İBRET DOLU İKİ TARİHÎ BELGE
Asr-ı saadetten hemen sonra sahabe arasında meydana gelen olaylar sebebiyle çok nahoş şeyler yaşanmıştı. O zaman yaşanan iki tarihî meseleyi nakledeceğim. Birisi, Hz. Ali (r.a) tarafından Mısıra vali olarak atanan Muhammed b. Ebû Bekire verilen valilik kararnamesi; diğeri de Kerbelada şehit olmaya giden Hz. Hüsey ile Abdullah b. Ömerin son vedalaşmaları
Hz. Aliin Muhammed b. Ebû Bekirin Mısıra vali tayin edilmesiyle ilgili olaral yazdığı kararname:
Bu, Allahın kulu Emîrül-Müminın Alinin, Muhammed b. Ebû bekiri Mısıra vali olarak tayin ettiğinde yazdığı ahitnamedir. Ali Muhammed b. Ebû Bekire Allahtan korkmayı ve hem özel hem de genel işlerinde, açık ve gizli hallerde ona itaat etmeyi emretti. Ayrıca hem insanların gözü önünde hem de gözlerden kaybolduğunda Allahtan korkmasını ve onun murakabesi altında olmasını ona emretti. Allaha isyan edenlere karşı sert ve Müslümanlara karşı yumuşak olmasını tavsiye etti. Zalime karşı şiddetli ve mazluma karşı insaflı olmasını, insanlara karşı affedici olmasını ve onlara iyilikte bulunmasını emretti. Çünkü Allah iyilikte bulunanları mükâfatlandırır ve ıslahat yapanlara bol sevap verir. Ali b. Ebû Tâlib.
Günümüz valilik kararnamelerini göz önüne aldığımızda fazla yorum yapmaya gerek var mı?
Hicretin 60. yılında Abdullah b. Ömer (r.a) Mekkedeydi ve Medineye geldi. Hüseynin (r.a) Iraka gitmek üzere Mekkeden yola çıktığı haberi kendisine ulaşınca hemen Mekkeye geri döndü. Medineye üç gecelik mesafede bir yerde onunla karşılaştı ve: Nereye gidiyorsun? dedi. Hüseyn, Iraka gidiyorum dedi.
İbn Ömer, Onlara gitme! Çünkü sen Resûlüllahtan bir parçasın. Vallahi ebediyyen sizden hiç bir kimse halife olamayacaktır. Allah sadece sizin için daha hayırlıdır diye bu işi sizden savmıştır. Beni dinle ve burada kal! Vallahi Allah, hakkınızı elinizden almakla ancak sizin için hayır murad etmiştir dedi.
Bunun üzerine Hüseyn, Yâ Abdallah! Görmüyor musun? Bu iki hurçta yer alan sayfalar Iraklıların bana yazdıkları mektuplar ve gönderdikleri biatlardır dedi. İbn Ömer, Hüseynin gitmeye kararlı olduğunu görünce ağlayarak onun boynuna sarıldı ve: Bir ölüyü Allaha emanet ediyorum, ves-Selâm dedi. (el-Belâzurî/Ensâbul-Eşrâf)
Abdullah b. Ömer (r.a) dünya saltanatının neden ehli Beyte verilmediğinin asıl sebebini söylemiştir.