İSLAM ALİMLERİ ŞANLIURFA’DAYDI

İSLAM ALİMLERİ ŞANLIURFA’DAYDI

Yaklaşık iki yıllık geçmişe sahip olan İslam Âlimleri Vakfı (MEDAV)’in merkezi Diyarbakır’dadır. 12. Toplantısını Şanlıurfa’da gerçekleştirdiler. Türkiye’nin birçok vilayetinde Medreselerde ders veren müderrisler ve ulema heyeti bu toplantıya katıldılar. İlgi ve alaka büyüktü. Mihmandarlığı da, kısa adı RUHADER olan Şanlıurfa’daki bir medresemiz yaptı. Urfa, Mardin, Siirt, Van, Diyarbakır, Bitlis, Antep, Maraş, Elazığ, Bingöl, Ankara, İstanbul, Suriye Ve Pakistan… Buralardan ve daha aklıma gelmeyen birçok merkezden Urfa’ya gelmişlerdi. Hepsi Nuranî ve muhterem insanlardı… Allah hepsinden Razı olsun. 13. Toplantı Maraş’ta yapılacaktır.

Bilindiği gibi, İslam dünyasında sorunların gittikçe çoğaldığı bir dönemde yaşıyoruz. Bir bölgedeki Müslümanların bir sorunu çözülmeden, başka bir ülkede yaşayan Müslümanlar, yeni ve onarılmaz bir sorunla karşı karşıya kalıyorlar.

Kudüs-ü şerif 1967 yılında İsrail tarafından işgal edildi. Filistin’deki Müslümanlar dünyanın birçok bölgelerine dağılmak zorunda kaldılar. Filistin hala İslam’ın ve Müslümanların kanayan bir yarasıdır. Filistin sorunu çözülmeden Kıbrıs sorunu başladı.

O bitmeden Bosna Hersek’teki Müslüman kardeşlerimiz Sırplar tarafında katliama tabi tutuldular. Onların sorunu çözülmeden Somali ve Eritre Müslümanları baskı ve zulümlere maruz kaldılar.

Onların yarası henüz onarılmadan Irak ve Afagnistan, Batılı devletler tarafından işgal edildi ve Evliyalar şehri Bağda’ta 250 bin ton bomba yağdırıldı. 1 milyondan fazla İslam evladı katledildi.

O sorun henüz bitmeden Miyanmar Müslümanları müşriklerin zulmüne maruz kaldılar. Onların derdi bitmeden Suriye’de, iktidarı elinde tutan ve genel nüfusun ancak yüzde 15’ini oluşturan Nusayri Rejim, vatandaşlarına karşı savaş ilan etti. Üç buçuk yıldır devam eden savaşta 300 binden fazla Müslüman evladı hayatını kaybetti. 6 milyondan fazla insan muhacir durumuna düştü.

Suriye’de olaylar başladığı sıralarda Mısır’da, halkın iktidarıyla işbaşına gelen hükümet, birinci yılın doldurmadan darbeyle iktidardan uzaklaştırıldı, Mursî ve arkadaşları vatana hıyanet ve casusluk davalarından sözde hâkimlerin önüne çıkarıldılar. Bunlardan bine yakın isim hakkında idam cezası verildi.

Bu sorunlarla ilgili olarak siyasetçiler, hükümetler ve devlet başkanları görüşlerini ifade ediyorlar. Elbette ki, bütün bu sorunların yanşadığı bir dünyada İslam âlimlerinin söyleyecekleri şeyler de vardır. Bu sorunlarla ilgili görüşlerini açıklamak isterler. İşte bu yüzden bu âlimlerimizin kurduğu bu vakfın, çok büyük hizmetler yapacağına inanıyorum.

Çünkü “Âlimler Peygamberlerin varisleridirler” hadisine mazhar olan âlimler, İslam dünyasında yaşanan keşmekeşliklere bigâne kalamazlar. Eminim onların söyleyecekleri sözler, İslam ülkelerindeki devlet başkanlarını yönlendirecektir.

Bir de son zamanlarda “İslam âlimi” adı altında çok değişik şahsiyetler ortaya çıkmaya başladılar. Hadisi kabul etmeyen sözde âlimlerden tutun da, “Biz sadece Kur’an’ın içindeki hükümlerle amel etmekle mükellefiz” diyenlere kadar, televizyonlarda boy gösteren bir sürü âlim müsveddesi de türemeye başladı. Elbette ki bu ulema heyetinin yayınlayacağı takrirler ve bildiriler böyle insanlara da bir ders olmalıdır.

Arapça bilen herkesin veya şeriat fakültesini bitirmiş her insanın İslam âlimi olması mümkün değildir. Hakiki âlim, İslam’ın dört temel kaynağı olan Kitabı, Sünneti, İcma-i ümmeti ve Kıyas-ı fukahayı kabul eden mütevazı ve ilmiyle amil olan kimsedir. Hakkı bâtıldan ayıramayan, kadim zamanlarda selef-i salihinin reddettiği batıl mezhepleri yeniden gündeme getirip onların görüşlerine sahip çıkan birisi, ne kadar çok malumata sahip olursa olsun o kimse hakiki âlim değildir.

Kuşkusuz, insanımızı dalaletten ve kötü yollardan kurtaracak olan ilim ve âlimlerdir. Âlimler Müslümanların rehberleridirler. Unutmayalım ki, ulu’l-Azm bir Peygamber olan Hazret-i Musa, Allah (c.c) ile konuşmak şerefine nail olduğu halde, Hazret-i Hızır bir âlim-i İlm-i gayb’ten ilim öğrenmeye gelmiştir.

Bir de Türkiye geneline hitap eden ve merkezi İstanbul’da olan “Ehl-i Sünnet Âlimleri Vakfı” vardır. . Ne yalan söyleyeyim, bu kuruluşlar, şahsen beni çok heyecanlandırıyorlar. Nereden nereye