İSRAİL'İN AK PARTİ PLANI
Nasuhi Göngör'ün yazısı
Rahmi Koç Müzesi toplantılarının üçüncü konuğu MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ydi. 18 Şubat akşamı önemli işadamlarıyla biraraya gelen Bahçeli ve kurmayları, bir yandan dünyaya nasıl baktıklarını anlatırken; diğer yandan da iş dünyasıyla aralarındaki soğukluğu azaltmaya çalıştılar.
Yaklaşık iki buçuk saat süren toplantıda neler konuşulduğu elbette önemli. Ancak daha önemlisi, TÜSİAD'ın bir bölümüne ve Koç ailesinin zemininde kendisini anlatan MHP'nin, bundan sonra vereceği mesajlar.
Toplantının hemen ardından MHP liderinin yaptığı yazılı açıklama, muhalefet tarzında önemli bir değişim yaşanmayacağının, hatta giderek daha da sertleşeceğinin işareti kabul edilebilir.
***
Yargı üzerinden yaşanan son kriz, tansiyonun düşmesinin pek de kolay olmayacağını gösterdi.
Öte yandan bu gelişmeleri dış dinamiklerle birlikte ele almak daha ufuk açıcı olabilir.
Çabuk unutuyoruz ama, kısa bir süre önce ‘alçak koltuk' kriziyle birlikte Türkiye-İsrail ilişkilerinde önemli bir gerginlik yaşandı. Başbakan Erdoğan'ın geçtiğimiz yıl Davos'ta ortaya koyduğu tepkinin ardından, özellikle Gazze'deki insanlık dramına Türkiye'nin gösterdiği hassasiyet, İsrail'le ilişkileri faklı bir noktaya taşımıştı.
Önce Cengiz Çandar'ın 13 Ocak 2010'da yaptığı şu değerlendirmeyi hatırlayalım:
‘Türkiye ile İsrail ‘itişmesi'nde kim kaybeder? Kim bölgede ve uluslararası planda güç kaybediyor, zayıflıyor ve tecride gidiyorsa, o kaybeder. Kim ‘iç dengeleri'ni sağlam tutuyorsa, o kazanır. Bu arada, bundan böyle, Türkiye'nin içine ‘dışarıdan' uzanacak parmakları da doğru teşhis etmek dönemi başlıyor.'
Peki El Cezire'de yayınlanan Samir Salha imzalı şu analize ne dersiniz:
‘Ankara ile Tel Aviv arasındaki diplomatik karşılaşma, bundan böyle sadece iki tarafı ilgilendiren bir konu olarak kalmayacak. Bugün Tel Aviv'in kendi konumunu güçlendirmek için Türkiye'nin birden çok iç meselesinde rolü olması ihtimalini de uzak görmüyoruz. Amaç gerektiğinde imajıyla oynayan Erdoğan'dan intikam almak. Tıpkı 100 yıl önce baskılara direnerek Filistin devleti projesinde işbirliğine yanaşmadığı için Padişah Abdülhamit'e yapılanlar gibi.
Tel Aviv'in AK Parti'yi devirme planı çerçevesinde birtakım hizmetler sunmakta tereddüt etmeyeceğini ve taahhüt edilen anlaşmaları yerine getirecek yeni bir koalisyon hükümetini destekleyeceğini biliyoruz.'
‘İsrail AKP Hükümetini Devirme Hazırlığında' başlıklı bu analizin tamamı için Turque Diplomatique'in Şubat 2010 sayısına bakabilirsiniz. Bu arada dünyayı biraz daha yakından izlemek istiyorsanız, aylık yayınlanan bu gazeteyi kaçırmayın. (İrtibat telefonu 0 212 631 01 56)
Rahmi Koç Müzesi'ndeki toplantıdan buraya nasıl geldik diye sorduğunuzu duyar gibiyim.
Cevabı o kadar zor değil. Türkiye'nin son 8 yılda şekillenen yeni stratejik kimliğinin, öncelikle kimleri rahatsız ettiğini sıralarsak, İsrail'i listenin başına yazabiliriz. Bununla birlikte görmemiz gereken bir diğer gerçek, bu küçük ülkenin topraklarımız dahilinde sahip olduğu dostluk ve ittifaklardır. Bu gücün siyaseten ete kemiğe bürünmesi için hazırlanan senaryolara bugünden itibaren daha dikkatle bakmak gerekiyor.
Rahmi Koç Müzesi ve Devlet Bahçeli fotoğrafına şimdi bir kez daha bakmayı deneyin. Hatta tabloya İlber Ortaylı'yı eklerseniz daha ilginç bir manzara görebilirsiniz. ‘İsrail, AK Parti'yi devirecek' diye çığlık atan başka bir ‘profesör' daha var ama, onun adını anmak bile gereksiz.
STAR