İbrahim Coşkun: Srebrenitsa'yı asla unutmayacağız
Bağımsızlığını ilan eden Bosna-Hersek'e karşı savaş ilan eden Sırplar, 11 Temmuz 1995 günü BM tarafından güvenli bölge ilan edilen ve 600 Hollandalı barış gücü askeri tarafından korunan Srebrenitsa’ya saldırmış, 8 binden fazla Müslüman Bosnalı kadın, çocuk, yaşlı, genç, erkek demeden Sırplar tarafından hunharca katletmişti.
Kaliam ve soykırım olarak tarihe kara bir leke olarak geçen Srebrenitsa katliamının yıl dönümünde açıklama yapan Memur-sen ve eğitim-Bir Sen Şanlıurfa il başkanı İbrahim Coşkun, Srebrenitsa'yı asla unutmayacaklarını açıkladı.
İBRAHİM COŞKUN AÇIKLAMASINDA ŞUNLARI DİLE GETİRDİ:
11 Temmuz 1995’te,bulduğu her fırsatta insan hakları ve demokrasiden söz eden Avrupa’nın göbeğinde ve bütün insanlığın gözü önünde Srebrenitsa’da,tarihte eşi az görülecek bir vahşetle binlerce Boşnak katledildi. Savunmasız insanların birbirine karışmış cesetleri, aradan geçen bunca zamana rağmen bugün bile toprak altından çıkarılıp defnedilmektedir.
Yugoslavya’nın dağılmasıyla birlikte ortaya çıkan cumhuriyetlerden biri olan Bosna-Hersek, 1992 yılının Şubat ayında yapılan bir referandumun ardından bağımsızlığını ilan etti. Ancak bu kararı tanımayan Sırplar, Saraybosna’yı kuşatma altına alarak üç buçuk yıl süren bir savaş başlattılar. Boşnaklara karşı kanlı başlayan işgal ve kuşatmada sivil halkın can ve mal emniyetinin tehlikeye girmesi üzerine Birleşmiş Milletler (BM) olaya müdahil olmuş,6 bölgeyi güvenli bölge ilan etmiştir. Bu bölgelerden biri de Srebrenitsa’dır.Sırp saldırılarından kaçan binlerce Boşnak, BM tarafından güvenli bölge ilan edilen ve 600 Hollandalı barış gücü askeri tarafından korunan Srebrenitsa’ya sığınmıştır. Ancak ne acıdır ki, BM Sırp katillerin tehdit, şantaj ve saldırıları karşısında taahhütlerini ve beklentileri karşılayamamış, Sırp taciz ve tecavüzlerini önleyememiştir.
Sırp ordusunun ‘Krivaya 95 Harekâtı’nın bir parçası olarak işgal ettiği Srebrenitsa’da, Hollandalı askerlerin gözetimindeki BM kamplarındaki sığınmacıların Sırplara teslim edilmesiyle büyük bir katliam yaşanmış, Srebrenitsa kırsalına götürülen, aralarında çocukların da bulunduğu sayıları 8 bin 372 olarak bilinen Boşnak öldürülmüş, bulunma ihtimali de düşünülerek bedenler tanınmayacak halde parçalanarak toplu mezarlara gömülmüş, yüzlerce kadın ve küçük yaştaki kız çocuğuna tecavüz edilmiştir. Srebrenitsa olayı, II. Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa’da yapılan en büyük insan katliamı ve etnik soykırım olarak tarihe geçmiştir.
Srebrenitsa’da şerefi, onuru, namusu, saygınlığıyla insanlık katledilmiştir. Dahası, ötekine hayat hakkı tanımayan Batı bağnazlığının insanlık ve medeniyet değerlerinden nasipsiz olduğu bir kez daha anlaşılmıştır.
Srebrenitsa’daki soykırım, insan hakları adına dünyanın hukuk ve medeniyet kurumu olması gereken BM’nin hem meşruiyetini tartışılır kılmış hem insanlığa ağır bir utanç yaşatmıştır. Kuruluş amaç ve ilkelerini çiğneyen BM’nin dayanak ve varlık gerekçeleri fiilen çökmüş, inandırıcılığı kalmamıştır. O günden bu yana barış ve adalet taleplerini karşılamaya dönük hemen hiçbir ciddi çaba içinde olmamıştır.
Bilge devlet adamı Aliya İzzetbegoviç, “Savaşta büyük zulme uğradınız. Zalimleri affedip affetmemekte serbestsiniz. Ne yaparsanız yapın ama soykırımı unutmayın. Çünkü unutulan soykırım tekrarlanır” diyor.
Eğitim-Bir-Sen Şanlıurfa Şubesi olarak, biz de başta Srebrenitsa olmak üzere, hiçbir katliamı unutmayacağız, unutturmayacağız. Kimden gelirse gelsin zulme karşı, kim olursa olsun mazlumdan yana insanlığın adalet arayışını her ortamda destekledik, desteklemeye, bu yönde bir bilincin ve eylemin oluşmasına katkıda bulunmaya devam edeceğiz.
İbrahim Coşkun
Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen İl Bşk.
Srebrenitsa Katliamı NEDİR?
Srebrenitsa Katliamı 11 Temmuz 1995 günü yapılmıştır. Avrupa'nın göbeğinde gerçekleşen katliamın boyutları ve vahşeti hala yaşayanların ve tanık olanların kanını dondurmaktadır. Srebrenitsa Katliamı Bosna'da soy ve inanç karşıtı yapılmış en vahşi katliamlardan biridir. Bosna katliamı olarak da anılan katliamda, 8 binden fazla Müslüman Bosnalı kadın, çocuk, yaşlı, genç, erkek demeden Sırplar tarafından hunharca öldürülmüştür. Ölenlere ait günümüzde hala yeni mezarlar çıkan Srebrenitsa'da acı hala devam ediyor. Geçtiğimiz sene anma gününde 18 yaşına girmemiş 18 kişi ile 75 yaşında bir dedenin oğlu ve torunuyla toprağa verilmesi, acının hala devam ettiğini ve yapılan katliamın ne denli büyük olduğunu bir kez daha göstermişti.
BOSNA SREBRENİTSA KATLİAMI NEDİR? KİM YAPMIŞTIR?
Temmuz 1995'de Yugoslavya iç savaşı sırasında Sırp ordusu, "Krivaya 95 Harekatı"nın bir parçası olarak Srebrenitsa'yı işgal etmiştir. Yaşanan bu olay bir işgal olarak kalmamış bir katliama dönüşmüştür. Çünkü Bosna – Hersek'in Srebrenitsa kentinde en az 8.372 kişi "Ratko Miladiç" komutasındaki ağır silahlı Sırp ordusu tarafından öldürülmüştür. Yapılan katliamda genç yaşlı demeden binlerce insan yaşamını yitirmiştir. Yapılan katliama Sırp ordusunun yanı sıra, Bosna-Sırp ordusunun "Akrepler" olarak bilinen özel birlikleri de katılmıştır. Ne Birleşmiş Milletler'in Srebrenitsa'yı güvenli bölge ilan etmesi ne de kentte bulunan 600 Hollanda Barış Gücü askeri katliama mani olamamıştır. Srebrenitsa olayı, II. Dünya Savaşından sonra Avrupa'da yapılan en büyük insan katliamı ve etnik soykırım olarak Dünya tarihine kazınmıştır.
Yugoslavya'nın düşmesinin ardından, 1992 yılında Sırplar Yugoslav halklarına katliam uygulamaya başlamışlardır. Olaya müdahil olmak isteyen Birleşmiş Milletler 6 bölgeyi güvenli ilan etmiştir ve bu bölgelerden biri de Srebrenitsa'dır. Savaştan önce 24.000 nüfusu olan bu kent mülteciler ve dışardan kente sığınan insanlarla birlikte 60.000 nüfusa ulaşmıştır. Nüfusun artmasıyla bu kent artık hastalıklarla, açlıkla mücadele etmeye çalışan bir toplama kampına dönüşmüştür. Kenttekilerin kendilerini korumak için edindikleri silahlar da BM (Birleşmiş Milletler) güçleri tarafından güvenlik gerekçesiyle toplanmıştır. Sırp devlet Başkanı Radovan Karadziç'in emriyle, Ratko Mladiç komutasındaki Sırp askerlerinin kente olan tacizleri sıklaşınca kamptaki insanlar silahlarının geri verilmesi için başvuruda bulunmuş; fakat kampın Hollandalı komutanı Thom Karremans bu isteği geri çevirmiştir. BM güçleri ise sadece kent üzerinde iki tane F16 uçurarak tepki vermişlerdir. Hollandalı askerler Bosna'daki BM Barış Gücü Komutanı Fransız generalden aldıkları emirle bir gece yarısı kenti boşaltmış ve bulundukları kampı içindeki 25.000 mülteci ile birlikte Sırplara teslim etmişlerdir. Hollandalı komutan tarafından Sırplara satılan (bu olay video kasetle kanıtlanmıştır) kent bir hafta süren katliamla Sırplara yenik düşmüştür.
KATLİAMI YAPAN HOLLANDALI ASKERLER TEDAVİ GÖRDÜ
1995 Temmuzu'nun sonlarına doğru yapılan katliamda, kenti Sırp askerlere teslim eden Hollanda askerlerinin çoğu daha sonra ülkelerine döndüklerinde psikolojik tedavi görmek zorunda kalmıştır. Hollanda hükümeti hiçbir sorumluluk kabul etmezken, kenti bırakarak Sırpların katliamına göz yuman 600 hafif silahlı Hollanda askerinin büyük bir bölümü pişmanlıklarını her fırsatta dile getirmişlerdir. Srebrenitsa kentinde yaşadıkları anları kitaplaştıran askerlerden biri olaydan dolayı yaşadığı pişmanlığı şu sözlerle ifade etmiştir "Ölmek istiyordum, masum insanları koruma sözü verdiğimiz halde bize sığınan insanları koruyamadığımız için kendimi affetmiyorum" İşte bu sözler, kentte uygulanan etnik kıyımın en büyük belgesidir. Srebrenitsa kentinde kurulan BM kampında tercümanlık yapan Hasan Nuhanoviç anılarında şunları paylaşmıştır; "Hollandalı askerlerin bulunduğu kampa gelerek, kampa sığınan insanların teslim edilmesini isteyen Sırp komutan, aksi takdirde kampın bombalanacağını açıklamıştır." Hollanda askerlerinin kendi canlarını kurtarmak için insanları tek sıra halinde teslim ettiğini aktaran Hasan Nuhanoviç kamp etrafında boğazlanan insanların çığlıklarını ve yalvarmalarını unutamadığını söylemiştir. Ne acıdır ki kampa sığınan ve Sırp askerlerine teslim edilen insanların arasında Nuhanoviç'in 18 yaşındaki erkek kardeşi Muhammed, annesi ve babası da vardır. Yaşadığı o günleri gözyaşları içinde anlatan Hasan Nuhanoviç katliamcılardan birçoğunu teşhis etmesine rağmen cezalandırılmadıklarını, hatta annesinin katili olan kişinin devlet dairesinde memur olarak görev yapmaya devam ettiğini belirtmiştir. Halen Saraybosna'da yaşamaya devam eden Hasan Nuhanoviç, yaşadığı bu üzücü ve kan donduran anıları 2007 yılında yazdığı " Birleşmiş Milletler Bayrağı Altında-Srebrenitsa Katliamı" adlı kitabında paylaşmıştır.
SREBRENİTSA SOYKIRIMINI YAPAN KARACİÇ YAKALANDI
Srebrenitsa Katliam'nın baş sorumlusu olan Karaciç yakalandıktan sonra yargılandı.İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra görülen en önemli savaş suçları yargılamalarından biri olarak görülen davada mahkeme, Karaciç'in Srebrenitsa'daki Boşnak erkeklerin yok edilmesini istediğine hükmetti.
Mahkeme ayrıca, Radovan Karaciç'i, Bosna savaşı sırasında 'insanlığa karşı suç işlemekten' de suçlu buldu ve toplamda 40 yıl hapis cezasına çarptırdı.
Dava, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana savaş suçlarının yargılandığı en önemli dava olarak görülüyor.
11 suçtan yargılanan Karaciç, 10 suçlamada suçlu bulundu, birinden aklandı.
70 yaşındaki Sırp liderin suçlu bulunmadığı iddia, Bosna'da işlendiği öne sürülen bir başka soykırım suçlamasını içeriyor.
Karaciç'in avukatı, kararı temyize götüreceklerini söyledi. Temyiz sürecinin de yıllar sürebileceği belirtiliyor.
Bosna-Hersek'te 1992-1995 yılları arasında yaşanan ve 100 binden fazla insanın öldüğü iç savaşın en önemli isimlerinden olan Sırp lider Radovan Karaciç, 21 yıl sonra cezalandırılmış oluyor.
BM'nin soykırım olarak nitelediği 1995'teki Srebrenitsa katliamı sırasında aralarında çocukların da bulunduğu sekiz bin Boşnak erkek, Bosnalı Sırp gruplar tarafından öldürülmüştü.
SREBRENİTSA SOYKIRIMINI YAPAN KARACİÇ 13 YIL KAÇTI
Bosna-Hersek'teki iç savaş nedeniyle uluslararası mahkeme tarafından hakkında arama kararı çıkartılan Karaciç, uzun süre saklandı.
Sırp lider, 13 yıl sonra, 2008 yılında Belgrad'da bir otobüste yakalandı ve Lahey'de eski Yugoslavya için kurulan Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde yargılanmak üzere Hollanda'ya gönderildi.
SOYKIRIMI YAPAN RADOVAN KARACİÇ KİMDİR?
Karadağ'a bağlı bir köyde, 1945 yılında bir ayakkabıcının oğlu olarak dünyaya gelen Karaciç, üniversite eğitiminin ardından psikiyatrist olarak çalışmaya başladı.
Aynı zamanda şiirle de ilgilenen Karaciç'in bir kaç şiir kitabı yayımlandı. Şiir yarışmalarında ödül aldı.
1980'lerin sonlarından itibaren aktif olarak politika ile ilgilenen Radovan Karaciç, Sırp Demokrat Partisi'nde hızla yükseldi.
Nisan 1992'de Bosna-Hersek'teki Sırp Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı seçilen Karaciç, Sırbistan ile yakın bağları korumak için çabaladı.
Bu çabaların sonucu olarak da, iç savaşta Boşnaklara yönelik bir etnik temizlik başladı.
Sırp topraklarında yaşayan Boşnak ve Hırvatlar bölgeyi terk etmek zorunda kaldı.
Cinayet, sürgün, tecavüz ve rehin alma gibi çok sayıda saldırıyla birlikte yürütülen etnik temizlik sonucu, on binlerce insan hayatını kaybetti.
HOLLANDALI ASKERLERİN DENETİMİNDE SOYKIRIM
BM, 11 Temmuz 1995'de BM tarafından güvenli bölge ilan edilen ve Hollandalı askerlerin denetimine verilen Srebrenitsa kentinde işlenen katliamı 'soykırım' olarak niteliyor.
Savaş ve insanlığa karşı suçun yanı sıra soykırımla da suçlanan Karadziç'in davası 8 yıl sürdü.
Karaciç bu sürede, "dünyanın en insancıl hapishanesi" olarak bilinen Lahey yakınlarındaki Scheveningen gözaltı merkezinde kaldı.