İnternette cinsellik avı

Haber 7 yazarı Serdem Coşkun "Evliamamutsuz" rumuzuyla sosyal paylaşım sitesine üyü oldu.. Bakın evli ama mutsuz kadının rumuzuna neler yazıldı:

İnternette cinsellik avı
Çok masum gibi gelebilir insana... Ama aslında ihanetin adıdır senin bu yaptığın! Sanal ortamda cinsellik avı...

Bu kadar mı rezil bir noktadayız? 3. Sayfa haberlerinin yüzde oranının geneli cinayet, tecavüz ve buna benzer, insanları dehşete düşüren konularla dolu iken aslında evlilik dışı sanal ilişkilerden doğan problemlerin doğurduğu sapkınlıklara yer veren bir sayfa yok. Yani şimdilik yok.

Henüz, büyük sonuçlar doğurmadı gibi görünüyor. Ama vaziyet öyle değil.

Bu korkunç gerçek o kadar hızlı yayılan bir hastalık ki...

Türkiye'deki internet kullanıcı sayısı 35 milyon kişi. Toplam nüfusa oranı % 48 ve biz bu sayı ile dünyada 12, Avrupa'da ise 4′üncü sırada yer alıyoruz.

Sosyal paylaşım sitelerini kullananlar ise bu sayının birkaç kat fazlası. Bu demek oluyor ki, hemen hemen herkesin bir sahte rumuzu var.

Bu sabah 5 te randevum vardı. Oysaki tek yaptığım şey bu gerçeği su yüzüne çıkarabilmek için kendime sahte bir rumuz almak olmuştu.

Rumuz: Evliamamutsuz

Bir hafta içinde aldığım tanışma taleplerinin sayısı 84...

Ve hemen hemen hepsi ‘ben de evliyim ve seni çok iyi anlıyorum’ başlıklı bir ‘Merhaba’ ile başlayan tanışma talepleriydi.

Etrafımdaki çoğu insan akıllı telefon kullanıcısı ve hepsi de aktif halde, iki elleri kanda dahi olsa en azından her saat başı, üye oldukları sosyal paylaşım sitelerine girip çıkıyor.

Kim nerede ve nasıl sorularının cevap bulduğu bu ortamlarda varlık gösterirken de sahte profiller kullanabiliyor.

Psikolog bir arkadaşımın fikrince, 2020 yılında evliliklerin büyük bir bölümü sanal aşklar sebepli parçalanma yaşayacak. İlk bakışta ‘ne alakası var’ diyoruz belki ama sonrasında altını biraz kazıyınca gerçek ortaya çıkıyor.

Karı-Koca’nın bile arasında bir sanal ortam duvarı söz konusu. Dertlerini oturup konuşmak yerine, hiç tanımadıkları ama ortak noktaları olduklarına inandıkları insanlarla açlıklarını paylaşmayı tercih ediyorlar.

Gerek duygusal, gerek cinsel paylaşımların söz konusu olduğu bu durum; kişiyi belirli bir zaman sonra bir anlamda tamamen bağımlı yapabiliyor.

Cep telefonlarını, yanından bir an bile ayırmayan o kadar çok insan tanıyorum ki ben...

Rumuzum; evliamamutsuzdu... 84 kişi tarafından ki bunun üçte birinin aynı kişi olduğunu savunursak, 60 a yakın kullanıcı tarafından tanışma teklifi ile karşı karşıya kaldım.

Benim yaralarımı sarmak için iş başında 60 kişi... Hem de benimle aynı dertten müzdarip. Eyvah eyvah.

Bu 60 kişinin, yarısının buna sadece eğlenme amaçlı kalkıştığını farz edersek, kalır elimizde 30 kişi...

Bunlardan 6’sı irtibat numarasını yazmış. 2’si mail adresini verirken diğerleri tanışma süresi doğrultusunda temkinli gidenler oldu.

Henüz kadın mı erkek mi onu bile bilmeden!...

Açlık hat safhada ve neye olduğu belli değil.

Evliamayalnızadam: Merhaba... Sizi çok iyi anlıyorum. Ben de çok mutsuz ve evliyim. Konuşacak, paylaşacak hiçbir konumuz yok. Belki biraz dertleşiriz diye düşündüm. Murat ben. Eğer konuşmak isterseniz gece gündüz fark etmez, her zaman yanınızdayım. Bayansınız değil mi?

Baycazibe: Selam...Aynı dili konuşuyoruz desenize. Siz kadınsınız değil mi?

Herşeyibilen: Kadın mısın sen?

Doktormutluluk: Tanışalım mı güzel bayan?

Güçlüerkek: Sevişelim mi?

Bendeyalnızım: Kadınsan yaz, değilsen defol.

Masumöpücük: 053............. istediğin an ara.

Ve daha bir sürü buna benzer yaklaşımlarla posta kutuma gelen mektuplar. En mühim ve genel soru ise kadın mıyım yoksa değil miyim?

Benim kadın olmam, talebi yoğunlaştırırken erkek olma ihtimalim çoğu için red sebebi ki gayet mantıklı. Tamam peki...

O halde rumuzu değiştir Serdem...

Evliamamutsuzkadın!...

Gözlerime inanamadım. ‘126 yeni posta sizi bekliyor’ diyordu ertesi gün.

Bu mutsuz ama evli kadını, teselli etmek için savaş veren onca erkek, işini gücünü bırakmış ve çarşaf çarşaf edebiyat taslamış yazılarında.

Normal hayatlarında belki, evlerine gittiklerinde ellerinde kumanda ağzını bıçak açmayan bu tipler, bu mutsuz kadının mutluluğu için kendilerini paralamıştı.

Gülümse: Seni anlıyorum ve cesaretinden dolayı kutluyorum. 16 yıllık evliyim ve iki yabancıya dönüştük. Çocuklar olmasa, çoktan bitmişti. Adın ne senin?

Evliamamutsuzkadın: Sibel

Gülümse: Çok severim bu ismi. Kızkardeşimin adı da Sibel. Nerde oturuyorsun? Çalışıyor musun? Kaç yıldır evlisin?

Konuşma böyle başladı ve Gülümse; tam 1 hafta gece gündüz yazdı durdu Mutsuzamaevlikadın’ a... Üşenmedi, bıkmadı.

Gülümse: Eve geldim. Yine aynı surat!... Seni özledim.

Evliamamutsuzkadın: Ne kadar naziksin.

Tüm konuşmaları yazmak istesem, sanırım en az 15 sayfayı kaplar ama tema aynı... Bu mutsuz kadını hayata kazandırmak!

Dün akşam çocuklarının resmini yollayıp, altına ‘işte benim meleklerim’ yazan bu sanal adamın talebi ‘sabah 5 gibi birlikte uyanalım mı?’ oldu bu mutsuz kadından.

Dedim ki kendi kendime... Evet, arkadaşım çok haklıydı. 2020 yılını beklemez, daha evvelinde çatırdardı bu kutsal kurum.

Burun kıvırıp okuyanlar varsa aranızda şayet yazımı, denemesi bedava... Ben sadece, bakalım ne kadar umutsuz bir durumdayız bunu görebilmek ve gösterebilmek için başvurmuştum bu yola.

Tabii bunların hiçbirinin gerçek karakterler olduğunu savunmuyorum.

Evliamamutsuzkadın da gerçek bir karakter değildi neticede... Ama asıl olan şuydu ki; insanlarımızın çoğu, sanal ortamın esiri olmuş bile.

Sabahın 5’inde sadece, sonucu büyük ihtimalle cinsellik paylaşmak için olan ve bu sebepten uyanıp kafa patlatan birileri vardı!... Hem de karşısındakinin kim olduğunu bilmeden.

Ne boş işlerle uğraşıyoruz fakat bunun farkında değiliz.

Ya da, işte o kadar yalnızız. Yok yok... Bence bunun yalnızlıkla alakası yok. Biz sanal ortamın; muzur tarafı ile haşır neşir olmayı tercih ediyoruz.

Merak mı desek buna? Yoksa manyaklık mı? Sapkınlık doğru kelime olabilir mi?

Gülümse; bu sabah 5’te Evliamamutsuzkadın’a tanışma teklifinde bulundu. Telefon numarasını tam verecekken, kadın olmaz deyip tüm konuşmayı sonlandırdı.

Gülümse’den gelen cevap: Sen benim için çok değerlisin. Keşke daha çok şey paylaşsa idik...

Ben yazayım da, sizler yine elinizde taş ya da çiçek atın üzerine... Kabulum.

Lakin ne olur anlayın ne demek istediğimi ve o yolda iseniz kadın ya da erkek dönün gayrı!...

Serdem Coşkun - Haber 7