İSRAİL'İN ÖLDÜRDÜĞÜ 9 KİŞİ DE TÜRK VATANDAŞI

İSRAİL'İN ÖLDÜRDÜĞÜ 9 KİŞİ DE TÜRK VATANDAŞI

İsrail'in saldırısına uğrayan gemilerdeki gönüllüleri ve cenazeleri taşıyan uçaklar, gece yarısından sonra İstanbul Atatürk Havalimanına iniş yaptı.

İsrail'den getirilen 9 cenazenin de Türk vatandaşlarına ait olduğu belirlendi. Daha önce ölenlerden 4'ünün Türk olduğu açıklanmıştı.

Cesetleri Adli Tıp morgunda olan 5 Türk vatandaşının kimlikleri henüz açıklanmadı.

İHH GENEL BAŞKAN YARDIMCISI DURMUŞ AYDIN: ÖLÜLERİN TAMAMI TÜRK OLABİLİR, ANCAK BİR KİŞİNİN YABANCI OLMA İHTİMALİ DE VAR

İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Genel Başkan Yardımcısı Durmuş Aydın, ''Ölülerin tamamı Türk olabilir, ancak bir kişinin yabancı olma ihtimali de var'' dedi.

Yenibosna'daki Adli Tıp Kurumunda sağlık kontrolünden geçirilen Aydın, gazetecilere yaptığı açıklamada, olay meydana geldiği sırada geminin reji salonunda bulunduğunu, orada görüntülerin koordinasyonunu yaptıklarını, İsrail askerlerinin gemiye nasıl girdiklerini ve nasıl saldırdıklarını kameralardan izlediklerini söyledi.

-''3'Ü AĞIR 50'YE YAKIN YARALIMIZ VAR''-

''Bu bir vahşet. İnsani yardım gemisine direkt öldürmek için girdiler. Bunun dünyaya açıklaması ve izahı yok. Uluslararası sularda suç işlediler'' diyen Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü:

''İsrail bu suçu işlerken hiç çekinmiyor. Bu suçu işlemeyi zaten kafasına koymuş. Gün ağarınca bu katliamı yapamayacaklarını bildikleri için tüm yayınları keserek katliam yapmaya çalıştılar. Binlerce insanı mağdur ettiler, gemide bulunan insanların ailelerini endişeye boğdular. Ölülerin tamamı Türk olabilir, ancak bir kişinin yabancı olma ihtimali de var. 3 kişinin ne olduğu bilinmiyor. 3'ü ağır 50'ye yakın yaralımız var. Direkt insanları vurdular. Kurşunlanan yaralıları geminin danışma bölümüne indirdik. Böyle bir olaya karşın daha önce revirler kurmuştuk. Ancak gerçek mermi ve parça tesirli bomba kullanacaklarını bilmiyorduk. Böyle olunca iş değişti. Bu uluslararası bir savaş suçu. İnsanları 2-3 salona yığdık, ciddi bir panik vardı. İlk anda 5 ölü geldi. Onlarca da yaralı vardı. Üst kattaki ölülerden haberimiz yoktu.''

-''KAFALARINA BASARAK EZMEYE KALKTILAR''-

Birçok kişinin gözaltında şiddete maruz kaldığını belirten Aydın, ''Kafalarına basarak ezmeye kalktılar. Üzerlerinden çıkan her bir alet için tekme vurdular. Bazı arkadaşlarımızdan tuvaletlerini yaparken hala kan geliyor. İnsanlara silah doğrultarak beklettiler. Büyük bir psikolojik savaş uyguladılar. Dünya böyle bir katliam türü görmemiştir'' dedi.

Bir gazetecinin ''Bu kayıplara ne olmuş olabilir?'' sorusuna Aydın, ''Denize atmış olabilirler. Bunların araştırılması lazım. Bulunmasını ümit ediyoruz. Bulunmazsa İsrail için kara bir leke olacak. Zaten batağa batmış vaziyetteler'' yanıtını verdi.

Aydın, gözaltına alınanlara acı bir su içirtildiği yönündeki iddialarla ilgili olarak da ''Su içen insanlarımızın boğazı yandı. Bu suların tahlillerini bekliyoruz. Takip edeceğiz'' dedi.

-''ÜZERİMİZDE ÇAKI BİLE YOKTU''-

Yardım gemisine Van'dan gönüllü olarak katılan Abdurrahim Almalı da gemi yolculuğunun rahat olduğunu, gidecekleri hedefe ulaşırken bir sıkıntı yaşamadıklarını belirterek, ''Ta ki pazartesi sabahı 04.30'a kadar... İsrail harekata başlamadan önce Avrupa'dan gelen gemiler de bize katıldı. 04.30'da savaş gemileri, hücumbot ve helikopterlerle harekat başladı. Ben ön güvertede, askerlerin gemiye girmesini engelliyordum. Üzerimizde çakı bile yoktu'' diye konuştu.

İsrail askerlerinin gaz bombalarıyla güvertedekileri etkisiz hale getirdiğini anlatan Almalı, şöyle devam etti:

''Sonra da taramaya başladılar. Sol kolumdan iki kurşun yarası aldım. İnsanlık gerçekten Gazze'de İsrail'in yapmış olduğu vahşeti bir kez daha görmüş oldu, bunu bire bir yaşadım. Kurşunla vurulduğum an tekbir çektim. Gemideki doktorlar ilk müdahaleyi yaptı. Daha sonra teslim olmak zorunda kaldım. Bizi sonra İsrail hastanelerine götürdüler. İki ayağımı birbirine, kolumu da kemerime kelepçelediler. Müthiş bir işkence yaptılar. İnsanların tuvalet ihtiyaçlarını gidermelerine dahi izin vermediler. Pişman değilim. Yine olsa giderim. Büyük bir başarı elde ettik.''

Almalı, Türkiye'ye dönüşünde kendisini kızının ve kardeşinin karşıladığını söyledi.

Öte yandan, Adli Tıp Kurumuna, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Müdürlüğüne ait 5 cenaze aracı geldi.

HABER7