İMAN İKİ ÇEŞİTTİR

İMAN İKİ ÇEŞİTTİR

"İman hem nurdur. Hem kuvvettir. Hakiki İmanı elde eden adam kâinata meydan okuyabilir. "İfade Asrın müfessiri Bediüzzaman’a ait. İman inanmaktır. İntisaptır. Yani bağlılıktır. Birinci İman çeşidi Hakikî Iman’dır, şeksiz şüphesiz Allaha İman etmek, İlahi Emirleri yerine getirmek, yasaklardan kaçınmak, diğeri ise taklidî İmandır. Bu İman anlayışı Kulaktan dolma ilkelerle sözde bağlılıktır. Bu anlayışı âlimlerin çoğu pek hoş karşılamamıştır. Hem leyla hem mevlâ bir arada olmaz. Helal haram karışımı hiç olmaz. Hem Cami hem de kiliseyi memnun etmekte olmaz. Dostdoğru olmak, Sıratı müstakimden ayrıl Mamak, bukalemun gibi her renge girmemek gerçek İmanın gereğidir. Her şeyde gerçek İman varsa İmkânda vardır Demektir. Allah bizi gerçek İmandan ayırmasın. Allaha İmandan sonra Meleklere İman vardır. Melekler ruhanidir. Biz onları görmez onlar bizi görürler. İnsanların Allah'a karşı görevleri olduğu gibi onların da Allah'a karşı görevleri vardır. Büyük meleklerden Azrail tüm canlıların ruhlarını alır. Üzerimizdeki muhafaza Melekleri ise her yaptığımızı ilahi emirle kayda geçirir. Nekir münker melekleri kabirde karşımıza çıkar bizi suale tabi İman ilâhın da güvenlik görevlileri vardır. Onlarda meleklerdir. Manevi kameralar her tarafa döşenmiş ne bozulur ne yanılır ne de torpil geçer bunlara İnanmak İmanın gereğidir. Allah’ın yer yeryüzüne gönderdiği Kitaplara inan makta İmanın gereğidir. İnsanlığın kurtuluşu ve saadeti için Rab yer yüzüne Sahifeler ve kitaplar göndermiştir. Kuran’ın yer yüzüne inmesi ile diğerlerinin hükmü kalkmıştır. Kıyametin kopacağı ana kadar Ümmetin hayat kaynağı Kuran’ı kerimdir. Ümmet yaşam tarzında Kuranı devre dışı bıraktığı için sorunlarla boğuşuyor. İzzetle yaşaması gerekirken zilletle yaşıyor. Kuran dışındaki incil, zebur, Tevrat Tahrif edilmiş  "bozulmuş" Bağlıları ise şirke sapmışlardır bunları bu bataklıktan kurtaracak ta Müslümanlardır. Bu görevi Müslümanlar çoktan kayıp etmiş Allah hidayet versin. Peygamberlere inanmakta gerçek İmanın gereğidır. Her kavme Allah bir Peygamber gön dermiştir. Ta ki insanlar bozulmasın, doğru yoldan sapıtmasın. Tüm peygamberlerin görevi tebliğdir. Bu tebliğ ahır ağır zaman peygamberine kadar devam etmiş, etmeye devam ediyor. Son peygamber Numune-i imtisaldir. Adalet, insana değer, eşit paylaşım, tüm dertlerin devası onun ilkelerinde mevcuttur. Efendimizin veda hutbesi insanlık insan hakları beyannamesidir. Ümmet fertleri O Peygamberin siyretine uymakla ancak huzur bulur. Peygamber gönderilme yen kavme Allah hesap bile sormaz. Alimler peygamberlerin varisleridir. Silsile yolu ile bu kudsi dava gerçek âlimlerce anlatıla çaktır. Bir gerçek var ki, alim bozulursa alemde bozulur. Ahirete inanmak gerçek İmanın gereğidir. Dünya ve içindekiler fani Ahiret hayatı ise ebedidir. Dünya ahiretin tarlasıdır. Kul dünyada ne ekerse Ahirette onu biçecektir. Ahirette büyük mahkeme var. Tüm hak hukuklar O Mahkemede görülecektir. O Mahkeme de yandaş kayırma, hak kaybı yoktur. Akıllı insan meşru daire de dünya ve ahiret için çalışandır. Kadere inanmak, tüm tedbirler sonucunda kadere teslim olmak ta gerçek İmanın gereğidir. Hayır ve şerri yaratan Allahtır. Kural şudur "Şerri halk etmek şer değil, şerri işlemek Şerdir." Allah cümlemize gerçek imanı nasip eylesin.
Vesselam...