İntibak yasası çalışmları tamamlandı

İntibak Yasası çalışmaların tamamlandığını belirten Bakan Çelik, yasanın 1981 öncesi emekli olanları da kapsayacağını söyledi, maaşların ne kadar artacağını da açıkladı.

İntibak yasası çalışmları tamamlandı
Seda Şimşek'in röportajı
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, çalışma hayatında ve sosyal güvenlik sisteminde yıllardır konuşulan, ancak bir türlü gerçekleşmeyen değişiklikler için kolları sıvamış. İntibakla ilgili çalışmaları tamamlamışlar, toplu görüşmeyle ilgili uyum yasası yolda, öyle anlaşılıyor ki kıdem tazminatlarına ilişkin bir düzenleme de yapılacak. Yıllardır Bursa Milletvekili idi, artık Urfa Milletvekili. Dersim tartışmalarını yakından takip ediyor. "Dersim'de nedeni ne olursa olsun savaş hukukunda dahi olmayan bazı olumsuzlukların yaşandığını hepimiz biliyoruz. Bu yönüyle bizim tarihle hesaplaşmamız değil, helalleşmemiz gerekiyor. Mağdurlar için özür dilemek bir insanlık borcudur. Bu olay bir kamplaşmaya da dönüştürülmemeli. CHP'nin Genel Başkanı bir Dersimli, Kılıçdaroğlu'nun bu konumu şeklen bir özür ifade edebilir, ama bunu dille de söylemelerinde bir mahsur yok, söyleyenleri ihraç etmelerine gerek yok. CHP ile Dersim, atalarıyla partisi arasına sıkışmış bir Kemal Kılıçdaroğlu var, sıkıştığı yerden çıkamıyor" diyor.
İNTİBAK YASASI 1981 YILI ÖNCESİNİ DE KAPSAYACAK
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, "intibak"ın ayrıntılarını BUGÜN'e açıkladı. Çalışmaların tamamlandığını söyleyen Çelik, toplam 2 milyon 743 bin kişinin yararlanacağı yasanın 1981 öncesi emekli olanları da kapsadığını kaydetti.
* İntibakla ilgili çalışmalarınızı tamamladığınızı açıklamışsınız, nasıl bir yöntemle intibak sağlanacak?
Süreleri aynı, primleri aynı olanların maaşlarının hangi yılda emekli olurlarsa olsunlar eşitlenmesini sağlamaya dönük bir düzenleme yapıyoruz. 2000'den sonra çıkan yasal düzenlemelerle emeklilere ülkenin gelişme hızından 2008 yılına kadar yüzde yüz, 2008 yılından sonra ise yüzde 30 bir pay veriliyor. Biz 2000'den öncekilere de gelişme hızından pay yansıtarak intibaksızlığı giderme formülü üzerinde çalışmamızı tamamladık. Bakanlar Kurulu'na gönderiyoruz, orada nihai şekli verilecek.
MAAŞA 250 LİRAYA KADAR YANSIYACAK
* 1981-2000 arası deniliyordu, intibak 1981 öncesini de kapsayacak mı?
2000 öncesini kapsıyor, 1981 ve 1987'de emeklilikte bir sistem değişikliği olduğu için 1981'i kullanıyoruz. Dolayısıyla 2000'den önceki emeklileri ilgilendiren bir düzenlemedir, 81 öncesi de, 81 sonrası da, 87 süper emekliler, 88-99 arasındaki emekliler de var. 2000 öncesi yaşlılık maaşı alanlar 1 milyon 635 384 kişi, malullük maaşı alanlar 31 bin 258 kişi, ölüm neticesinde bağlanan maaşlı 1 milyon 76 bin 789 kişi olmak üzere toplam 2 milyon 743 bin kişi bu kapsama giriyor.
* İntibakla bu kişilerin maaşlarına bir artış yansıyacak mı?
Konumlarına göre 10 TL'den başlayıp 250 TL'ye maaşlara yansımalar olacak, ama vurgulamak lazım, intibak bir zam değildir, hak ettiği halde hak ettiğini alamayanlara hakkının teslim edilmesidir. Bu 2 milyon 743 bin kişinin yüzde 68'i ile yüzde 76'sı bundan yararlanacak, gelişme hızından verilecek olan paya göre bu oran netleşecek. Gelişme hızından verilecek pay daha yüksek olursa yararlanacakların oranı yüzde 76'ya kadar çıkabiliyor, ama ortalama 2 milyon 743 bin kişinin yüzde 70'i bundan yararlanacak.
YÜKSEK AYLIKLAR DEVAM EDECEK
* Neden 2 milyon 743 bin kişinin tamamı değil de ortalama yüzde 70'i yararlanıyor?
Çünkü, asgari aylık kontrolü nedeniyle ödedikleri primler asgari ücret seviyesinde olan ve prim ödeme gün sayıları 5 bin günün altında olanlar çok daha düşük aylıklar hak ettiği halde asgari aylık kontrolü nedeniyle sistem tarafından desteklenmiş ve aylıkları belli seviyeye yükseltilerek ödenmiştir. Bu emekliler doğal olarak yansımalardan faydalanamayacak.
* Maaşında kayıp olacak olan var mı?
Hayır, kimsenin maaşında kayıp söz konusu değil, ama kimine 10, kimine 40, kimine 100, kimine 250 Lira olacak. Halen ödenmekte olan aylığı daha yüksek olanlara bu yüksek aylıklarının ödenmesine devam edilecektir.
* İntibak 2012'de uygulanacak mı?
Teknik boyutları çok karmaşık, onun için 2012'de maaşlara yansıtamıyoruz. 2 milyon 743 bin dosya tek tek incelenecek. Hükümet programında kademeli olarak ödeyeceğimizi söylediğimiz için karşılığını bütçeye koyduk, ama teknik olarak 2012'de bu dosyaları yetiştirmek mümkün değil. En az 10-12 aylık bir çalışma gerekiyor, 2013'e sarkacak demektir. Bakanlar Kurulu bu konuda nihai kararı verecek.
ZAM 15 OCAK MAAŞLARINA YANSIYACAK
* Türk-İş Genel Kurulu'nda taşeron işçilik sorununu çözeceğinizi söylediniz, nasıl bir düzenleme yapacaksınız?
Şikayet neyse o çerçevede düzenleme yapacağız. Çalışma saatlerinde sınır yok, 10-12-14 saat çalışan taşeron işçimiz var. Bu kabul edilemez. Bir insan 12 saat, 14 saat çalıştırılır mı? Mesaisi, karşılığı vardır. Yasada düzenlenmiş, buna uyulmadığını görüyoruz. Bir de, bir yıl çalışan kıdem tazminatı hakkına sahip, ama 11 ay çalışanın kıdem tazminatı hakkı yok. Bizim mevzuatımızda 70'li yıllardan bu yana kıdem tazminatı fonu yer alıyor. Fon uygulamasına geçilirse yalnız bir yıl çalışanlar değil, daha az süreli çalışanların da bundan yararlanması imkânı doğacak.
TOPLU SÖZLEŞME YETİŞMEZSE...
* Memurlar ocakta zamlı maaşlarını alacaklar mı?
Toplu sözleşme çerçevesinde maaş alacaklar. Eğer yetişmezse Bütçe Kanunu gereği yapılan zamlar memur maaşlarına 15 Ocak'ta yansıyacak.
* Toplu görüşmelerde anlaşmazlık halinde başvurulacak Hakem Kurulu konusunda bir anlaşmazlık yaşanıyor. Son durum nedir?
Hakem Heyeti Kurulu'nun kimlerden oluşacağı konusunda konfederasyonlar kendi aralarında anlaşamadıkları gibi bizimle de anlaşma olamadı. Herkes kendi pozisyonuna göre bir hakem heyeti teklifinde bulunuyor. Uzunca tartıştık. Geldiğimiz noktada 4 kamunun, 4 sendikaların vereceği üye, bir kamunun, bir de sendikaların teklif edeceği öğretim üyesi ve bir de başkandan oluşturduk. Başkanın kim olacağı konusunda da farklı görüşler var. Kimine göre Yargıtay 9. Daire, kimine göre Sayıştay, kimine göre Bakanlar Kurulu... Bazı bakan arkadaşlar, toplu sözleşme her 2 yılda bir olacağı için o dönem için "Bakanlar Kurulu belirlesin" görüşündeler. Biz düzenlemeye "Sayıştay Başkanı" olarak yazıp Bakanlar Kurulu'na gönderdik. Bakanlar Kurulu'nda son şeklini alıp, meclise gidecek.
3 yıllık ilaç bütçesi 2 yılda aşıldı
* Sağlık harcamalarında nasıl bir seyir var?
Sağlık harcamaları 2002'den bu yana 10 milyardan 45 milyara çıkmış bulunuyor. Sağlığa, hekime erişim kolaylaştı. Yılda 2 kez hekime, sağlık kuruluşlarına giden hasta yılda 8 kez gitmeye başladı. Bunun sürdürülebilir olması için de bazı önlemleri almak gerekiyor. Kahvede otururken biri "dün omzum ağrıyordu, bir doktora gittim, iyi geldi" dediğinde, diğerinin "Öyle mi, benim de omzum ağrıyor, bugün ben de bir gidivereyim" dediği gibi bir kahve muhabbetinden sağlığı çıkarmamız gerekiyor.
1.1 MİLYARLIK AŞIM
* İlaç harcamaları bir sıkıntı oluşturuyor mu?
2010-2011-2012 yılları arasında bir global bütçe yapıldı ve bu yapılan bütçede 46 milyar 831 milyon liralık 3 yıllık ilaç harcaması öngörülmüş, global bütçede 2 yılın sonunda 1.1 milyar aşım söz konusu.
GELİR TESTİ UYGULAMASI
* Genel Sağlık Sigortası Ocak ayından itibaren devreye girecek, bir sorun var mı?
Şu anda Türkiye'nin yüzde 80-85'i genel sağlık sigortası kapsamında. Geri kalan yeşil kartlılar 9.2 milyon civarında, 1 Ocak itibariyle bunlar da Sosyal Güvenlik Kurumu'na dahil ediliyor, ayrıca sosyal güvenlikten yararlanmayan 4.5 milyon vatandaşımız da genel sağlık sigortası kapsamına girecek. Böylece 1 Ocak 2012 tarihinden itibaren 74 milyon vatandaşımız genel sağlık sigortası kapsamına girmiş oluyor. Ya insanlar prim ödeyip genel sağlık sigortası kapsamında olacaklar ya da imkânları yoksa kamu primlerini yatıracak. 2012'de gelir testi uygulamasına geçilecek. 9 milyon 200 bin yeşil kartlının primini kamu yatıracak, ama gelir testinden sonra sonuçlarını göreceğiz. Dosyalara bakıldığı zaman bu sayı aşağıya düşebilir.
PERSONEL REJİMİNE ÇEKİ DÜZEN ŞART
* 657 sayılı devlet memurları kanununu değiştireceğinizi söylediniz, nasıl değiştireceksiniz?
Biz "657 yaşlandı. 657'yi değiştirmek gerekir" diyoruz. 2,5 milyon kamu çalışanı var, onların da görüşlerini almamız gerekiyor. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu var, 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu var, 2852 sayılı Hakimler ve Savcılar ile ilgili kanun var, 2914 sayılı Yüksek Öğretim Personel Kanunu var, 399 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsü Personel Rejimi var. 5 tane personel rejimi var. Bunlara bir çeki düzen getirilmesi gerekiyor öncelikle.
* Hepsi tek bir personel rejimine mi tâbi olacak?
Ben personel rejimindeki dağınıklığı ortaya koymaya çalışıyorum. "Tek çatı olacak, tek tip olacak" demiyorum. "Rotasyon" diye bir şey konuşuldu. İnsanlar bir yerde memur olduklarında 25 yıl memuriyetlerini orada mı tamamlamaları gerekiyor? Mesela, Ankara'da bakanlıkta nitelikli bir personel, onun Diyarbakır'a, Edirne'ye, Erzurum'a gitmesi faydalı olur mu olmaz mı veya nasıl gidecek, eş durumu nasıl olacak bunları tartışacağız. Vatandaş kamu çalışanından maksimum nasıl yararlanacak? Nasıl ülkenin bazı yerleri sürgün yeri olmaktan çıkacak? Devletin memuru devletin memurudur, "beğenmedim seni git filan yere" deniyor, o yerdeki insanın ne günahı var? 1960 model bir personel rejimi değil, 2012 model bir personel rejimine ihtiyaç var.
ADRESE TESLİM İŞ DÖNEMİ
* İşsizliğin azaltılmasına yönelik yeni bir çalışmanız var mı?
İşsiz ve iş yerini buluşturma adına 2 bin iş ve meslek danışmanı ocak sonu itibariyle görevlerine başlayacaklar. Yıl içerisinde 2 bin kişi daha alacağız, 4 bin kişi olacak. Bu 4 bin kişi illere, illerin büyüklüğüne, sanayi kapasitelerine bakılarak dağıtılacak. Bunlar talep edilen iş gücü ile İş-Kur arasında mekik dokuyacaklar. Arazide, sanayi bölgelerinde tespitler, iş dünyası ile görüşmeler yapacaklar, İş-Kur'a aktaracaklar, o tespitler çerçevesinde eğitim verilecek. Adrese teslim, iş garantili mesleki eğitimler yoğunluk kazanacak.
Kaynak: BUGÜN