İslam'da Liderlik Ve Sorumluluklar-1
Allah-u Teala, Hz.Adem(as)'den başalayarak ta son peygamber olan alemler sultanı Hz.Muhammed Mustafa (sav)'ya kadar silsile şeklinde birbirine bağlı olan nurani bir zincir halkalarını oluşturan ilahi elçi-imam- lider-mübelliğ -öncü- model-örnek şahsiyetler olarak 124 000 peygamberi insanlığa saadet ve kurtuluş kapısı açmak ayrıca hidayet önderleri olmaları için göndermiştir...
Şunu başta belirtmek gerekir ki, kimse peygamberler gibi masum değil ve ilahi kontrol altında da bulunup vahiyle yanlış yapması engellenmiyordur...Ancak peygamberlerin de insan olması ve onlarında bazı duygularıyla, nefsle mücadele ettiklerini "ben nefsimi temize çıkaramam. Muhakkak ki nefis olanca gücüyle kötülüğü emreder..."diyen Hz. Yusuf (as)'ın bu sözünün gerçekliğinde peygamberlerinde kendilerine yüklenilen ilahi sorumluluğun gereğini yapabilmek için büyük bir gayret ve dikkat içerisinde bulunduklarını, ilahi emirlerin aksine bir söz ve davranış içerisine girmeme çabalarını unutmamalıyız...Yani İslamda tüm liderler ve öncüler şanı yüce peygamberleri model almak ve onların günümüz yansıması olmak durumundadırlar ayrıca tüm müslümanların da böyle büyük şahsiyetleri önder ve lider olarak kabullenip bağlanması ilahi bir vecibedir ...
İslam'da liderlik ve biat konusu o kadar önemlidir ki, müslümanların ilahi yardıma ve rahmete mazhar olmalarının şartı kılınmıştır... "Muhakkak ki sana biat edenler ancak Allah'a biat etmektedirler. Allah'ın eli (yardımı, nusreti, rahmeti, mağfireti) onların ellerinin üzerindedir. Kim ahdini bozarsa, ancak kendi aleyhine bozmuş olur. Kim de Allah ile olan ahdine vefa gösterirse Allah ona büyük bir mükâfat verecektir."(Fetih:10) "Kim ki kendi döneminin imamını tanımadan-bağlanmadan ölürse cahiliye ölümüyle ölmüştür."(Hadis-i Şerif)...
Peygamberlerin herbiri kendi döneminde Allah'a imanla birlikte kendi elçiliğine de iman etmeyi müslüman olabilmenin şartı kılmış olup bu bağlılıktan çıkan veya nakıslık- cimrilik yapanların- bağlılığın gereği olan itaatı yerine getirmeyenlerin, şüpheyle yaklaşanların kendileri aleyhine olduğunu yani hüsrana uğrayacaklarını unutkan ve cahil olan insanın nazarı dikkatine sunmuştur...
Kimse kendi döneminde ilahi ve hakk olan lideri, "Ey iman edenler! Allah'a itaat edin. Peygamber'e ve sizden olan ululemre (imama-öndere) de itaat edin...."(Nisa:59) değişik bahanelerle (mezhebi, ırki, coğrafi gibi) bağnazlıklarla, veya kendi şahsi duygu ve düşüncelerine narsistçe sarılarak bırakıp-terk edip tağutlara uymasınlar-medet beklemesinler...ki "Sana indirilene ve senden önce indirilenlere inandıklarını ileri sürenleri görmedin mi? Tâgut'a inanmamaları kendilerine emrolundugu halde, Tâgut'un önünde muhakemeleşmek-adalet bekliyorlar- istiyorlar. Halbuki (insi ve cinni) şeytan onları büsbütün saptırmak istiyor."(Nisa:60)
Allah'ı, Resulünü ve ululemri-hakk lideri bırakıp ta değişik değişik yollara sapmış, ilahi emirleri- Allah'ın hükümlerini bırakıp kendi hevalarından uydurduklarına göre koyulan kanunları yürürlükte tutan ve ona göre hareket eden ve insanlarıda buna uymaya çağıran tağutlara, şeytanlara, münafıklara, fasıklara uymasınlar- onlara itimad-güven duymasınlar, değil onları kendilerine lider ve önder edinmek onlardan olabildiğince hem sözlü hem fiili beri-uzak olsunlar...
Öyle lider ve önderler ki ilahi yolun üstüne oturup çok halis ve dost olduğunu ve dindar olduğunu vurgulayıp sözde İslami bir şahsiyet olduğunu göstermeye insanları kendine bağlamaya çalışan ancak tüm icraatları ile islam kalesinin dibine dinamit koyan, islam düşmanlarıyla dost ve müttefiklik yapan onların plan ve projelerine yardım ve yataklık yapan, İslam halklarını kurtarma adına yurtlarından edip yuvalarını söndüren, vatanlarını-ülkelerini harabeye çeviren, siyonist ve emperyalistlerin tüm emellerine aşkla hizmet edip madalyalar kazanan, halkına karşı ise sağır ve ağır davranan, aldatan, müslüman halka sert ve haşin, parçalayıcı ve yırtıcı, katledici, suçlayıcı ancak siyonist ve emperyalist kadim dostlarına karşı ise gayet alçak gönüllü, hoşgörülü, anlaşmalı olan deccaler, şeytanlar silsilesinden ve sistemlerinden her yönden uzak durup hilelerine kanmamalıyız...
Aksi bir yol tercih edip kendini kandırmanın sonucu ise hüsran ve pişmanlık dolu bir ahireti netice vereceğini her aklı selim insan bilir-anlar-anlamalıdır.... vesselam.