İstenirse Zincirler Kırılır
Gündemler çok karışık, bir tarafta kahpe, kanlı 15 Temmuz lanetlenir, şehitler anılırken, diğer tarafta Ayasoyanın zincirleri kırılmış, İbadete açılışı Müslüman toplumun ekseriyeti tarafından açılışı sevinç çığlıkları ile karşılanmıştır. Duygusal bir toplumuz. Aza razı oluruz. Şekilciliğe sonsuz âmâdayız. İnsanları celp etmek için, Hele başında fes, sırtında Cübbe, Çenesinde uzun sakal, elinde misvak, dilinde ayet hadis okuyanı gördük mü? Sorgusuz sualsiz teslim olur. Anlata anlata bitiremeyiz. Şeyh uçmaz müritleri uçurur ya o babdan... Din adına ortaya atılan hainlikleri tescillenen tüm din eksenliler bu kabildendir. Allah Ümmeti bu hainlerden Muhafaza eylesin. Tam bunun tersi, Sakalın, Cübbenin Misvakın, yüklendiği ilimle, İnsanların hidayete ermesi için, Medresesinde, derneğinde, vakfında, sendikasında, Kur’an kursunda emek veren gerçek din hocaları da az değildir. Bir taraftan imha bozma var, bir taraftan ise ıslah var dünyanın kuruluşu bu düzen üzerine kurulmuş. Kim samimi çok çalışırsa Dünyada Allah ona verir.Gerek ıslah gerekse ifsat şebekelerinin çoğundan, en çok siyaset sarhoşları istifade ettiler ve ediyorlar. Cehaletin olduğu yerde her kötülük beklenir. Onun için Müslüman ne aldatır nede aldanır.
Zincirler kırılmış Ayasofya açılmış, güzel ve gurur verici bir olay. Zaten siyasetçilerce Toplum yararına olan şeylerin çoğu taksitle verilmiş, verilmeye devam ediliyor. Zincirleri kırmak basit bir şeyde değildir. Bedel ödemeyi gerektiren bir şeydir. Müslüman toplum üzerinde batı ve batılın kırılmaz zincirleri var. Batı endeksli sözleşmeler, kanunları, eğitim programları, tarım politikaları uyum yasaları, adaletsizlik, haramlara teşvikler Müslümanın boynunda birer kırılmaz zincir değil mi? Bu zincirlerin kırılmasına ne zaman sıra gelecek, bir kararname ile hemen Ayasofya açılıyor. Demek isteyince her şey olabiliyor. Ayasofya’nın açılmasından çok kesimler pay kapmak peşindeler, Emek verenleri, bedel ödeyenlerin pay kapmaları işin tabiatıdır. Mışmış ağzıma düş diyenlerin pay kapmaları hovardalıktır. Bir gerçeği ifade edelim, bir hakkı teslim edelim ki, Cumhuriyet tarihinde Ayasofya için en büyük mücadeleyi veren Milli görüş nesli o nesli yetiştiren hak dava savunucusu Rahmetli ERBAKAN ve ekibidir. Mevsimlik değil hayatı boyunca. Hem de her yıl fetihler kutlanarak, düşmana korku salarak.
Ayasofya’nın açılışı Hakkın batıla galebesidir diyende Rahmetli ERBAKANDIR. Mekânı cennet olsun. Kurban Bayramı yaklaşıyor sadece Kurban kesmekle Allaha yakınlık olmaz. Bu yıl Hacda yapılmıyor kutsal mekânlara ilahi zincirler vurulmuş Şefkat tokatları da diyebilirsiniz. İbret alan pek az. Beyinsizler yüzünden bizi helak etme diye dua edelim. Deccaliyet gençleri ifsat etmiş, Haramlar fütursuzca işleniyor. Yokluk ve yolsuzluk, Pahalılık, ümitsizlik zirve yapmış, Pandemi hastalığı devam ediyor. İnsanlar çaresiz, hastalık için bir devanın bulunmaması çaresizliği daha da katmerleştiriyor. Ülke olarak, toplum olarak, Ümmet olarak önümüzde kırılmayan çok zincirlerimiz var. Su değirmenini çalıştırabilmek, verim almak için Suyun olması lazım. Su olmadan değirmen çalışmaz. İstediğiniz kadar değirmeni süsleyin, fiyat indirin, başkaları ile rekabet edin. Su olmadan verim alamazsınız. Ümmetin hayat damarının suyu inanç ilkeleridir. Beşeri yol ve yöntemler hastaya aksi kan vermek gibidir. Ümmet fertleri huzurlu bir yaşam istiyor. Dört gözle Asayı Musa gibi birini arıyor… Vesselam.