“İslam Aile Yapısı Bitirilecek”
Çünkü biz Müslüman’ız “onlar ise ne oldukları belli değil” Yıllardır batıya uyacağız diye, siyasiler bize giydirmedikleri elbise kalmadı. Bizdeki Avrupa’yı taklit hastalığı hızla devam ediyor. Tükenmiş bir Avrupa nasıl örnek olur. Ailenin sağlam olması isteniyorsa dinimizin emirlerine göre bir yasa düzenlenmeli. Ama biz bundan korkuyoruz, zira batı ne der. Bizdeki yasalar önce Avrupa’ya uygun olacak, bu gidişat doğru değil. Hâlbuki bu deli saçmalığı yerine, kutsal olan aile kurumunu korumak için İslami çözümler uygulanmalı.Bu zulüm ancak dini eğitimle çözülebilir.
Bir devleti de yok etmek için en küçük yapısı olan ailesini bozarsanız o, devlette çok geçmeden çöker. Çok şeytani bir fitnedir bu. Devleti toptan bitirecek bir plan bu.
Elin gâvur kanunları bizim genetik yapımıza uymaz bırakın bizi gâvurların bile aile ve sosyal yapısını sıfırladı. Aslında amaçları belli değimli?
Çanakkale savaşında Çörçil ne demişti?
Biz bu Müslümanların elinden Kur'anı almadan biz buraları alamayız demişti dediğini yavaş yavaş yapıyorlar ama bakıyorlar ki hala Türk milleti ayakta ne yapalım esas aileyi yıkarsak işte o zaman bunlar bizim dediklerimizi yaparlar.
Avrupa’nın % 50 si yalnız yaşıyor. ”Avrupa, kadınları canavarlaştırdı ve ailelerini bitirdiler. Aynı şeyi bizim ailemize de yapmaya çalışıyorlar. İnsanlar evlenmekten vazgeçecekler. Bu yüzden gayrimeşru ilişkiler fuhuş, zina dost hayatı nikâhsız yaşam artacak”
Hep kadın hakları, hep kadın hakları diye yaygara kopartılıyor. Başörtülü kadınlara zulüm devam ediyor buna kimse ses çıkarmıyor buda zulüm değimli? Açılmaya saçılmaya kadını sermaye yapmaya, fuhuş çetelerine pirim vermeye devam ediliyor... İslami değerlerin azıcıkta olsa yaşandığı tek yer aile idi... Onu da yıkıp kaldırmak istiyorlar.
Erkeğin maruz kaldığı her türlü şiddetten kimse bahsetmiyor. Önce aile reisinin erkek yani, koca olduğu ve kadının aile reisine biat etmesi gerektiği algısı yerleştirilmelidir. Kur'an-ı Kerim ne emrediyorsa topluma o, verilmelidir. En iyi ve adil örnekler Yüce kitabımız Kur’an-i kerimde mevcuttur ne kadına nede erkeğe haksızlık yoktur. Aksi takdirde boşanmalar daha çoğalacaktır.
Zulmün erkeği kadını olmaz kim yaparsa yapsın haramdır ALLAH cc ın yarattığı bir denge var bu dengeyi de bozmak zulümdür kadına şiddet yapılmasın amenna, ama feministlik adına toplumu ifşad etmek en büyük zulümdür. Erkek kadına nereye gittiğini soramayacakmış, baba kızına bile, soramaz olacakmış.
Basından edindiğim bilgilere göre, erkeğin kadına sesini yükseltmesi, gittiği yere karışması suç sayılıyor. Kadın bağıran kocasını şikâyet ederse, kocaya evine yaklaşamama cezasından hapis cezasına kadar çeşitli cezalar verilebilecekmiş.
237 tane feminist kadın derneğinin şiddet görüyoruz diye, bu kanunun çıkması için siyasi baskı oluşturulmuş. “Aslında şiddetin falan arttığı yok. Şiddeti artıranda yok zaten. Sadece basında fazla yer aldığından dolayı bu şekilde görünüyor. Basın aşırı derecede abartıyor, şişiriyor.
Kanun çok ağır zaten, erkeğin elini kolunu bağlamış durumda”. Tasarıda itme ve saç çekme de şiddet sayılıyor. Ayrıca hakaret ve para vermeme de duygusal şiddet olarak değerlendiriliyor. Bir kadın ömründe bir kez bile bunlardan birine maruz kalmışsa şiddete uğramış olarak kabul edilecek.
Eğer koca ceza alırsa, evine, mahallesine ve çocuğunun okuluna yaklaşamayacak, bunların hepsi suç sayılacak. Erkek karısı ile iletişime geçmeye çalıştığında bile on beş günden altı aya kadar hapis cezası alacak. Ayrıca adam bu arada kadına nafaka da vermek zorunda olacak, memursa maaşından kesilecek yoksa da ödemediğinde hapis yatacak. Ayrıca teklif edilen kanun sadece evlileri değil, sevgilileri, nişanlıları, birlikte yaşayanları da kapsıyor. Mesela nişanlı çiftten erkek ayrılmak istiyor. Kız onu şikâyet ederse erkek yandı. Ona da kadına şiddet kapsamında duygusal şiddet yaptığı için aynı cezalar gelecek. Çıkarılmak istenen bu kanunu (saçmalığı) vatanını, devletini, dinini, ırzını, milletini, düşünen bir gençlik (başbakanın değimiyle) tam karşısında durur. Sayın Başbakan kendisiyle çelişiyor.
Dini değerlerinden yoksun bırakılmış ve de aile kavramının deprem geçirdiği ülkemizde aileyi; kasırga, hortum vurmuş gibi dağıtacak olan yasa, kesinlikle kabul edilemez. Bu duygu ve düşüncelerle sorumlu olan herkesi ailesini korumak için tepki göstermeye davet ediyorum unutmayalım yanlışa sessiz kalmak yapılan yanlışa ortak olmaktır… Bir başka yazıda görüşmek dileklerimle…