AK Parti İstanbul Milletvekili Hakan Şükürün yorumcu olarak özel bir televizyon kanalıyla anlaşması etik tartışması yarattı. TBMM Başkanı Cemil Çiçek, kuliste bir grup gazetecinin Şükürün özel bir televizyon kanalıyla yorumculuk yapmak üzere anlaşma yaptığı haberlerini anımsatarak yönelttiği, Milletvekilliğiyle bağdaşmayan işler çerçevesinde bu duruma ne diyorsunuz? sorusu üzerine, yanında bulunan TBMM Genel Sekreteri İrfan Neziroğluna dönerek değerlendirmesini sordu. Neziroğlu, Bir problem olduğunu düşünmüyorum derken, Çiçek, Milletvekilliğiyle bağdaşır mı bağdaşmaz mı bir bakın talimatını verdi.
CHP Konya Milletvekili, TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyesi Atilla Kart ise, Şükürün milletvekilliğiyle eş zamanlı olarak özel bir televizyon kanalında para karşılığı yorumculuk görevi üstlenmesini soru önergesi yoluyla Meclis gündemine taşıdı. Kart, Başbakan Erdoğanın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına sunduğu soru önergesinde, Şükürün spor ve futbol konusundaki birikimi takdire değer olabilir.
Spekülasyona neden olur
Bu birikimini Meclis zeminlerinde kullanması ve kamuoyunu bu anlamda bilgilendirmesi gerekir. Sorun , böyle bir faaliyetin milletvekilliği göreviyle bağdaşıp-bağdaşmadığı, ahlaki olarak doğru olup-olmadığı ve haksız kazanca yol açıp-açmadığı konusunda yoğunlaşmaktadır görüşünü dile getirdi.
Kart Spor ve futbolda şike iddialarının yoğun bir şekilde tartışıldığı bir dönemde; iktidar gücü ve nüfuzuna sahip olan bir Milletvekilinin, böyle bir faaliyetin içine girmesi beraberinde kaçınılmaz olarak spekülatif yorum ve değerlendirmeleri getirecektir iddiasında bulundu.
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu ise, milletvekillerinin bir başka işte çalışıp çalışamayacağına ilişkin tartışmanın hep yapıldığını, bir anayasa profesörü olarak kendisinin de bu konuda net bir cevap veremediğini söyledi. Kuzu, şöyle konuştu:
30 yıllık anayasa profesörlüğüm süresince en zorlandığım, net bir cevabını veremediğim konu bu olmuştur. O yüzden de milletvekilliğiyle bağdaşmayan işler konusu derslerde anlatmakla birlikte bunu hiçbir zaman öğrencilerime soru olarak sormadım. Yeni Anayasa kapsamında bu konu belki ele alınıp, netleştirilmeli.
Kaynak: Şebnem Hoşgör / VATAN