Türkiye'ye dönüp dönmeyeceği sürekli tartışma konusu olan Kürt müziğinin önde gelen ismi Şivan Perwer, Türkiye'ye dönmesini Kürt siyasetinin engellediğini söyledi.
Bugün TVde 'Erkam Tufan ile Analiz' programına katılan Şivan Perwer, önemli açıklamalarda bulundu.
Konuşmasında Türkiye'ye dönmesinin önündeki en büyük engelin Kürt siyaseti olduğunu vurgulayan Perwer, "Diyelim ben Diyarbakıra gideceğim değil mi? Peki Diyarbakır beni dilimden dolayı veya başkasından dolayı mı karşılamalı? Veya benim ona hizmetimden dolayı mı karşılamalı? Ne dersiniz buna? Hizmetimden dolayı değil mi? Ama orada siyaset diyor ki hayır.. Benden dolayı geleceksin ve benim yoluma göre yürüyeceksin. Ben bunun için senelerce uğraştım ikna edemedim bunu kastediyorum." dedi.
Kürtlerin kendisini sanatından dolayı sevdiğini vurgulayan Perwer, şunları söyledi;
"Ben kırk yıldır söylüyorum toplumuma, halkım bana sanatımdan dolayı, benim ona hizmetimden dolayı beni seviyor. Ben hizmeti devam ettirmek için halkımla beraber hareket etmek için geliyorum. Sadece bir siyasi hareketin hizmetine girmek değil. Hükümette beni çağırsa aynı şeyi söylerim. Çağırdılar da hep doğru, hükümet adamları da diyor sen gel. Sen bizim sanatçımızsın, sen bizim Anadolumuzun sanatçısısın sanaihtiyacım var, gel şarkılarını söyle her tarafta, bizim bayrağımız altında söylemene gerek yok, sanat bayrağı altında söyle. Bu ne güzel bir şey ama keşke Kürt siyaseti de bunu söylese sen kendi sanat bayrağı altında söyle diye. Kürt siyaseti bu duruma daha gelemedi maalesef."
BESTELEDİĞİ HALEPÇE AĞITINI ANLATIRKEN AĞLADI
Şivan Perwer, Halepçe katliamının 25. yılında Erbilde çekimi yapılan programda Halepçe ağıtını nasıl bestelediğini anlatırken de gözyaşlarını tutamadı.
Halep ile ilgili herşeyin içine dokunduğunu vurgulayan Perwer, şunları söyledi;
"Albüm yapıyordum Almanyanın Köln şehrinde. Albüm bitmişti Halepçe olayı oldu dedim durun albümü hemen çıkarmamız lazım. Önce Halepçe ile ilgili bir şey çünkü içime dokunuyor. Beni çok üzüyor tüm Kürt halkı üzülüyor ya da insanlık adına vicdani merhamete sahip herkes buna ağlıyor üzülüyor. Benim buna muhakkak şarkı yapmam lazım. Çünkü ben her olayda şarkı yapmışım. Şu anda barış süreci içinde şarkı yapıyorum. O zaman hemen başladım duygularım kabardı yani çok kabardı ağladım saz çaldım. Ben nasıl Halepçeyi duyuracak bir şey sadece şarkı anlamında değil isyan anlamında olsun, bir ıstırap anlamında olsun düşündürücü bir rol oynayabilecek bir anlamda olsun."
Programın moderatörü Erkam Tufan'ın "Halepçe ağıtı yukarıda doğru yükselen bir feryat gibi" şeklindeki sözleri üzerine de Şivan Perwer; "Bazı Halepçe kesiminden gelen resimlerde gördüm bir ihtiyar hep bakıyor gözlerinden yaşlar akıyor. Biri çocukları arasında geziyor dolaşıyor hep ağlıyor Allahım ne olacak ne yapayım Allahım kim yardım edecek çocuklar ölmüş Allahım ne yapacağız niye çocuklar ne yapmış diye adam ağlıyor dolaşıyor. Diğeri kalkamaz durumda bir ölsem gitsem yada rüyamı görüyorum ne bu. Ben kendimi o adamın yerine koydum, sonra diğer adamın yerine koydum." diye konuştu.
Şiwan Perver'in şu sözleri üzerine de programda duygu dolu anlar yaşandı...
"Felek haini sonra dünya duymuyor bizi şuna bak Halepçe çocuklarım dün oynuyorlardı ağlıyor
Ne güzeldi bahar geliyor nevruz Çiçekler açılıyor Çocuklar sevgiyle şakalaşıyorlardı, her yer canlıydı ne güzeldi.
Nereden geldi bu karabulutlar kim gönderdi bu ölüm bulutlarını Allahım kim?...niye?
Benim Halepçem benim dünyam, yanıyor Halepçe çocuklarım artık sessiz kalmış konuşamıyorlar Halepçe "
Amaçlarımıza uygun ve yasal düzenlemelere bağlı kalarak çerezleri sitemizde yerleştiriyoruz. Veri kullanım kurallarımız hakkında daha fazla bilgi almak için lütfen veri politikamıza göz atınız...