İşte AK Parti'nin aday kriterleri!

İşte AK Parti'nin aday kriterleri!

AK Parti Grup Başkanvekili Suat Kılıç, kanal7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet ile Akit gazetesi Ankara Temsilcisi ve Yazarı Yener Dönmezin sorularını cevapladı. 

Kılıç'ın gündemdeki konulara ilişkin sorulara verdiği cevaplar şöyle: 

Yargıyı nasıl yapılandırdılarsa, zannediyorlar ki AK Parti de yandaş yargı hesabında. Mevcut hakimler için de bu geçerli. Bizim dönemimizde göreve gelen hakim ve savcıların üye olmaları imkansız. Dolayısıyla seçilecek olanlar bizden önceki hükümetler döneminde atananlar seçilecek. Hakka 1980 öncesinden seçilenler olacak. Dolayısıyla bir yandaşlık bağı kurmak mümkün değil. 

SORU: Gerçeker'in Başbakan'a bir talebi var, biz de bir dosya getireceğiz. Süreç nasıl olacak?
CHP dün akşam komisyonu terketti. Bence TBMM başkanlığına sunulması lazım. Komisyondaki görüşmeler sırasında önergeler konusunda ve süreler konusunda sınır yok. Konuşma hakkı sadece üyelerin değil her hangi bir komisyon üyesi gelip konuşabilir. Biz bunu yaşadık. 2007 yılındaki anayasa değişiklikleri görüşmelerinde yaşadık. CHP'liler anayasa değişikliği teklifimize 20 bin adet önerge verdiler. Bir önerge 10 dakikada görüşülüp oylansa yaklaşık 3 bin 400 saat. 340 gün aralıksız çalışmanız lazım ki bunların görüşmeleri bitirilebilsin. Tasarı adalet komisyonunda ve muhalefet sınırsız sayıda önerge getiriyor ve sınırsız konuşma istiyor. Bu demokrasi mi? Komisyon üyeleri sınırlama yetkisine sahip. Her madde üzerinde 5 dakika süre istendi. Bu da 2 buçuk saatte konuşmak demektir. Muhalefet adalet komisyonunda takoz rolü oynandı. Silivri'den, Balyoz'dan söz ediliyor. Balyoz yargıda, takoz mecliste yorumu oluştu. 

Haziran'da seçimler var, bu tasarı 2 ay adalet komisyonunda oylanırsa çıkması imkansız hale gelir. Muhalefet bu tasarıyı çıkarttırmamak için çırpınıyor. 

Adalet Komisyonu oy birliği ile yasal bir karar verdi. 

Muhelefet Tunus ve Mısır örneğini çok sevdi. Halkı hukuka karşı ayaklanmaya davet ediyor. Ama halkın Tunus ve Mısır'da değiştirmek için sokağa çıktığı yönetim anlayışı, bugünkü CHP'nin temsil ettiği yönetim anlayışıdır. Halka rağmenci anlayış. Bugünkü yapılar CHP'nin Milli Şef, tek parti dönemi, hayat hakkını kısıtlayan yönetim anlayışıdır. 

Önümüzde torba kanunu var. Yargıtay ve Danıştay kanunları var. Kamu denetçiliği, ombudsmanlık kanunu vesaire... Bunlar var. Uluslararası sözleşmeler var. Görüşülmesi gereken kanunlar var. Şubat ve Mart ayında çok çalışacağız. Bugün torba kanununun getirdiği mali yükümlülük konusunda çağrıda bulunuyorul, partilerini biraz sıkıştırsınlar. 

SORU: Yerli diziler son dönemde yurt dışında da izleniyor. Örneğin Muhteşem Yüzyıl dizisi çok tepki görüyor. RTÜK tekrarı halinde yayın durdurma cezası diyor ama uygulanamıyor. Sayın Başbakan da, ecdadımıza saygısızlık demişti. 
Harem sahnelerinden ziyade yeni neslin bir tarih kültürünün oluşlası yazım. Harem sahneleriyle bu mümkün değil. Kanuni Sultan Süleyman Han, 46 yıl hükmetmiştir. Osmanlı topraklarını iki buçuk katına çıkartmıştır. Bakıyorum bu başarıyı hremden sağlaması mümkün değil. Osmanlı medeniyeli adalet ve hakkaniyet üzerine inşa edilmiş bir medeniyettir. Çocuklarımın tarih bilincinin yozlaşmasını istemiyorum. Aile içi olmaması gereken hadiseleri meşru gibi gösteren boyutlar vardı. Zannediyorum, dizinin senarist ve yapımcıları da eleştirilerden etkilenmiş olmalılar ki Sultan Süleyman sefere çıkıyor. Cesur Yürek'teki gibi savaş sahnelerini bizim yapımcılarımız çekebilmeli. Yoksa dört duvar arasında sahneler... Demokratik bir ülkede filmler diziler ne kadar müdahalelere açık olabilir. Haremdeki dekolteyi kanunla örtmeye çalışanlar yarın sosyal hayata müdahale ederler gibi bir kaygıyı inatla yaratmak istiyorlar. 

CHP ile MHP torba kanun tasarısının görüşülmesine karşı çıktı. Tabanda fark var aka iki partinin üst yöneticileri bir birlerinin ikiz kardeşi gibi. Yargıtay ve Danıştay'daki demokrasi dışı seçim yöntemlerinin oratadan kalkmasına neden karşı çıkılıyor. Partilerin sonu tabanları ile tavanları arasında uçurum çıktığı zaman gelir. Biz MHP'yi barajın altına indiremeyiz. MHP'yi barajın altına indirecek tek güç vardır, MHP yönetiminin tavırları. Tabanınızın istemediği şeyleri yaparsanız aranıza uçurum girer. Referandumda en az yüzde 6-7 evet oyu MHP tabanından gelen oydur. 

SORU: Liberal addedilen yazarlarla AK PArti arasında sorunlar var... 
AK Parti bugüne kadar günü kurtarma peşinde olmadı. Milliyetçi söylemler geliştirirsek MHP'den oy alırız gibi bir yaklaşımımız yok. Liberallere yönelik bir senaryomuz da sözkonusu değil, biz Türkiye için doğru olduğuna inandığımız adımları atıyoruz. Buna kim inanırsa hepsinin AK Parti'ye destek vermesini isteriz. Bir dargın bir barışık anlayış siyaset anlayışımızda yok. Liberaller net olarak şunu anlamalı, biz onların vurgularından istifade ettik. Bu demek değil ki, AK Parti istediği istikamette yönlendirecek. Liberallerin istekleri bizim tarafımızdan yerine getirilmediğinde hakarete yol açmamalı. CHP, MHP'nin ve demokrasi dışındaki örgütlenmelerin heykel ve alkol konusunda AK Parti'ye yüklenmelerindeki niyeti görmeleri gerekirdi. Halbu ki Sayın Başbakan'ın heykellerin yıkılması ile ilgili bir talimatı yok. Alkol konusunda da korku yaratmak isteyen çevrelerce istismar edildi. 

SORU: Liberallerin itirazlarının temeli, Sayıştay Kanunu...
Hükümet bunu örtmedi. Düzenleme onların yorumladığı gibi değil. TSK ve MSB bünyesindeki bütün kuruluşların harcadığı her kuruşun hesabı sorulacaktır. Ama, askeri harcamalarla ilgili Sayıştay'ın hazırladığı raporlar internete konmayacak, neden; TSK'deki bir toplu iğneden dahi haberdar olmaması gerektiği halde bunu açıklamak yanlış. Sayıştay sonuna kadar gider. Yaptırım uygulanması gerekiyorsa bunlar da saklanmayacak. Liberallerin şeffaflık arzusu var ama, bütün bilginin düşmanca davranışlar içinde olanların elinde olması kabul edilemez. Heronlarla ilgili yansıyan hususları biliyorsunuz. Yoksa askerin de sivilin de harcadığı her kör kuruşun hesabı sorulacak. 

SORU: Bedelli askerlik var mı?
Polislerin zaten silah altında olmaları nedeniyle yapılan çalışma biraz umut verdiyse de bedelli için bir gündem yok.

SORU: Adaylık süreci başladı. AK Parti'nin ana kriterleri ne olacak?
Ana kriter olarak değişim bir ihtiyaç. Ama medyada son dönemlerde yapılan bazı haberler var. 200 vekil gidiyor şeklinde. Bunlar tamamen yasama sürecine katılan vekillerin moralini bozmaya yönelik. Ne kadar değişir bunu bilemeyiz. Halkın içinde olma, farklı kesimlerin temsiline dönük arzu ve ihtiyaçlar, cinsiyet ve yaş grupları ile ilgili durumlar, bunlar hep kriterdir. Sokaktaki durum nedir, halkın sorunlarına yeterince inebilmiş miyiz. Bunlar da değerlendirmeye tabi tutulacaktır. Anayasa paketi oylanırken bir 336 vekille bulunduğumuz oylamada fire yaşamadık. Aynı dönemde bakanlık yapmış bir ve bir başka isim istifa ettiler. Gittikleri partilerin hayrını görsünler. 

SORU: Silivri'ye gönderilen mesajlar ve MHP
Her dönemde en büyük bedeli milliyetçi muhafazakarlar ödemiş, ülkücüler ödemiş. MHP'de böyle bir yöneliş olması halinde ülkücü camianın bunu hoş karşılamayacağı kanısındayım. 

SORU: Başkanlık sistemi ile ilgili tartışmalar... Bu türkiyeyi diktatörlüğe götürür eleştirisi var. 
Yakından tanıdığım Sayın Başbakanımızın dünyevi makamlarla alakalı bir insan olduğu kanaatine hiç varmadım. Cumhurbaşkanı olma fırsatı önündeyken Başbakan olarak devam etmem lazım diyebilen bir insandır. Sayın Başbakan başkanlık sisteminin kazanımlarına inanıyor. Bunu çok önceleri de söyledi. Türkiye bunu tartışmaya devam etti. Sayın Cumhurbaşkanı da tam olarak karşı çıkmadı. Başkanlık sistemi tartışılacaksa TBMM'de tartışılacak. Başkanlık sistemi demek federasyon ya da çift parlamento sistemine geçmek demek değildir. 12 Haziran seçiminden sonra yapılacak anayasa sistemi içinde bu sistem yer almaz. Sonrasında konuşulur. Bununla ilgli önümüzde bir takvim yok. Biz sadece her kesim bunu konuşsun istiyoruz.

Bir gazeteci başyazar sonradan CHP rozeti taktı. Bunu nasıl değerlendirirsiniz? 
Hürriyet kurtuldu diyebiliriz aslında. Oktay Bey, son yazısırı çok ağır küfürle yazdı. Özürle ortadan kalkmayacak bir kusur. Böyle birinin yakasına rozet takılması yandaşlık, yoldaşlık kriterlerinin bir birine karıştığını gösteriyor. Oktay Ekşi, ilk siyaset girişimini 27 Mayıs Darbesinin Kurucu Meclis üyesi olarak yaptı. 12 Eylülcülerin Danışma Meclisine tayin ettiği Kamer Gehç de CHP'de. Bunu kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Karşı devrim eleştirisi, net söylüyorum, hukuk, insan hakları, demokarasi adına yapılan çağdaş reformlara karşı devrim demek açık bir gericiliktir. Attığımız her adım Türkiye'yi evrensel düzeye yaklaştırıyor. Gericiliktir, tek parti milli şeflik dönemine duyulan bir özlemdir. Artık gelmez. 

Gazetecilere açılan davalar....
Siz hızlıca yargılanıyorsunuz, diğer meseleler ağırdan alınıyor. Türkiye bu sancıları geride bırakacak, hukukun üstünlüğüne inanarak. Ne yandaş yargı, ne yandaş medya, ne yandaş sermaye istiyoruz. Bunlar kurumlarla irtibatlı hale getirilmemeli. Sayın Kılıçdaroğlu Erzurum'a giderken Batman uçağına yöneldi. Uyarılar neticesinde Erzurum uçağına bindi. İnsani bir kusur olabilir, hakkını teslim ediyorum ama bu hataların herkes için aynı algılanması lazım. 

HABERVAKTİM.COM