İdare Şeklimiz Cumhuriyet

İdare Şeklimiz Cumhuriyet

Cumhur, Cumhuriyet Arapça bir kelime olup, Topluluk, çoğunluk, halkın idareye dâhil olduğu yönetim şeklidir diyebiliriz. Osmanlı Devletinin Külleri üzerinde kurulan Cumhuriyet 95. Yıl dönümünü Milletçe kutladık. Osmanlının yıkılışı başlı başına bir konudur. Bir devlet düşünün 600 Yıllık ayakta kalabilsin 72 Milleti idare edebilsin birkaç yılda yıkılsın. Hiç yerler mi? Bu süre içinde iç ve dış mihraklar bu kadim devleti yıkmak için ellerinden geleni yapmışlar. Son kalıntısı İttihat ve terakki zihniyetidir. Sinsi çalışmalarla bir çınar ağacı devrilmiş, yerine Cumhuriyet kurulmuştur. Kurucuları Mustafa kemal ve arkadaşlarıdır. Cumhuriyet kelime olarak çok güzel bir idare şeklidir. Kurucular ve varisleri, kraldan fazla kralcıdırlar. Gerçek Cumhuriyetin kokusunu halka koklatmadılar. Var olan bir devletin tüm değerleri tarumar edilmiş, halkı da o günü kutluyor. Dünyada böyle bir toplum bulamazsınız. Ama biz kutluyoruz…

Osmanlı yönetimine saltanat denmiş bazı kesim halen demeye devam ediyor. Cumhuriyet döneminde Cumhuriyete aykırı, tek adam, diktatör yönetim öyle zirve bulmuş ki, saltanat denilen Osmanlı yönetimine rahmet okutuyor. Mustafa Kemalden sonra Miras yedileri bir Kemalizm fabrikasını icat ettiler. Halkçılık, Cumhuriyetçilik, Laiklik Demokrasi adı altında Kökünden koparılmış mazlum halka her türlü cefayı reva gördüler. Slogan, Saltanat yıkılmış, çoğulculuk gelecek, ilerlemiyoruz batıcılık, Dine irtica yaftası yapıştırılmış, çok dindara zülüm edilmiştir. Şapkayı eleştiren, giymeyenler hep taciz edilmiş, büyük cezalar verilmiştir. İslam âlimi Atıf hoca idam edilmiş, Halkın oyları ile seçilmiş yönetim anlayışı ayrı olan Başbakan Rahmetli Adnan Menderes iki arkadaşı ile idam edilmiş, şimdiki Sayın Başkanımız bir şiir okudu diye cezaevine atılmaya reva görülmüş, muhtar bile olamaz denmiştir.

 İcra makamındakiler hep devleti öncelemiş, her görüşten insan devlete feda edilir ilkesi hâkim olmuştur. Demokrasi halkın idare şeklidir denmiş, uygulamada halkla yönetim arasına bariyerler konmuş, sindirme, asimilasyon, ceberut yönetim şekli uygulanmıştır. Cumhuriyette yönetenleri halk seçer, seçildikten sonra siyasete atılanlar ceketle girerken, katla yatla, saltanatla Karun gibi dönmeyi marifet bilmiş buna da Cumhuriyet denir olmuş. Bu ballı siyaset peteğine çok canlar feda edilmiş, idamlar olmuş, sürgünler, faili Meçhuller ayyuka çıkmış, cezaevleri tıklım tıklım olmuş, nefes aldırmak için kısmı aflar olmuş, Laiklik denmiş, Din ayrı devlet ayrı denmiş, uygulamada devlet Dine karışır Din devlete karışmaz ilkesi uygulanmıştır. Yeni kurulan Devlette ne sağcı, ne solcu, ne inanan nede inanmayan bu güne kadar huzur bulamamış, günümüzde olduğu gibi ekonomide, halk dolar silahı ile vurulmuştur.

Cumhuriyette Eğitime Milli denmiş, eğitim millilikten uzak batı eğitimi model alınmış, bilimden, ilimden, bilgelikten, ahlak edepten mahrum gençlik yığınları türetilmiştir. Cumhuriyetin vazgeçilmezi halk ise, Müslüman halkın istemediği, faiz, uyuşturucu, kumarın her çeşidi, zina, haramları helal gösterme devletin yöneticileri ile devlet adına sanki kutsallar kabul edilmiştir. Sayın başkan faiz sömürü düzenidir der, 16 yıl icra makamında olanlar niçin halkı emmen, inleten bu sömürü fiilinden kurtarmıyorlar, kim gelip faizi kaldıracak? Demek ki döşenmiş taşlar çok kuvvetli kimsenin gücü yetmiyor. Yazılacak çok şey var. Cumhuriyet Hürriyet demek, özgürlük demek, insan haklarına saygı demek, eşit paylaşım demek, gerçek adalet demek, bu vasıfta olan Cumhuriyeti sever alkışlarız…

Uygulanmayan gerçek Cumhuriyet anlayışı ise ülkede halen taşlar yerine oturmamış, Dindarlar gerçek dini yaşamadığı için din düşmanları türemiş, solcu liberal, Kemalist, Demokratlar bu söylemleri eylemlere uymadığı için Müslümanlarca ya hain ya ateist addedilmiştir. Gerçek Cumhuriyet nimet, fazilet ise bu nimetten her fert nasipdar olmalıdır. Allah sonumuzu hayreylesin. Gerçek Cumhuriyeti uygulamayı yöneticilerimize nasip eylesin. Hali hazırda genelde ümmetin özelde ise ülkemizin çok sıkıntıları var. Kardeşlik ruhu zedelenmiştir. Halk çok kutuplu hale getirilmiştir. Pembe tablolar çizilse de ciddi bir ekonomik sıkıntısı var. Adalete güven kalmamıştır. Adil yargılama çoktan bitmiştir. Milyar dolarlar çoğalmış ise de halk, emekli geçim sıkıntısı çekmektedir. Bizi ayakta tutacak, yarına nesiller üretecek aile yuvaları ciddi yaralar almış, boşanmalar evliliklerin önüne geçmiştir. Topluma arz edilen din anlayışı insanları kötülüklerden alıkoymada yetersizdir. Bu anlayışla fakir kesimin refah seviyesine çıkıp huzur bulması imkânsızdır. İnsanlara Kabil Habil kardeşliği değil, Enser ve Muhacir kardeşliği teşvik edilmelidir. Gerçek Cumhuriyete susamışlığımız devam etmekte, gerçek Cumhuriyette buluşmak dileklerimle… Selamla kalın selamette kalın.