye dönüştürülmesi ve hoyratça istismarı…
Çalışan kadının ne denli istismar edildiğini hepimiz iyi biliyoruz. Birçok firma, şirket hatta şahısların iş ilanlarını görmüşsünüzdür. “”DİKSİYONU DÜŞGÜN BAYAN ELEMAN ARANIYOR” Ne demek “diksiyonu düzgün” yani daha çok kırıtarak konuşacak, erkeklerin dikkatini celbedecek bayan… Hatta bazıları işi daha da ileri götürerek, “FİZİĞİ DÜZGÜN” ifadesini de eklerler ki, facia… Yani adam resmen “namuslarınızı getirin benim mağazamda, şirketimde teşhir edin. Ben ve müşterilerim onun endamını seyredelim, cazibeli sesini dinleyelim” diyor.
Rahmetli hocalarımdan biri, vaaz ve hutbelerinde zaman zaman şu ifadeyi kullanırdı. “Cemaat! Bir dostunuz, yakınınız evinize misafir olup “Hacı efendi şu kızını gelinini getir de biraz dans etsin de seyredelim” derse, nasıl karşılarsınız? Bir anda dostu düşman bilip belki de saldırırsınız. En azından evinizden kovarsınız. Ama kendi ellerinizle çocuklarınıza olanca alıcı endamıyla süsü ve makyajıyla mağazalarda vitrinlik eşya gibi teşhir etmeniz neden? Onları onlarca yabancı, nâ mahrem önünde düğünlerde dans ettirmeniz neden? Dostlarınız ırz düşmanı da yabancılar melek mi?
Cahiliye döneminde kadın pazarlanan bir meta durumundaydı diye haklı olarak hep eleştirilir. O halde bu günün kadını da aynı cahiliye dönemini, hem de kat kat daha fazlasıyla yaşamaktadır.Ancak bu gün cahiliye; “çağdaşlık! Uygarlık! İlericilik! Muasır medeniyet!” ambalajına sarılarak sunulmaktadır.
Batı ve batılcıların hali hep böyle kalleş ve sinsicedir. Kötüyü ve kötülüğü, jan janlı, albenili ambalajlara sararak sunarlar. İyiyi ve iyiliği ise; her tür ayıplama ve aşağılamayla, kapkara göstererek…
Selam… Dua…