İran Amerikan Savaşı Kapıda mı?
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Şanlıurfa'da 4.sü gerçekleştirilen Halil İbrahim Buluşmaları için Şanlıurfa'ya gelmekten ani bir kararla vazgeçip BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon'la Görüşmesi son günlerde var olan tedirginlik daha da arttı.
Abdullah Gül, Huber Köşkü'nde BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon'la görüştü.
Ardından Kosova Başbakanı Haşim Taçi ve Somali Cumhurbaşkanı Sharif Sheikh Ahmet ve beraberindeki heyetle görüşmesi gösteriyor ki, Ortadoğu ve İran bölgesinde sular iyice bulandı.
Ayrıca Cumartesi akşam saatlerinde Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisi'nde Başbakan Erdoğan Lübnan Başbakanı Sait Hariri bir görüşme yaptı. Görüşmeye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da katıldı.
Ortadoğuda olası savaşı önleme çabaları bununla da sınırlı kalmadı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İran'ın Nükleer Programıyla İlgili Olarak Aralarında Almanya, Rusya, Çin, Fransa Gibi Ülkelerin Bulunduğu 26 Ülke Liderine Mektup Gönderdi.
Amerikan'da gerçekleştirilen 11 Eylül sonrası, Amerikan'ın şer ekseni olarak gördüğü İran'la savaşmak için hep bahaneler aradı. Tıpkı Irak'ta İstediği bütün şartlar yerine getirildiği halde Irak'ı İşgalden vazgeçmediği gibi, İran'ı da İşgal etmekten vazgeçmeyecek...
Barak Obama'nın seçilmesi ile bölgeden çekilmesi düşünülen ABD Haziran 2009 İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak, Washington'da ABD Başkanı Barack Obama Yönetiminden Yetkililerle Görüşmesinin Ardından 'Her Zaman Söylediğimi Tekrarlıyorum. Hiç Bir Seçeneği Masadan Kaldırmıyoruz' demesiyle bugünün işaret fişeğini çakmıştı.
İran başından beri, Nükleer faaliyetlerini atom bombası için yürüttüğü iddialarını reddetti. Uranyum takasının kendi topraklarında gerçekleşmesinde ısrar ediyordu. Batılı ülkeler ise bunu kabul etmiyordu.
Bölgede yeni bir savaş istemeyen Türkiye, Brezilya'nın da desteği ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi İran'a yaptırımların sertleştirilmesinin gündemde olduğu bir dönemde sorunu çözmek için devreye girmiş, başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Brezilya Devlet başkanı ile dışişleri bakanlarının çabası sonucu İran uranyumu Türkiye'de zenginleştirme isteğini kabul etmişti.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile İran Dışişleri Bakanı Manuçehr Mutteki ve Brezilya Dışişleri Bakanı Celso Amorima tarafından imzalanan anlaşma kapsamında bin 200 kilogram düşük seviyede zenginleştirilmiş uranyumu yüksek seviyede zenginleştirilmiş uranyumla takas için anlaşmaya varılmış, Türkiye'de ki yoğun çalışma temposunu bir kenara bırakan Başbakan Erdoğan ani bir kararla İran'a gitmiş ve gerekli uluslararası isteklerin yerine getirilmesi için kararı imzalamıştı.
Ama bütün bu çabalar ABD'yi memnun etmeye yetmedi. Beyaz Saray, İran'ın takas için uranyumunu göndermesinin "olumlu bir adım" olacağını, ancak ciddi kaygıların hala bulunmaya devam ettiğini söyledi.
Beyaz Saray Sözcüsü Robert Gibbs, İran'ın uranyum takasıyla ilgili olarak Türkiye, İran ve Brezilya arasında sağlanan anlaşmanın, uluslararası toplum tarafından üzerinde düşünülmeden önce, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'na (UAEK) iletilmesi gerektiği söyleyerek, gösterilen bunca çabalarını yok saydı.
Bu büyük şeytan ABD, bölge ülkelerini ya işgal edecek, ya da istekleri doğrultusunda yeniden şekillendirecek. Bu yolda gösterilen çabaların hiçbir ehemmiyeti yok.
Çoğu kimse bu hikâyeciği bilir. Ama ben günümüz durumu çok iyi özetlediği için buradan tekrarlamak istiyorum:
Kurt ile kuzu ırmak kenarında karsılaşmışlar, su içiyorlarmış. Kurt kuzuya;
- "Yeter artık seninde yaptığın, bak içtiğim suyu bulandırıyorsun". Kuzuda korkarak ürkek bir şekilde;
- "Nasıl senin içtiğin suyu bulandırırım! Ben aşağıdan su içiyorum sen yukarıdan içiyorsun, su aşağı doğru akıyor benim, senin suyunu bulundurmam imkânsız" demiş. Kurt;
- "Yeter artik!.. Bulandırıyorsun diyorsam bulandırıyorsun" diyerek kafaya koyduğu gibi kuzuyu yemiş.
Gözüne kestirdiği İran'ı yemeyi kafasına koymuş Amerikan'ı hiçbir çaba memnun etmiyor. Yani İran ve Amerikan Savaşı Kapıda!..