Kadın Deyip Geçmeyin

Kadın Deyip Geçmeyin


Yezîd b. Mua’viye öldüğü zaman oğlu Hâlid b. Yezîd henüz 14-15 yaşlarındaydı. Babasının akrabaları ve dostları genç halid’in halife olmasına karar verdiler. Ancak bazı ileri gelenler, Mekke’de Halifeliğini ilan eden Abdullah b. Zübeyr’ gibi yaşlı bir adam karşı böyle tıfıl bir hükümdarla çıkmak etkileyici ve şık olmayacağını söylediler. Aynı adamlar, halife olmaya niyetli olmayan, Hz. Osman’ın amcasının oğlu olan Mervân b. Hakem’e teklif götürdüler. Mervân hayatı boyunca ikinci önemli kişi olmayı başarmış ama halife olmayı hiç düşünmemişti. Bu yüzden önce bu iş için uygun olmadığını söyledi; ancak ısrarlara dayanamadı ve kendisi için halktan biat almaya başladı. Böylece Yezîd’in ölümünden sonra Mevân halife olmuşu.
Halifeler kendileri için biat almayı tamamladıktan sonra bu kez kedilerinden sonra halife olacak kişiler için de biat alıyorlardı. Başka bir deyimle, kendilerine veliaht tayin ediyorlardı. Mervân da kendisinden sonra Hâlid b. Yezîd’i, ondan sonra da, “el-Eşdak” lakabıyla şöhret bulan Amr b. Saîd b. As’ı valiaht tayin etti. Fakat Mervân’ın danışmanları, hilafetin hep kendi çocuklarında kalmasını ve yeni bir veliaht tayininin yapılması gerektiğini ona teklif ettiler. Yani Hâlid b Yezîd’i ve Amr b. Saîd’i devre dışı bırakmalıydı. Bunu nasıl yapabilirdi. Bir danışmanı kendisine, “Hâlid’in annesiyle evlenirsen, onu kendinden ve hilafetten uzaklaştırabilirsin” dedi. Mervan, “O zaman ne duruyorsun; hemen git kadını benim için iste” dedi.
Danışman kadına teklifi götürdü ve: “Eski devletli günlerinde bir daha dönmeye ne dersin?” dedi. Kadın, “Nasıl yani?” dedi. Danışman, “Halife Mervân’la evlenirsen eski saltanatlı günlerine tekrar kavuşursun” dedi. Kadın, “Oğlumla danışayım ve size öyle kararımı bildireyim” dedi. Hâlid bu konuyu annesinden duyunca çok rahatsız oldu ve annesine, “Bu adam 70 yaşında ve senin gibi bir hanıma ihtiyacı yoktur. Fakat sırf beni küçük düşürmek için seninle evleniyor, haberin olsun” dedi.
Ancak Hâlid’in anesi halife’nin karısı olmak istiyordu. Sonunda Mervan b. Hakem, Yezîd’in genç oğlu Halid b. Yezîd halife olmasın diye Yezîd’in karısıyla evlendi. Böylece çocuğu hâkimiyetine alıp onu toplumda küçük düşürmeye çalışacaktı. Mervân kadınla evlenir evlenmez Hâlid b. Yezîd’i devre dışı bıraktı. Bir emr-i vaki yaparak, kendisinden sonraki halifeleri yenidenbelirledi. Kendisinden sonra önce oğlu Abdülmelik b. Mervân’ı, onun ardından da, Ömer b. Abdülaziz’in babası olan Abdülaziz b. Mervân’ı veliaht ilan etti.
Hâlid b. Yezîd bir şey söyleyecek durumda değildi. Ama Mervân onu kendisinden daha da uzak tutabilmek için ona sert davranmaya başladı. Hâlid b. Yezîd bir gün, bir ihtiyacının görülmesi için üvey babası Mervân’ın yanına girdi. Ona pek yüz vermeyen Mervân’dan ağır bir azar işitti. Hâlid b. Yezîd de aynı sertlikte ona cevap verdi. Bu kez Mevân, “Bana karşı bu cüret, eyle mi? Doğrusu dilin çok uzamış ey pis kadının oğlu” dedi.
Hâlid hemen annesinin yanına gitti ve durumu annesine bildirdi. Annesi oğlu için üzüldü ve: “Oğlum vallahi o bir daha sana hakaret edemeyecektir” dedi. Süt Mervan’ın çok hoşuna giderdi. Ramazan ayıydı; Mervân hep sütle iftarını açardı. Kadın onun içeceği sütün içine 6 saat içinde öldüren bir zehir damlattı. Zehir önce kişinin nutkunu kapatırdı. Bir müddet sonra da öldürürdü. Kadın, Mervan hastalanınca hemen bağırıp çığlık atmaları için cariyelerini ayarladı.
Akşam olunca Mervân, “İftarımı açarken bana süt getir” dedi. Kadın ona süt getirdi. Sütü içince Mervân’ın dili tutuldu. Kendisi ve cariyeleri, “İmdat, halifeye bir şeyler oldu” diye bağırıp çığlık atmaya başladılar. Mervân’nın aklı başındaydı; ancak konuşamıyordu. Fakat yanında toplanan çocuklarına ve diğer insanlara “Bu kadın bana zehirli sür içirdi” demek için işaret etmeye çalıştı. Fakat çocukları bir türlü anlayamadılar. Kadın ise, Mervan’ın işaretini farklı yorumlayarak, “Görmüyor musunuz? Beni size vasiyet ediyor ve beni koruma altına almanızı istiyor; annenize sahip çıkın diyor” demeye başladı.
Mervân, 10 aylık hilafetten sonra, sahur vaktine yetişmeden zehirli sütle vefat etti.