İşte yeni Kürt açılımı

Devletin zirvesinde yeni Kürt politikası netleşiyor: Yeni Oslo süreci yok. Öcalan devre dışı. Muhatap BDP. Arabulucu Barzani. İşte yeni Kürt açılımı...

İşte yeni Kürt açılımı
Nevruz kutlamalarına polisin şiddetle yanıt vermiş olmasını, Ankara’daki üst düzey bürokratlar, “Türk sorunu Kürt sorununun önüne geçti. Biz Türk isyanını önlemeye çalışıyoruz” diye izah ederken, devletin zirvesinde, PKK ve Kürt sorununun çözümünde, Parlamento’da temsil edilen BDP’nin muhatap alınacağı ve PKK lideri Abdullah Öcalan’ın tamamen devredışı bırakılacağı yeni bir stratejinin olgunlaştığı belirtiliyor. PKK’nın silahları bırakması için ise Kuzey Irak Bölgesel Kürt Hükümeti (KRG) Lideri Mesut Barzani, önemli bir aktör haline geliyor.
Üst düzey Hükümet kaynakları, PKK’nın, Nevruz kutlamalarını, Kürt halkının isyanına dönüştürerek, bu suretle Ankara’yı panikletip örgüt ile Oslo benzeri müzakerelere oturtma politikasının bilindiğini ve bu oyuna gelinmeyeceğinin altını çiziyorlar.
Türk sorunu öne geçti
Bazı PKK’lı isimlerle MİT üst düzey yetkilileri arasında, örgütün, başta silahları bırakmasını sağlamak olmak üzere başlatılmış olan Oslo görüşmeleri, geçen yıl basına sızdırılmıştı. Şubat başında, savcılığın, KCK soruşturması kapsamında Oslo görüşmelerini de mercek altına alması ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan dahil bazı üst düzey istihbarat görevlilerini, şüpheli sıfatıyla ifade vermeye çağırmasıyla gelişen olaylar, Türkiye’nin, yeni stratejisinin artık netleşmeye başladığı döneme rastladı.
Üst düzey hükümet kaynakları, 21 marttan önce Nevruz kutlamalarının yapılmasını yasaklayan devletin, şiddeti yöntem olarak kullanmakla suçlanmasına tepkililer ve şöyle diyorlar: “Bize gelen bilgiler, PKK’nın, ‘Nevruz sonuna kadar halk savaşı (Serhildan) olacak, Güneydoğu’da özerk yapı kurulacak,’ politikasıyla Kürt halkını kışkırtmaktır. Arka planında ise, aslında Türkiye’de uzun süredir ortaya çıkan Türk sorununu kullanarak, bir Kürt, Türk çatışmasını sağlamaktır” diyorlar. Aynı kaynaklara göre, Nevruz, Türkleri kışkırtmaya yönelik bir hareket haline getirildi ve güvenlik güçleri, bu Nevruz’da Türklerin bir karşı harekete geçmelerini önlemeye çalışıyor.
Çözüm Parlamento’da aranacak
PKK’nın, herhangi bir müzakerede taraf olarak alınmasına ve Kürt halkının PKK’nın insafına bırakılmasına izin verilmeyeceğine işaret eden hükümet kaynakları, “Müzakerelerde PKK’nın taraf durumu, Türk-Kürt düşmanlığını körüklüyor. Kürt halkı, Öcalan’ın totaliter anlayışının insafına bırakılmayacak” değerlendirmesinde bulunuyorlar.
Türkiye’nin artık olgunlaştığı belirtilen yeni stratejisine göre, Öcalan, PKK ve Kürt sorununun çözümünde artık devre dışı, bu konuların muhatabı, halkın oylarıyla seçilmiş BDP olacak ve dolayısıyla sorunun çözümü Parlamento zemininde aranacak. BDP’nin, PKK ile müzakereler yapılırken, figüran gibi kıyıda köşede kaldığını belirten bir hükümet kaynağı, artık BDP siyasi bir parti olarak, silahların gölgesinde politika yapmak zorunda olmaktan çıkartılıp, yasal zeminde yapılacak reformlarla Parlamento çatısı altında güçlendirilecek.
Barzani silahları bıraktıracak
Türkiye, PKK’nın silahları bırakmasında, KRG Lideri Mesut Barzani’nin öneminin altını çiziyor ve bu amaçla Kürt lider ile temaslarını yoğunlaştırdı. Henüz toplantı tarihi netleşmemekle birlikte haziranda Kuzey Irak’ın başkenti Erbil’de yapılması planlanan Kürt Ulusal Konferansı, silahların bırakılması konusunda önemli bir adım olarak nitelendiriliyor. Zira, bu konferansta Barzani, “Kürtler bundan böyle haklarını demokratik yollarla almaya çalışacaklar,” şeklinde bir karar çıkarttırmak istiyor. Böylece Barzani, PKK’nın, bu karara karşı çıkıp silahlı mücadeleyi sürdürme arayışına karşı meşruiyet zemininde elini güçlendirmiş olacak.
Barzani’nin, PKK’ya silahları bıraktırması politikalarının diğer detayları hakkında bilgi vermekten kaçınan hükümet kaynakları, silahı bırakacak olan militanların, Kuzey Irak’ta normal yaşamlarını sürdürmek amacıyla bu bölgede kalabileceklerini, isteyenin de Türkiye’ye dönebileceğini belirtiyorlar.
Irak ile ilişkiler rezalet
Türkiye’nin, Kuzey Irak Kürt yönetimi ile iyi ilişkiler içine girmesine rağmen Irak merkezi yönetimi ile ilişkileri, “rezalet” olarak nitelendirilirken bu durumun sorumlusunun, Irak Başbakanı Nuri El Maliki ve İran olduğuna dikkat çekiliyor. Maliki, ocak ayı ortalarında yaptığı bir açıklamada, Türkiye’nin, ülkesinin içişlerine karıştığı yolunda sert açıklamalar yapmıştı. Ankara, Maliki’nin Türkiye’yi karalama propagandasının altında İran’ın bulunduğuna işaret ediyor.
Kaynak: Taraf