Şiddetli Fırtınalar

Şiddetli Fırtınalar

Sel felaketi, şiddetli fırtına, deprem, ölüm anının ne zaman ve hangi saatte olacağını insan pek bilmez. Bilimsel olarak insan bazı emareler elde etmeye çalışsa bile, tahminlerde bulunsa gelecek anı hiç bilmez, tabii afetler insanı her an yakalayabildiği, zarar verdiği gibi, insanın insana afetleri, fırtınaları, tuzakları var ki, tahribat gücü tabii afetlerden daha etkilidir. Dünya ve ülkemize baktığımızda her şey sanki gül gülistanlık. Siyaset peteklerine konanlar beslendiği kadar kalem oynatanlar, tahribat için manşetler atanlar, yalaka takımı küresel güç odaklarının borazanıdır diyebiliriz. Dünyayı sömürenler, zengin olanlar gücü elinde bulunduranlar G 20 toplantısını yaptılar, birde adına gelişmiş ülkeler diyorlar nasıl gelişmişlerse, emek vermeden, alın teri dökmeden emerek, sömürerek nasıl gelişmişlik oluyor anlamış değilim. Emici vampirlerden hele İslam ülkelerine bir artının geleceğine hiç inanmıyorum. İslam ülkeleri liderleri, katil, sömürücülerin ellerini sıkacaklarına kurulmuş hazır olan alternatif teşkil eden, D 8 i ciddi hayata geçirseler çözümler üretseler, mazlum İslam ülkeleri halklarına en büyük iyiliği etmiş olurlar.

Batıl batıdan insanlığa verilecek hiçbir şey yoktur. İslam ülkelerine her türlü pisliği ihraç eden kendileri, terörü besleyen, organize eden, eline silahı da veren yine kendileri, kardeşi kardeşle tokuşturan baş aktörler, batıl batının tek amacı var, bölmek, aç bırakmak, ırkçılık, mezhepçilik yaptırmak, birbirine düşürmek her iki tarafa silah satarak yutmak. Buna sömürmekte diyebilirsiniz. Yönetim bazında İslam Ülkelerinin hali de acınacak durumda, Paşaların ellerini sıkarlar bir birlerinin elini ise asla sıkmazlar, yönetilen yığınlar ise patlamaya hazır volkan gibi, kapatılan suyun önü açılmazsa biriken baraj suyu patlamak üzere, tahribatı sel felaketinden daha beter olur. Allah yöneticilerimize feraset versin. Dış etkenler bizi boğmaya çalışırken, iç gidişatta pek Parlak değil, beşeri siyaset aktörleri siyaseti meta haline getirdiler. Yerel seçim bitti fırtınalı söylemler hala devam ediyor. Nedense asıl sorunlara çareler aranmıyor. İşsizlik, kutuplaşma, her şeye yapılan zamlar, aşırı adaletsizlik, eğitimin acil sorunları, dış baskılar için alınacak acil önlemler ülkenin çok acil sorunlarıdır diye düşünüyorum. Sorunların çözümü de yekvücut olup birlikten geçer. Yöneticilerimiz birlik olmamak için sanki yemin etmişler. Hani vatan, Bayrak, İnsan sevgisi, egoları tatmin etmekle birlik sağlanmaz vatan kurtarılmaz.

Temmuz 2019 maaş zamları belli oldu. Anlaşılan kemer sıkmak orta direğin kaderidir bu sanırım. Yandaş medya zamları balon gibi şişiriyor Memura, emekliye verilen zam utanç zammıdır. Kaşıkla verilen zam çoktan kaç katı kepçeyle geri alınmıştır. işi yok yalakalar, gerçekleri saklayanlar manşetlerle memura çifte zam naraları atsın, havanda su dövsün hepsi boş şeyler, çay akar göz bakar, insanımız yalanlara artık inanmıyor. Resmi enflasyon rakamları ile tüketicinin enflasyonu yüzde yüz ters orantılıdır. Kötü yönetim anlayışı ile ekonomik göstergeler durgundur çok kötüdür. Havuza su akıyorsa da havuz dibi çok delikli, su tutmuyor. İsraf savurganlık vs delikleri gibi...  Karanlık Sivas olayları her yıl olduğu gibi bu yılda dillerden düşmedi, nedense nara atanların çoğu Baş bağlar katliamından bahsetmiyor, önemsemiyor buna çifte standart denir bizler her türlü zulmü lanetleriz mazlumdan yana zalime karşı oluruz. Karanlık ellere Allah fırsat vermesin. Esen zam fırtınası, ayırımcılık, hormonlu yetişen gençlik, dünyevileşen aile yuvalarının yıkılışı, ayrışma seli, israf, savurganlık fırtınası, toplumu ezen faiz balyozu, İmha hareketi zina yaygınlığı, beyinleri yıkan uyuşturucu, yoksulluk alım gücünün zayıflaması, yaygınlaşan yalan, iftiralar, adaletsizlik öyle bir fırtına ki, anne karnındaki bebeği bile etkiliyor benden söylemesi. Vesselam…